Page 11 - Tarih 11 | 6.Ünite
P. 11

XIX VE XX. YÜZYILDA DEĞİŞEN GÜNDELİK HAYAT


            yakından ilgilidir. Batı tarzı yaşama arzusu ve muaşeret kurallarının deği-
            şimi, ilk olarak azınlıklarda görüldü ve Osmanlı yönetici katmanlarından
            başlayarak  halka  doğru  yayıldı.  Tanzimat’tan  önce  “Avrupa  modası”
            özellikle de “Fransız modası” İstanbul’da hayatın her alanında kendini
            hissettirmiştir. Osmanlı elitindeki bu değişim, zamanla Batı tarzı bir
            yaşamı da beraberinde getirmiştir (Görsel 6.5).

            Modern Birey ve Toplumun Zaman Anlayışı
            Sanayi Devrimi ile üretim araçlarından yoksun bireyler ücretli
            birer işçiye dönüştü. Bu da bir dizi sorunu beraberinde getirdi.
            İnsan hayatı artık makinelerin işleyişi ve ritmine uymaya baş-
            ladı. Hayat daha düzenli ve planlı bir hâl aldı. Sanayileşmeyle
            ortaya  çıkan  fabrikalaşma  olgusu,  günlük  ve  haftalık  çalışma
            saatleri ile izin gibi kavramların tartışılmasına ortam hazırladı.
            İşçi haklarını savunmak için sendikalaşma süreci ivme kazandı.
            Bütün bu değişimler, çalışma sosyolojisi olgusunu ortaya çıkardı.
            Bu olgunun faktörleri arasında yer alan kentleşme ve yalnızlaşma
            insanlara psikolojik sorunlar yaşattı.
            Yaşanan gelişmelerle beraber yeni maden ocakları açıldı ve büyük
            şehirlerde fabrikalar kuruldu. Daha fazla para kazanma ve daha
            rahat  bir  hayat  sürme  amacıyla  kırsal  alanda  yaşayan  nüfus
            kentlere göç etmeye başladı. Artan nüfus, şehirlerin dış bölge-
            lerinde banliyö veya gecekondu adı verilen yeni yerleşim yerle-
            rinin oluşmasına neden oldu. Bu bölgelerde yaşayan insanların
            dünya görüşünü ve yaşam tarzlarını yansıtan bir kültür ortaya
            çıktı. Böylece banliyölerde yaşayan insanlar ile kent merkezin-
            de yaşayanlar arasında sosyokültürel farklar oluştu. Bu durum sınıflar arasındaki eşitsizliğin
            gözle görülür bir şekilde artmasına ve pek çok toplumsal sorunun oluşmasına yol açtı. Sanayi
            Devrimi’ni takip eden dönemlerde karşımıza çıkan bir diğer kavram ise iş zamanı ve boş za-
            man kavramıdır. İş zamanı, amaçlı bir dizi faaliyeti ve bunun için geçirilen süreyi kapsar. Bu
            eylem çoğu kez zorunluluk, bağlayıcılık, disipline olma, örgütsel normlara dayanma gibi biçim-
            ci (formalist) bir yapı gösterir. Bu durum, bireyin özgür iradesini devre dışı bırakır.




                     BİLGİ NOTU

               Sanayi Devrimi, üretimin artmasına dolayısıyla refahın artmasına neden olmuştur. Üretim
               tarzının değişmesiyle makineleşme, makineleşmenin etkisiyle de işçi sınıfı ortaya çıkmıştır.
               Bu durum Sanayi Devrimi'nin en büyük sorunu olmuştur.

                                                                 Küçükkalay, 1997, ss. 52-53'den düzenlenmiştir.




             Boş zaman; işten artan, bağlayıcılık ve zorunluluktan uzak bir zaman olarak tanımlanır. Ki-
             şinin  özgür  iradesiyle  kullanacağı  bir  zaman  dilimidir.  Sanayileşmiş  toplumların  kat  ettiği
             mesafeyle  ilgili  olarak  boş  zaman  ve  iş  süreleri  arasındaki  sınırlar  netleşti,  her  iki  alanın
             içeriği  belirginlik  kazandı.  İş  ve  çalışma  alanındaki  dönüşümler  XVIII.  yüzyılla  büyük  bir
             ivme kazandı. Endüstri devrimi, çalışma saatlerinde kayda değer bir artış getirdi. XIX. yüzyıl
             Batı Avrupası'nda yaşayan insanlar belki de tarihin en ağır ve güç çalışma koşullarına tanık




                                                                                                      205
   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15