Page 10 - Tarih 11 | 6.Ünite
P. 10

6. ÜNİTE



                Daha sonra sivil gazetelerin (Tablo 6.1) çıkmaya başlamasıyla dünyadaki gelişmeler ve fikrî
                tartışmalar kamuoyuna duyuruldu. Gazete ve dergiler II. Abdülhamit Dönemi’nde kamuoyu
                oluşturan en önemli iletişim araçlarıdır.


                                                                Tablo 6.1: Osmanlı Devleti’nde yayımlanan gazeteler
                           Kim Tarafından
                   Yıl                                 Gazetenin Adı                     Özelliği
                              Çıkarılmış
                          İstanbul Fransız
                1795                            Le Bulletin de Nouvelles        İstanbul’daki ilk gazetedir.
                          Büyük Elçiliği
                          İstanbul Fransız      La Gazette Française de
                1796                                                            İstanbul’da yayımlandı.
                          Büyük Elçiliği        Constantinople
                                                Le Smyrnien, Le Spectateaur
                1824      Fransızlar                                            İzmir’de yayımlandı.
                                                Oriental

                1824      Fransızlar            Le Courier de Smyrne            İzmir’de yayımlandı.


                1831      Osmanlı Devleti       Takvim-i Vekayî                 İlk resmi Türkçe gazetedir.


                1840      William Churchill     Ceride-i Havadis                Yarı resmî gazetedir.


               Kültür

               Kültür bir toplumu oluşturan kişileri ve onları birbirine bağlayan dillerini, dinlerini, sanatlarını,
               törelerini,  hukuk  ve  yönetim  kurumlarını,  üretim  ve  tüketim  süreçlerini,  gelenek  ve  göre-
               neklerini içine alır. Yani toplumu var eden bütün değerleri kapsar. Sanayileşmenin etkisiyle
               kültür kavramı da değişime uğramış, kültürel varlıkların kâr etme amacıyla standartlaştırılmış
               mallara dönüştürülmesi ile kültür endüstrisi kavramı ortaya çıkmıştır. Bu kavram topluma hoş
               gösterilmek amacıyla popüler kültür kavramı adıyla topluma sunulmuştur.
               Popüler kültür düşüncesi XVIII. yüzyıl sonlarında ortaya çıkmıştır. O dönemde orta sınıf aydınları
               halk şarkılarını, halk masallarını, dansları, törenleri (ritüelleri), güzel sanatları ve el zanaatlarını
               keşfetmişlerdi. Sanatçı ilk başta güçlü ve zengin kesimin istekleri yönünde üretim yaparken
               daha sonra giderek artan daha geniş, daha popüler bir biçimde oluşan halk kitlelerinin taleple-
               rini karşılamak zorunda kalmıştır.

               Avrupa’da popüler kültür öncesinde toplum iki sınıfa ayrılmıştı:  Kırsal kesimin oluşturduğu
               “halk kültürlü sınıf” ile kentlerde yaşayan, soylular, ruhban sınıfının ve tüccarların oluşturdu-
               ğu “yüksek kültürlü sınıf”tı. Sanat üretiminde bulunanlar soyluların ve zenginlerin şöhretini
               paylaşmaktaydılar. Kırsal kesimden çeşitli nedenlerle kente gelen insanlar, zamanla kendi kül-
               türlerini bırakarak ticari popüler kültürün müşterisi oldular. Kent yaşamını seçen kırsal kesim
               insanı için popüler kültür, sıradan insanın bireye dönüşmesi için bir araçtı. Sıradan insanlar
               kimliklerini geliştirirken yaratıcılığa ulaşmayı kendilerini ifade etme yolu olarak kullanmışlardır.
               Popüler  kültürün  doğurduğu  sanatın,  büyük  ölçüde  eğlenme  veya  oyalanma  gibi  işlevlerle
               sınırları belirlendiği için sanat olma niteliklerine sahip olmadığını vurgulayan yaklaşımlar da
               vardır.  Popüler  kültürün  topluma  etkisine  yönelik  iki  eleştiri  vardır.  Bunlardan  ilki  popüler
               kültürün toplumun bütünündeki beğeni düzeyini düşürdüğünü ve uygarlık niteliğini bozduğu-
               nu ileri sürmektedir. İkincisi de kitle medyasının insanları uyuşturabildiği eleştirisidir. Tanzi-
               mat Dönemi’nin karakteristik özelliği olan çağdaşlaşma, sadece fikir hayatında değil hayatın
               her safhasında görülmüştür. Osmanlı Devleti’nde Türklerde görülen değişim, azınlıklarla da



                204
   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15