Page 18 - Tasarım Beceri Atölyeleri Öğretmen El Kitabı
P. 18
Yapıcı Eğitimin Özündeki Sekiz Büyük Fikir
Papert’in kendi kurduğu yapıcı öğrenme laboratuvarlarında takip ettiği ilkeler, öğrencileri tarafından “sekiz
büyük fikir” başlığı altında derlenmiştir. Bu fikirler aşağıdaki gibi sıralanır:
“İlk büyük fikir, yaparak öğrenmedir. Öğrenmeyi, ilginç bulduğumuz bir şeyi üretmenin bir parçası haline getirdiği-
mizde daha iyi öğreniriz. En iyi öğrenme ise öğrendiklerimizi, gerçekten arzuladığımız bir şeyi üretmek için kullandığımızda
gerçekleştir.
İkinci büyük fikir teknolojinin üretim aracı olarak kullanılmasıdır. Eğer teknolojiyi bir şeyler üretmek için kul-
lanırsanız, çok daha ilginç şeyler üretebilirsiniz. Ve bunları üretirken çok daha fazlasını öğrenirsiniz. Bu özellikle sayısal
teknolojiler için geçerlidir: her çeşit bilgisayar ve laboratuvarımızda bulunan bilgisayar kontrollü Lego gibi.
Üçüncü büyük fikir hem zorlanıp hem eğlenmektir. Yaptığımız işten keyif aldığımız zamanlar en iyi şekilde öğrenir ve
çalışırız. Ama keyif almak ve eğlenmek, illa yaptığımız işin “kolay” olduğu anlamına gelmez. En iyi eğlence, eğlenirken aynı
zamanda zorlandığımız zamanki eğlencedir. Büyük sporcular, işlerinde iyi olabilmek için çok çalışırlar. En başarılı marangoz
marangozluk yapmaktan zevk alan marangozdur. Başarılı iş adamları bir anlaşma yapmak için çabalamaktan keyif alırlar.
Dördüncü büyük fikir öğrenmeyi öğrenmektir. Bir çok öğrenci, “öğrenmenin tek yolunun birinin kendisine öğretmesi”
olduğu fikrine kapılmıştır. Böyle düşünmeleri, okulda ve hayatta başarısız olmalarının sebebidir. Kimse bilmen gereken her
şeyi sana öğretemez. Öğrenmenin sorumluluğunu kendin alman gerekir.
Beşinci büyük fikir acele etmemektir, yani iş ne kadar süre gerektiriyorsa onu kullanmaktır. Okullardaki bir çok öğren-
ci, kendisine beş dakikada ya da her saatte bir: şunu yap, sonra bunu yap, sonra ötekini yap denmesine alışmıştır. Eğer birileri
kendilerine ne yapacaklarını söylemezse sıkılırlar. Ama gerçek hayat böyle değildir. Önemli bir şey başarmak istiyorsan zama-
nını kendin yönetmeyi öğrenmen gerekir. Birçok öğrencimizin en çok zorlandığı şey budur.
Altıncı büyük fikir ise en büyüğüdür: yanlış yapmadan doğruyu yapamazsın. Değerli olan hiçbir şey ilk seferinde
nadiren düzgün çalışır. Düzeltmenin tek yolu neden çalışmadığını dikkatli bir şekilde araştırmaktır. Başarılı olabilmek için
başarısız olma özgürlüğüne ihtiyacın vardır.
Yedinci büyük fikir öğrencilerimizin yapmasını beklediğimiz şeyleri önce kendimiz yapmaktır. Sürekli öğren-
mekteyiz. Benzer başka projeler hakkında tecrübemiz olabilir ama her biri birbirinden farklıdır. Projenin kesin olarak nasıl
sonuçlanacağına dair önceden belirlenmiş bir fikrimiz yoktur. Yaptığımız işten keyif alırız ama aynı zamanda zor olmasını
bekleriz. Acele etmeden doğruyu bulmaya çalışırız. Karşılaştığımız her zorluk aslında öğrenmek için bir fırsattır. Öğrencile-
rimize verebileceğimiz en iyi ders, bizlerin de onlar gibi öğrenmekte zorlandığımızı görmelerini sağlamaktır.
Sekizinci büyük fikir, sayısal (dijital) teknolojiler hakkında bilgi sahibi olmanın okuma yazma kadar önemli
olduğu sayısal bir dünyaya giriyor olmamızdır. Öğrencilerimizin bilgisayarlar hakkında bilgi sahip olmaları olmazsa
olmazdır, fakat en önemli amaç bunları diğer her şeyi öğrenmek için şimdi kullanmaktır.” (Stager, 2006).
10