Page 16 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 - Ünite 4
P. 16
DESTAN/EFSANE
METİNDE GEÇEN BAZI KELİME VE KELİME GRUPLARI
aklı gitmek : Şaşırmak, korkmak. müren : Irmak.
Bozuk : (Metinde) Boz Ok. müşavere etmek : Danışmak.
buyan : Baht, uğur. samur : Sansargillerden, Kuzey
cenup : Güney. Avrupa’da yaşayan, çok
yumuşak ince tüyleri olan
cevâhir : Elmas, yakut vb. değerli taşlar, mü-
cevher. küçük hayvan.
şimâl : Kuzey.
dile gelmek : Konuşmak, dillenmek.
takdim etmek : Sunmak, tanıtmak.
gazap : Öfke, kızgınlık, hiddet.
tahkim etmek : Kuvvetlendirmek, sağlam-
kargı : (Metinde) Silah olarak kullanılan,
laştırmak.
ucu sivri ve demirli uzun mızrak.
tebliğ : Bildirme, haber verme.
kımız : Kısrak sütünün mayalanmasıyla
yapılan, eski bir Türk içeceği. uran : Savaş bağırışı.
kulan : Katır, yaban eşeği. uruk : Soy, sülale.
kurıkan : Çadır. üleştirmek : Pay ederek dağıtmak,
bölüştürmek.
maiyet : Üst görevli kimsenin yanında bulu-
nan kimseler.
METİN VE TÜRLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR
Okuduğunuz metin, İslamiyet’in kabulünden önceki Türk destanlarından biri olan Oğuz Kağan
Destanı’dır. Destanda olaylar, Oğuz Kağan’ın doğumuyla başlamakta ve kahramanlıkları, evlilikleri,
komşu boylarla mücadeleleri vb. ile devam etmektedir. Tüm bunlar olağanüstü bir şekilde anlatılır.
Bu destanda olaylar ve kahramanlar, olağanüstü unsurlarla verilmiştir. Destanlarda zaman ve mekân
belirsizdir. Genellikle “bir ormanda, bu çağda, bu yerde” gibi kullanımlar söz konusudur. Okuduğu-
nuz bu destanda da olayların ne kadar sürdüğü, nerelerde geçtiği ayrıntılı bir şekilde verilmez.
Türk dili, edebiyatı ve tarihi için önemli bir kaynak niteliği taşıyan destanlar, Sözlü Edebiyat Dö-
nemi ürünlerindendir. Türk destanları, Türklerin göçebe hayatı yaşamaları ve geniş coğrafi alanlara
yayılmış olmaları sebebiyle ikinci oluşum safhasında kalmış, oluşumunu tamamlayamamıştır. Yani
bir destan şairi tarafından yazıya geçirilmemiştir. O yüzden doğal Türk destanları manzum değildir.
Bilinen yazılı Türk destanları daha çok İran, Çin, Arap, Moğol, Bizans ve Batı kaynaklarından derlen-
miş; oluşumlarından çok sonra yazıya geçirilmiştir.
Türk destanlarının pek çoğunda ortak olarak kullanılan bazı motifler vardır. Bu motifler arasında
ışık, at, ağaç, su, çeşitli madenler (gümüş, altın, demir vb.), kurt, kadın, yada taşı, ok-yay, yaşlı adam
sayılabilir.
Destanlar birdenbire ortaya çıkmış ürünler değildir. Bu ürünler, bir süreç içerisinde varlık kazan-
mıştır. Destanların oluşabilmesi için öncelikle o milleti derinden etkileyen bir olayın (savaş, göç, kıtlık
vb.) yaşanması ve bunun dilden dile aktarılması gerekir. Ardından destan geleneğini bilen bir kişi
tarafından bunlar derlenip bir araya getirilir.
Türk edebiyatında destanların sınıflandırılmasında coğrafi ve kültürel değişikliklerin yanı sıra din
unsurunun da etkisi vardır. Bu bakımdan destanlar; İslamiyet’in kabulünden önceki Türk destanları
ve İslamiyet sonrası Türk destanları olarak sınıflandırılmıştır. İslamiyet’in kabulünden önceki Türk
destanları arasında Altay-Yakut Dönemi’nde Yaradılış Destanı; Saka Dönemi’nde Alp Er Tunga Destanı
ve Şu Destanı; Hun Dönemi’nde Oğuz Kağan Destanı ve Attila Destanı; Kök Türk Dönemi’nde Bozkurt
Destanı ve Ergenekon Destanı; Uygur Dönemi’nde ise Türeyiş Destanı ve Göç Destanı yer alır.
149