Page 7 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 - Ünite 4
P. 7
4. ÜNİTE
METİNDE GEÇEN BAZI KELİME VE KELİME GRUPLARI
Athene : Zeus’un kızı, erdem tanrıçası. tekmil : Bütün, tüm.
Deiphobos : Priamos’un oğlu, Hektor’un ve Pa- tolga : Savaş silahından korun-
ris’in kardeşi. mak için demirden yapıl-
Hades : Yeraltı ülkesinin tanrısı, ölülerin kralı. mış, kimilerinde altın ve
gümüş kakmalar bulunan
mekik : Oya yapmakta kullanılan araç.
başlık.
Peleus : Akhilleus’un babası.
METİN VE TÜRLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR
Okuduğunuz metin, Homeros tarafından MÖ IX. yy.da derlenen İlyada destanından alınmıştır.
Bu metin, Troya Savaşı’nın ve İlyada destanının başkahramanı Akhilleus ile Troyalıların kahramanı
Hektor arasındaki mücadelenin anlatıldığı bölümdür. Metinde sadece insanlar değil yarı tanrılar ve
tanrılar da olay örgüsünün içinde yer alır. Kelime tekrarları, redif ve kafiyeler bu metindeki söyleyişin
akıcılığını sağlamıştır.
Yunanlılara ait İlyada destanı, Akhaların Troya şehrini kuşatarak yaklaşık on yıl süren bir savaştan
sonra Troyalıları yenmelerini anlatır. 24 bölümden oluşan destan, Akhilleus’ın öfkesi ile başlar ve
Hektor’ın cenaze töreni ile biter.
Tarih öncesi dönemlerle ilgili tanrı, tanrıça, yarı tanrı ve kahramanların yaşamlarını ve serüvenle-
rini anlatan, bir toplumun inançlarını, duygularını, eğilimlerini yansıtan ürünlere mitos; bunları bir
bütün olarak ele alıp sistemli bir şekilde inceleyen bilim dalına mitoloji adı verilir. Mit ve mitolojiler
destanlara da kaynaklık etmiştir. Destanlarda mitolojiye göre tanrılarla bağlantılı olan olay ve motif-
ler azalırken insani özellikler artmıştır.
Destan, toplumların geçmişinde derin izler bırakmış bir olayı, özellikle de yiğitlik ve olağanüstü-
lükleri manzum olarak öyküleyici bir şekilde anlatan edebî türlerdendir. Kahramanların olağanüstü
kişilikleri, içinden çıktıkları toplumun temel özellikleri ile oluşmuştur. Bu kahramanlar, aklın alama-
yacağı büyük işlerin üstesinden gelir. Destanlarda olay ve kişiler olmak üzere iki unsur ağırlıktadır.
Zaman ve mekân unsurlarına ayrıntılı biçimde yer verilmez. Destanlar, ulusların tarihte yer almaya
başladıkları dönemlerin ilk ürünleridir. Bu nedenle bu ürünlerde onları oluşturan toplumların tarih-
lerinden izler görülür.
Destanlar oluşumları bakımından doğal ve yapma destan olmak üzere ikiye ayrılır: Milletlerin ya-
şamında derin izler bırakan tarihsel ya da toplumsal bir olayın sözlü gelenekte olgunlaştıktan sonra
destan geleneğini bilen biri tarafından derlenmesiyle oluşan destanlara doğal destan denir. Doğal
destanların oluşumları üç safhada gerçekleşir. Birinci safha, tarihsel olayın ortaya çıktığı çekirdek
dönemidir. Toplumun belleğinde derin ve sarsıcı izler bırakan bir olay, zaman içinde gelişerek büyür;
farklı söyleyişlerle ve eklemelerle zenginleşir. İkinci safhada ozanlar toplumun dilinde zenginleşen
ve efsaneleşen olayları düşsel dünyalarında geliştirerek saz eşliğinde dillendirirler. Destan yazıya
geçmediği için bu dönemde de büyüyüp gelişmeye devam eder. Son safha, destan geleneğini bilen bir
kişinin destanın tüm varyantlarını elde ettikten sonra destanı yeniden oluşturup yazıya geçirmesidir.
Yunanlıların İlyada dışında Odysseia (Odisse), İranlıların Şehnâme, Finlerin Kalevala (Kalevala), Fran-
sızların Chanson de Roland (Şanson de Rölant), Sümerlerin Gılgamış, Almanların Nibelungenlied (Nibe-
lungenlid) , İngilizlerin Beowulf (Biwolf), İspanyolların Le Cid (Lö sid), Rusların İgor, Hintlerin Ramayana
ve Mahabharata (Mahabarata), Japonların Şinto adlı destanları dünyaca ünlü doğal destanlara örnektir.
Türk edebiyatında ise Alp Er Tunga, Oğuz Kağan, Şu, Ergenekon, Bozkurt, Türeyiş destanları doğal des-
tanlardır.
Herhangi bir tarihî olayın bir ozan tarafından destan kurallarına uygun olarak yazılmasıyla olu-
şan destanlara yapma destan denir. Tasso’nun (Taso) Kurtarılmış Kudüs, Ariosto’nun (Ariyosto) Çılgın
Orlando, Dante’nin İlahi Komedya adlı eserleri İtalyan edebiyatının; Vergilius’un (Vercilyus) Aeneis adlı
eseri Latin edebiyatının; Milton’ın (Miltın) Kaybolmuş Cennet adlı eseri İngiliz edebiyatının; Mehmet
Âkif Ersoy’un Çanakkale Şehitlerine, Cahit Külebi’nin Atatürk Kurtuluş Savaşı’nda Türk edebiyatının
yapma destan örneklerindendir.
140