Page 10 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 - Ünite 4
P. 10
DESTAN/EFSANE
gerektiğini sorar. Şahmeran: “Ölümümün senin elinden olacağını zaten biliyordum” diyerek kendisini öl-
dürmesini ancak bunun gizli tutulmasını ister. Çünkü öldüğü duyulursa dünyadaki bütün yılanlar insan-
lardan öç almaya kalkacaklardır.
Daha sonra “Kuyruğumun suyunu kaynat ve vezire içir ki kısa zamanda ölsün. Gövdemin suyunu kay-
nat ve kıza içir ki iyileşsin. Kafamın suyunu kaynat ve iç ki Lokman Hekim olasın” diye ekler. Adam biraz
da buruk bir şekilde bunları dinler. Şahmeran yılanlara adamın misafiri olarak gideceğini çok uzun yıllar
dönmeyeceğini kendisini merak etmemelerini söyler ve birlikte yeryüzüne çıkarlar. Adam Şahmeran’ı öl-
dürüp dediklerini yapar. Vezir ölür. Kız iyileşir ve kendisi de Lokman Hekim olur.
Anonim
(haz. Refiye OKUŞLUK ŞENESEN, Adana Efsaneleri)
METİNDE GEÇEN BAZI KELİME VE KELİME GRUPLARI
seferber etmek : Bir iş, bir amaç için bütün olanakları kullanmak.
Şahmeran : Başı insan, gövdesi yılan biçiminde olduğuna inanılan efsanevi yaratık.
METİN VE TÜRLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR
Okuduğunuz metin, sözlü geleneğin ürünlerinden biri olan efsane türüne örnektir. Efsanede yı-
lanların şahı olarak sözlü kültürde yer etmiş, Şahmeran’la misafir ettiği adam arasındaki dostluk ve
sonrasında adamın nasıl Lokman Hekim olduğu anlatılmıştır. Bu anlatımda, halkın konuştuğu sade
ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır.
İnsanlar; yaşadığı coğrafyaya ait önemli gördükleri kişileri, nesneleri ve mekânları kutsallaştırır
ve sırrını çözemedikleri konuları çeşitli biçimlerde yorumlar. Bunlara, yaşanmış bazı olayları da ek-
leyip nesilden nesile aktarırlar. Kutsallaştırma, yorumlama ve aktarmaların pek çoğu sözlü olarak
yayılır. Böylece bir sözlü kültür oluşur.
Efsaneler; insanlarla insanı, coğrafyayı, diğer varlıkları, maneviyatı birbirine gönül bağı ile bağ-
layan unsurlardır. Sözlü kültürün önemli bir parçası olan ve dilden dile aktarılarak bugüne kadar
ulaşan efsaneler; her türlü üslup kaygısından uzak, hazır kalıplara yer vermeyen, kısa anlatılardır.
Olağanüstü olaylar ya da insanüstü güçleri elinde tutan kişilere bu türde sıkça rastlanır. Efsaneler
içerdikleri konulara göre yaradılış efsaneleri; oluşum ve dönüşüm efsaneleri; tarihî efsaneler; olağa-
nüstü kişiler, varlıklar ve güçler üzerine efsaneler; dinî efsaneler (Dinî konulardaki efsanelere eskiden
menkıbe denirdi.) gibi adlar alır.
Efsaneler; halkın çaresizliklerini, umutlarını, özlemlerini, dünya görüşlerini halk edebiyatının di-
ğer türlerinden daha açık belirtir. Çünkü efsanede “inanış” söz konusudur. Bu yönüyle efsaneler
masaldan ayrılır, hikâye ve destana yaklaşır. Efsanede anlatılanlar; halkın arasında doğru, gerçekten
olmuş diye kabul edilir. Hatta efsaneler inandırıcılığını artırmak için içerdiği konuyla ilgili olaylarda,
zamanda ve mekânda ayrıntılara girerek bu konuyla ilgili tanık gösterir. Günümüzde ise efsaneler
artık inanç konusu olma niteliğini yitirmiştir. “Eskiden böyle inanırlarmış.”, “Güya böyle olmuş.”
gibi ifadeler bu çeşit söylentilerin “eskiden” inanma konusu olduğunu belirtir.
METNİ ANLAMA VE ÇÖZÜMLEME
1. Metinde geçen “Çünkü öldüğü duyulursa dünyadaki bütün yılanlar insanlardan öç almaya kalka-
caklardır.” cümlesinde altı çizili kelime grubunun anlamını cümlenin bağlamından hareketle tah-
min ediniz. Tahminlerinizi TDK’nin Türkçe Sözlük’ünden kontrol ediniz.
143