Page 34 - Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi 11 | 5.Ünite
P. 34
5. Ünite
ÜNİTE ÖZETİ
İlk Türk devletlerinin yaşam biçimleri onların eğitim anlayışlarını da etkilemiş, bu ne-
denle; çevre, aile ve törenin etkin olduğu bir eğitim anlayışı benimsenmiştir. Bu dönemde
kültürün sonraki nesillere aktarılmasında; destanlar, şiirler ve atasözleri önemli rol oyna-
mıştır.
İlk Türk devletlerinin erken dönemlerinde örgün eğitim kurumlarının olduğuna dair
kesin bir bilgi olmasa da uygarlık ve kültür düzeyindeki gelişmişlik, ilk Türklerde güçlü
bir eğitim sistemi olduğunu gösterir. Bilim alanında da önemli çalışmalar yapılan ilk Türk-
lerde, otaçı ve emçi denilen hekimlerin olduğu ve bu hekimlerin bitki ve mineral kaynaklı
ilaçlar kullandıkları bilinmektedir.
Matematikte erken tarihlerden itibaren on tabanlı (desimal) sistemi kullanan ilk Türk-
lerde 12 Hayvanlı Türk Takvimi’nin kullanılmış olması, onların astronomi alanında da ça-
lışmalar yaptıklarının kanıtıdır.
Türkler İslamiyet’i kabul ettikten sonra, İslam’ın eğitim ve bilime verdiği önemin de et-
kisiyle, yeni eğitim kurumları açarak eğitim ve bilim alanındaki çalışmalarına devam etmiş-
tir. İslamiyet’in kabulünden sonra açılan yeni eğitim kurumlarının başında da medreseler
yer almıştır.
Türk İslam devletlerinde yetişen bilim insanları; Türk İslam Medeniyeti’nin yanında,
dünya medeniyetine de önemli katkılar sağlamıştır. Bu bilim insanlarından İbni Sina’nın
tıp alanında yazdığı kitap, beş yüz yıla yakın Avrupa’daki okullarda okutulmuştur. Farabî
ise Aristo Mantığı’nı Avrupa’ya en iyi anlatan kişi olarak Avrupalılarca “Muallimi Sani”
olarak anılmıştır.
Osmanlı’da eğitim öğretim kurumlarının ilk basamağı sıbyan mektepleriydi. Beş altı
yaşlarındaki çocuklar, okuma yazmayı burada öğrendikten sonra eğitimlerine medreseler-
de devam ederdi.
Klasik Dönem Osmanlı eğitim sisteminde, medreseler en güçlü örgün eğitim kurum-
larıydı. İlk medrese Orhan Bey zamanında açılmıştır. Fatih Sultan Mehmet’in yaptırdığı
Sahn-ı Seman Medreseleri ile bu okulların önemi artmış ve bu okullara verilen değer arta-
rak devam etmiştir.
Medreselerden mezun olan kişiler başarılarına göre müderris, kadı, müftü, tabip,
imam, müezzin ve bürokrat olabilirdi. Osmanlı’da Enderun bir saray mektebiydi ve devletin
yüksek dereceli memurları burada yetişiyordu. Harem ise tıpkı Enderun mektebi gibi
sarayın bir bölümünü oluştururdu ve burada saraydaki kadınlar eğitim alırdı.
Osmanlı Devleti’nde bilimsel çalışmalara önem verilmiş, Lagari Hasan Çelebi, Hezarfen
Ahmet Çelebi ve Sabuncuoğlu Şerafeddin gibi değerli bilim insanları Osmanlı Devleti bün-
yesinde yetişmiştir.
Cumhuriyet Dönemi’ndeki eğitim, Atatürk’ün koyduğu hedefler doğrultusunda geliş-
miştir. Atatürk; eğitimin temel hedeflerinin gerçekleştirilmesi ve hedefe ulaşacak eğitim po-
litikalarının tespit edilmesi için 1924-1934 yılları arasında altı defa rapor hazırlatmıştır. Bu
raporlar doğrultusunda eğitimin çağdaş ilkeleri ortaya çıkarılmaya çalışılmış ve eğitimin;
yaşanılan çağa uygun, laik, akılcı, bilimsel, karma, disiplinli ve işe yarar olması gerektiği
sonucuna ulaşılmıştır.
Cumhuriyet Dönemi’nde Atatürk öncülüğünde bilimsel çalışmaların önü açılmış, bu
dönemde yetişen birçok değerli bilim insanı, ülkenin gelişimine önemli katkılar sağlamıştır.
198