Page 28 - Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi 11 | 6.Ünite
P. 28
6. Ünite
Bu dönemde yapılan büyük işhanlarında geleneksel yapılarda olduğu gibi cumba metodu
kullanılmış, alttaki dükkânlardan itibaren yapı dışa doğru taşırılmıştır. Dışa doğru taşırılan
kısımlar farklı biçimli konsollarla desteklenmiş, böylece yapı olduğundan daha hareketli göste-
rilmeye çalışılmıştır.
İlk dönem mimarlık üslubu olarak adlandırılan bu uygulama, Cumhuriyet Dönemi’nde de
desteklenmiştir. Başta Ankara olmak üzere İstanbul ve İzmir gibi kentlerde de bu mimari an-
layış uygulanmaya çalışılmıştır. Özellikle başkent Ankara’nın imarı için özel çaba sarf edilmiş,
bu amaçla 1924’te Ankara Şehremaneti (belediyesi) kurulmuştur. Ankara’nın imarında kimi
dönem ulusal kimi dönemde de evrensel akımların etkisi görülmüştür.
I. Ulusal Mimarlık Dönemi yapı anlayışı 1930’lu yıllara kadar etkisini sürdürmüşse de 1927
yılından itibaren yabancı mimarların etkisi ülkemizde hissedilmeye başlamıştır. Ulusal Mimarlık
Akımı’na bağlı kalan Türk mimarların yanında, uluslararası mimarlık anlayışı da devletten des-
tek görerek yaygınlaşmaya başlamıştır. Yabancı mimarlar Ankara’da büyük yapılı binalara imza
atarken İstanbul’daki üniversitelerde de ders vermeye başlamışlardır.
Alman kökenli mimarların çoğunluğunu oluşturduğu yabancı mimarlar, 1930’lu yıllarda
etkin rol oynamışlardır. Bu mimarların yapı anlayışlarında simetrik düzenlenmiş büyük ölçekli
kütleler ile yüksek kolonadlı ve merdivenli girişi olan yapılar ön plana çıkmış, ayrıca dış cephede
taşla kaplama üslubu da gelişmeye başlamıştır.
Yabancı mimarların Batı kökenli mimari anlayışına tepki olarak 1930’ların sonlarında II.
Ulusal Mimarlık Üslubu ortaya çıkmıştır. Temelini geleneksel Türk sivil mimarisinden alan bu
üslubu ortaya çıkaran mimarlar, Türk mi-
marlığında millî mimari değerlerin ön plana
çıkarılması için gayret göstermişler, millî
birlik ve beraberlik duygusunun mimaride-
ki estetiğe yansıması için uğraşmışlardır.
Projesi Emin Onat ve Orhan Arda ta-
rafından çizilen Anıtkabir mimarisi (Gör-
sel 6.61), nostaljik ve akademik yöntem-
lerin sentezi şeklinde gelişme gösteren bu
akımın eserlerine örnektir. Bu dönemdeki
resmî binalar ulusalcı ve akademik anlayış-
la yapılmış, sivil yapılarda folklorik değerler
Görsel 6.61: Anıtkabir (Ankara)
ön plana çıkarılmıştır.
Resim
Türk resim sanatının kurumsallaşmasında ve çağdaşlaşmasında II. Meşrutiyet Dönemi’nde
kurulan ve 1921 tarihinde Türk Ressamlar Birliği adını alan Osmanlı Ressamlar Cemiyeti
önemli rol oynamıştır. Türk Ressamlar Birliği, 1929 yılında Güzel Sanatlar Birliği adını almıştır.
Atatürk, Cumhuriyet Dönemi’nde diğer sanat dallarıyla birlikte resim sanatının da gelişmesi
için özel çaba sarf etmiştir. Güzel sanatlar konusunda yetenekli olan öğrenciler, 1924 yılında eği-
tim almaları için Almanya ve Fransa’ya gönderilmiş; bu öğrencilerin bir kısmı, resim konusunda
eğitim alarak ülkemizde çalışmalarını devam ettirmiştir.
Cumhuriyet Dönemi’nde devlet, sanatçılar için yeni imkân-
lar sunmuş ve sanatçıların bazı eserlerini satın alarak onlara BİLGİ NOTU
destek olmuştur. 1926 yılında alınan bakanlar kurulu kara-
Özellikle resim ve
rıyla, Ankara’da açılacak olan sergilerin resmi nitelikteki sergi heykel sanatlarının halka
sayılması ve sergi açacak sanatçılara ödül verilmesi kararlaştı- tanıtılması ve bu sanatların
rılmıştır. yaygınlaşması için “Türk
Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki resim sanatçıları Millî Müca- Ocakları” ve “Halk Evleri”
dele’nin etkisinde oldukları için yaptıkları resimlerde Atatürk ve önemli rol oynamış, bu ku-
silah arkadaşlarının faaliyetlerini, Türk ordusunun kahraman- rumlar, çeşitli etkinliklerle
lıklarını ve halkın Millî Mücadele Dönemi’nde yaşadığı sıkıntıla- yurdun her tarafına ulaşma-
rı anlatmışlardır. ya çalışmışlardır.
228