Page 65 - ÇAĞDAŞ DÜNYA SANATI TARİHİ 12
P. 65

ERKEN 20. YY ÇAĞDAŞ SANAT AKIMLARI

            20.  yüzyıla  damgasını  vuran  çağdaş  sanatın  en  belirgin  özelliği,  gelenekseli  kapsamıyor  olmasıdır.  Çağdaş  sanat
            geleneksel sanattan radikal bir kopuşla tamamen yeniye yönelmiştir. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Avrupa'nın
            önde gelen sanatçıları arkeolojik buluntulardan etkilenerek çalışmalarına çok yeni tekniklerle yeni biçimler vermeye
            başlamışlardır.  Özellikle  Mısır,  Mezopotamya,  Hint,  Çin,  Japon  ve  Amerika'nın  eski  yerli  halkları  ile  Afrika,
            Avustralya ve Okyanusya adalarında yaşayan ilkel topluluklar gibi Batı dünyasına yabancı kalmış halkların sanat ve
            etnografik eşyaları 19. yüzyılda keşfedilmiştir. Dolayısıyla arkaizm (Klasik Çağ öncesinde kalan) modern sanatın
            şekillenmesinde önemli bir paya sahip olmuştur.

                                             Sanat literatüründe modern sanatlar dönemi, Batı’nın güzel sanatlar alanında
                                             20.  yüzyıl  başında  yaşadığı  avangart  akımlar  dönemi  olarak  geçmektedir.
                                             Batı’da birbiri ardınca ortaya çıkan bu akım ve üsluplar modern sanatın çekir-
                                             değini oluşturmuştur. Çağdaş sanat kavramı içerisinde resim, müzik, heykel,
            “Sanat  eserinin  gayesi  mademki  bir  fikrin   sinema, fotoğraf, grafik, performans ve gösteri sanatları gibi çok çeşitli sanat
            ifadesidir, öyleyse bu eser fikirci olmalıdır,   dalları  yer  almaktadır.  Birbirlerinden  farklı  tavırları  ve  anlatım  biçimleri
            düşündürmelidir.  Mademki  sanat  az  çok   olmasına rağmen çağdaş sanatların ortak noktası 20. yüzyıl yaşamının değişen
            herkesin  anlayacağı  bir  biçim  içinde  ifa-   koşullarına karşı duyulan duygusal tepkiyi dile getirme isteğidir.
            desini bulacaktır, o hâlde terkipçi olmalıdır.
            Sanat  düşünceyi  ve  fikri  bir  biçim  altında   Çağdaş sanat kavramı kapsamında, sanat dallarında 19. yüzyıl sonlarından
            dışarı vurduğuna göre semboller kullanıyor
            demektir.  Sanat  subjektiftir.  Çünkü  sanatta   itibaren etkili olan akımların zaman ve mekân içindeki dağılımları, uygulan-
            nesne,  nesne  olarak  değil  ancak  sanatçıda   ma biçimleri ve etkiledikleri sanat dalları farklılıklar göstermiştir. Akımlar-
            uyandırdığı fikir olarak mevcuttur.”  dan bazıları daha uzun süre etkili olup daha çok ülkeye yayılırken bazıları
                                             daha  kısa  süreli  olmuş,  fazla  yayılım  gösterememiştir.  Sanat  akımlarının
                     Albert Aurier (Fransız sanat eleştirmeni)  sanatçılar üzerindeki etkileri, sanatçı tarafından uygulanma ve yorumlanma
                                             şekilleri  de  aynı  olmamış,  bazı  akımlar  çok  çeşitli  sanat  dallarında  etkili
                                             olurken bazıları ise daha az sayıda sanat dalını etkilemiştir. Akımlar, etkili
                                             oldukları her bir sanat dalında farklı biçimlerde uygulanmıştır.

            A) SEMBOLİZM

            Sanat dünyasında sembol kavramına en çok dikkat çeken ve sanatı sembollere odaklayan gelişmelerden biri sembolizm
            (simgecilik) akımının ortaya çıkmasıdır. Sembolizm; natüralizm ve empresyonizme bir tepki olarak Fransa ve Belçika’da
            ortaya çıkmıştır. Farklı akımlardan etkilenmiş olan bir grup ressam 1889'da Paris Volpini Kahvesi’nde bir sergi açmıştır.
            Sergiyi açanlar arasında Gauguin (Gogen) ile Pont-Aven'den (Fransa’nın Pont-Aven bölgesinde Gauguin’den ders almak
            için gelenlerin oluşturduğu grup) Emile Bernard ve Charles Laval gibi sanatçılar vardır. Bu sanatçılar sergiyi duyurmak
            için “empresyonist” terimini kullanmıştır (Görsel 3.15). Fakat bu sergi sembolistlerin ilk ortak hareketi olarak kabul
            edilmiştir. Sembolist sanatçılar bu sergide çağdaş kültürde düş gücünün eksik olduğu yönündeki görüşü paylaşmışlardır.


                                                               Bilgi Notu 1















                                                                       Görsel 3.16: Anadolu Kilimi göbek moti
                                                               Anadolu’da Orta Asya sembolizmi, İslam ve geçmiş kültür-
                                                               lerin sentezlenmesi, Anadolu Türk sanatında non-figüratif
                                                               (figür  içermeyen),  stilize  ve  geometrik  bir  dil  oluşmasını
                                                               sağlamıştır.  Kilimlerde  çok  sık  rastlanan  baklava  motifi;
                                                               kapalı  fon  olup  ana  rahmi  ve  bereket  sembollerinin  ilk
                                                               örnekleri olarak kabul edilir. Anadolu'nun birçok yöresinde
                                                               dokumacılar tarafından “göbek” olarak işlenen bu formlar,
                                                               kadın bereketinin sistemleşmiş ilk biçimidir.
                       Görsel 3.15: Sembolistlerin sergi a şi


            62
   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69   70