Page 66 - ÇAĞDAŞ DÜNYA SANATI TARİHİ 12
P. 66

3. ÜNİTE


               Gizemli anlatım sembolizm akımı için oldukça önemlidir. Sembolün olduğu yerde çoğu zaman gizem de vardır. Bilin-
               meyenin gizemi sembolde saklanır. Bugün açıklaması sayfalarca süren resimlerin veya üslupların arkasında bu anlayış
               yatmaktadır. Birçok sanatçı gizemli çalışmaların daha çok izleyici çektiği ve günümüz teknolojisine karşı bu tarz
               çalışmaların da daha çok ilgi çekebileceği görüşünde birleşebilmektedir.


                 Bilgi Notu 2

                 Sembolizm İslam sanatında da yoğun olarak hissedilir. Bunun nedeni tasvir yasağı gibi görünse de daha çok Allah'ın settar
                 (gizlilik)  sıfatıyla  ilgilidir.  Simgecilik  gizciliktir.  Sembolizmin  örneklerine  hat  sanatında  rastlanır.  Allah'ın  sıfatları,
                 Kur'an-ı  Kerim'den  alınan  sureler  veya  hadislerden  seçmeler  desenlerle  bezenmiş  olarak  hat  sanatında  yer  almaktadır.


               Sembolizmde sanatçı, figür veya nesneye özgün simgesel
               bir anlam yüklemeye başlamıştır. O zamana kadar dinsel
               ve  mitolojik  kökenli  ortak  simgesel  dil,  bütünüyle  yok
               olmamakla  birlikte  yavaş  yavaş  yerini  sanatçının  özgün
               simgesel  diline  bırakmaya  başlamıştır.  Bu  dili  başarıyla
               kullanan sanatçılardan biri Paul Gauguin’dir (Pol Gogen)
               (Görsel 3.17). Sembolist sanatçıların öncülüğünü yapmış
               olan Gauguin ilkel sanatın cazibesine kapılmış, bu düşün-
               cesini biçim ve renklerle belirtmiş ve figürlerine yansıt-
               mıştır. 1880'lerin sonunda Panama ve Martinik'te, 1890'lar-
               da Tahiti'de, son yıllarında da Markiz Adaları'nda yaşayan
               sanatçının  modern  yaşamdan  uzakta,  kendi  deyimiyle
               “medeniyet  hastalığından  arınmış  olarak”  sürdürdüğü
               yaşantısı resimlerinin (Görsel 3.18, 3.19) konusunu oluş-
               turmuştur. Bu yerlerde bir ölçüde gözlemlediği ve hayal
               ettiği dünyaları resmeden Gauguin, resimlerindeki deko-
               ratif ögeler ve anti natüralist (doğal olanı temel almayan)
               renk kullanımıyla dikkat çekmiştir.
               Gauguin, resimlerinde renk ve kontur çizgileriyle yüzeyi
               çeşitli bölümlere ayırmıştır. Biçimleri basite indirgeyerek
               detaydan  kaçınmış  ve  derinlik  veren  gölgelerden  uzak
               durmuştur. Deformasyona uğramış, yalınlaştırılmış kadın
               figürlerini, yerlilerin gündelik hayatlarını, düşsel ve büyülü   Görsel 3.17: Otoportre, Gauguin,
               bir mekân içinde resmetmiştir.                                 1893, Orsay Müzesi, Paris




























                    Görsel 3.18: Vaaz Sonrası Hayal (Melekle Güreşen Yakup),  Görsel 3.19: Kumsalda Tahitili Kadınlar,
                         Gauguin, 1888, National Galeri, İskoçya           Gauguin, 1891, Orsay Müzesi, Paris


                                                                                                          63
   61   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71