Page 69 - ÇAĞDAŞ DÜNYA SANATI TARİHİ 12
P. 69
ERKEN 20. YY ÇAĞDAŞ SANAT AKIMLARI
Nabilerin kurucu üyelerinden Paul Serusier, Julian Sanat Okulundaki eğitiminin ardından sanatçılar arasında popüler
olan Pont-Aven'e gelmiştir. Serusier, Pont-Aven’de bulunduğu sürede Gaguin’in sınırları belirlenmiş yalın biçimleri-
nin düz renklerle boyanmasına dayalı sentetizm anlayışının etkisi altında çalışmıştır. “Aşk Ormanında Tılsım” bu
doğrultuda yaptığı ilk resimdir (Görsel 3.29). Paris’e döndükten sonra Gauguin’i çağrıştıran ancak onunkinden daha
yumuşak bir üslup geliştirmiştir. Burada arkadaşlarıyla bir araya gelerek Nabiler grubunu kurmuştur. Gauguin'in
Tahiti'ye gidişinden sonra grup dağılmış ve üyeleri farklı alanlarda kendisini geliştirmiştir.
Almanya ve İngiltere’de arayışlarda olan sanatçının en gözde konusu Breton köylüleri olup figürleri anıtsal ve sağlam-
dır. Sanatçı; Mısır sanatı, İtalyan primitifleri (ilkel) ve Orta Çağ halıları üzerine çalışmıştır.
Görsel 3.29: Aşk Ormanında Tılsım, Serusier, Görsel 3.30: Pouldu’daki Çiftlik, Serusier,
1888, Orsay Müzesi, Paris 1890, Ulusal Sanat Galerisi, Washington
Görsel 3.31: Çamaşır Yıkayan Kadınlar, Serusier, Görsel 3.32: Kadın ve Köpeği, Bonnard,
1891, Güzel Sanatlar Müzesi, Houston 1891, Orsay Müzesi, Paris
Paul Serusier’in eserlerinden bazıları “Le Pouldu’daki Çiftlik” (Görsel 3.30), “Çamaşır Yıkayan Kadınlar” (Görsel 3.31),
“Yılan Yiyiciler”, “Elma Ağacının Altındaki İki Bretonlu Kadın”, “Caddede Kadın”dır.
Nabiler akımı sanatçısı Pierre Bonnard, eğitimine Julian Sanat Okulunda başlamıştır. Burada ressamlar Maurice Denis
ve Paul Serusier ile arkadaş olmuştur. 1890’da onlarla birlikte Nabiler grubunu kurmuş ama kısa bir süre sonra gruptan
ayrılmıştır. Sanatçı; gördüğü yerlerin, evinin, yakından tanıdığı insanların resimlerini yapmıştır. Erken dönem resim-
leri Nabiler akımının özelliklerini taşısa da daha sonraki resimleri kişiselleşmiştir. İlk sergisini 29 yaşında açan
Bonnard, 1891’de en iyi eserlerinden biri olan “Kadın ve Köpeği” tamamlamıştır (Görsel 3.32). Portre formundaki bu eser
Bonnard’ın Japon sanatından fazlaca etkilendiği döneme aittir. Eser bu özelliğiyle Japonizm akımının bir Fransız
örneğidir.
66