Page 67 - ESTETİK 11
P. 67
Platon’un öğrencisi Aristoteles’te de sanata
bakış olarak yansıtmacı bakış açısı vardır. An-
cak Aristoteles varlık konusunda Platon’dan
farklı olarak ideaların duyu dünyasında var
olduğunu düşünür. Nesneler ve ideaların bir-
likte olduğunu savunarak ayrı bir idealar dün-
yasının varlığını kabul etmez. Aristoteles’e
göre sanat, ideaların bilgisini sunabilecek
yeterliliktedir. Tiyatro sanatı insan davranış-
larını, heykel insan bedenini, müzik doğadaki
sesleri, şiir konuşma biçimini taklit eder.
Yansıtma kuramına göre sanat, dış dünyaya
tutulan ayna gibidir. Sanat doğanın taklididir, Görsel 3.1: Hasat Zamanı, 1565, Pieter Bruegel, 119x162 cm, Ahşap
anlayışı egemendir. Bir sanat eseri ne kadar üzerine yağlı boya, Metropolitan Müzesi, New York, ABD
gerçekliğe uygunsa o kadar başarılı bir eser sayı-
lır. Sanat doğaya öykünmedir yani doğayı taklit etmektir. Aristoteles “mimesis” anlayı-
şını, sanat için asıl modelin doğa olduğu düşüncesiyle temellendirir. Bu anlayış, Röne-
sans Dönemi natüralizminde zirveye ulaşır. Rönesans Dönemi’nde sanat; doğa ve insan
hakkında elde edilmiş bilgilerin kusursuz bir biçimde yansıtılmasıdır. Fotoğraf makine-
sinin icadıyla yeniden tanımlanmaya başlayan 18. yüzyıldan sonra etkisini yitirmeye
başlayan yansıtmacı kuramı benimseyen ressamları da yeni arayışlara yöneltmiştir.
Resim sanatında Avrupa’da 19. yüzyılda ortaya çıkan realist sanat akımında ele alınan
konular doğadan uzaklaşmış, toplumsal gerçekler sanatın konusu olmuştur. Gustave
Courbert’in (Gustav Kuğbe ) (1819-1877) başı çektiği akımda fi-
gürler gerçekçi biçimde resmedilir (Görsel 3.2). Günümüzde de
pek çok heykeltraş, ressam ve sanatçı hâlâ realist bakış açısıy-
la sanat eserleri ortaya koymaktadırlar. Akımın diğer önemli Bilgi
temsilcileri Jean-Françoıs Mıllet (San Ferencosko Milet) (1814- Notu
1875), Michelangelo (Mikelanjelo) ve Jan Steen (Jan Sten)
(1626-1679)‘dir. ‘‘
Leonardo da Vinci
(Leonardo da Vinci)
(1452-1519) Rönesans
Dönemi’nin en önemli
sanatçılarındandır. Leo-
nardo da Vinci’nin çalış-
malarında sanatla bilim
iç içe geçmiştir. Birçok
Rönesans sanatçısı gibi
matematikçi, mimar, mü-
hendis, anatomist, jeolog,
müzisyen, heykeltıraş
gibi özelliklere sahip bir
sanatçıdır. Michelangelo
da (1475-1564) dönemin
önemli heykeltıraşların-
dandır.
Görsel 3.2: ‘’Günaydın Mösyö Courbet’’, 1854, Gustave Courbert, 132x150,5 cm, ‘‘
Tuval üzerine yağlıboya, Fabre Müzesi, Montpellier, Fransa
65

