Page 86 - ESTETİK 11
P. 86

4.3. YARARLI VE GÜZEL

                                                 Güzel, kullanışlı ve yararlı olandır.
                                                                                    Platon

                        Çağlara, toplumlara ve kişilere göre değişebilen, göreceli bir kavram olarak güzel, günlük
                        hayatta farklı bağlamlarda ele alınır. Güzel kavramı; fiziksel görünüş, düşünce, davranış,
                        sanat ve doğaya ilişkin değerlendirmelerde yaygın olarak kullanılmaktadır. Güzel yüz,
                        güzel fikir, güzel davranış, güzel manzara ve güzel bir eser… Güzel kavramının böyle
                        farklı bağlamlarda kullanımı onun anlam zenginliğinin bir göstergesidir. Ancak güzel
                        kavramının  estetik  bir  değer  olarak  taşıdığı  anlamın  diğer  kullanımlarıyla  arasında
                        bir sınır bulunmaktadır. Bu sınır, güzel kavramının günlük hayattan kaynaklanan her
              VE GÜZEL
                        türlü pratik ilgiden (fayda düşüncesinden) bağımsız olmasıdır. Bir şey (bu ister doğa
                        manzarası ister bir sanat eseri olsun), ancak seyretmekle veya dinlemekle hoşlanılan
                        salt bir beğeni objesi olarak güzeldir.
                        Felsefe tarihinde güzel kavramının ele alınışı noktasında köklü bir anlayış değişikli-
                        ğinin yaşandığını görmekteyiz. Estetikte güzel kavramının bugün taşıdığı anlam, tarih
                        boyunca aynı şekilde mi olmuştur? Felsefe tarihine baktığımızda bu konuda köklü bir
                        anlayış değişikliğinin yaşandığını görmekteyiz. Başta Sokrates ve Platon olmak üzere
                        Antik Yunan felsefesinde genel düşünce; amaca uygun, kullanıma elverişli yahut yarar-
                        lı olanın aynı zamanda güzel olduğudur. Bir şeye elverişli olan her şey iyi ve güzeldir,
                        bir şeye elverişli olmayan her şey de kötü ve çirkindir. Bu düşünce, Orta Çağ ve sonra-
                        sında 18. yüzyıla dek yaygın bir biçimde geçerliliğini sürdürmüştür.
                        Güzelin iyi ile özdeşliğini reddeden Kant, güzelin yararlı ile olan ilgisini de kabul
                        etmez. Kant, yararlı olmayı, bir objenin varlığına duyulan ilgiye bağlar. Örneğin su, ya-
                        rarlı bir objedir çünkü yaşamamız için suyun varlığı zorunludur. Kant’a göre güzel, bir
                        objenin varlığı ile değil, onun tasavvuru ile ilgilidir. Bir objenin varlığı ile her türden
              ARARLI    ğaya bakış biçimi büyük bir değişim geçirir. Temel karakteri işlevsellik olan tekno-
                        ilgi, zorunlu olarak estetik ilgiyi ortadan kaldırır. Kant’ın güzeli iyiden ve yararlıdan
                        ayırma düşüncesi, özellikle 19. yüzyılda yaygın bir görüş olarak benimsenmiştir.
                        Teknolojinin yaygınlaşmasıyla birlikte insanın çevresiyle kurduğu ilgi, hayata ve do-

                        lojinin kurduğu bu dünyanın en önemli etkisi, insanın kendi doğasına ve çevresine
                        yabancılaşması olmuştur. Bunun sonucunda da estetik değer (güzellik) anlayışı zayıf-
                        layarak yerini büyük ölçüde yararlılık kaygısına terk etmiştir. Bu sürece tepki olarak
                        1919 yılında Almanya’da kurulan Bauhaus Enstitüsü, tekniği ve endüstriyel üretimi
                        insanileştirme, yararlı ve güzel değerlerini yeniden bütünleştirme amacıyla çok önemli
                        çalışmalara imza atmıştır. Bauhaus’un zanaat ve güzel sanatları bütünleştirmeye yöne-

                        yararlı kavramlarının bütünlüğünden hareket eden yeni estetik anlayış, endüstri tasarı-
                        mının kuruluşu ile sanatı günlük yaşama katmıştır. Bu anlayışın hedefi, insan yaşamın-
                        daki her nesnenin güzelleştirilmesidir. Artık herhangi bir eşya (koltuk, araba, kalem
              Y         lik çalışmaları zamanla yeni bir estetik anlayışın yaygınlaşmasını sağlamıştır. Güzel ve
                        vb.) yalnız yararlı değil, aynı zamanda güzel olacaktır. Böylelikle güzellik, değerler
                        dünyasında merkezî bir önem kazanmış olmaktadır.
              4.3.      1.  Sanata işlevsellik (yararlılık) açısından yaklaşmanın sanata zarar vereceği düşünce-


                                      ETKİNLİK


                           sini doğru buluyor musunuz? Düşüncelerinizi belirtiniz.
                        2.  Bauhaus’un sanata işlevselci yaklaşımının günümüzde yaygınlık kazandığı söylene-
                           bilir mi? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.



                    84
   81   82   83   84   85   86   87   88   89   90   91