Page 310 - GRAFİK TASARIM 11
P. 310
BİLGİ NOTU
SANAYİ-İ NEFîSE’DEN GÜNÜMÜZE GRAVÜR ATÖLYESİ TARİHİ
Can AYTEKİN
Başlangıçta matbaacılık ile ilgili bir uygulama
atölyesi olarak başlayan ama 1921 yılında
kapatılan “hakkâklık bölümü”; 1937 yılında
“Lêopold Lêvy” tarafından, Güzel Sanatlar
Akademisi’nin yapılandırılması sırasında
yeniden kurulmuş ve Fransa’dan özel olarak
getirilen teçhizatla donatılmış sanatsal bir
gravür atölyesine dönüşerek devam etmiştir.
Günümüzde, “Mimar Sinan Güzel Sanatlar
Üniversitesi Resim Bölümü Gravür Atölyesi”
olarak adlandırılmaktadır (Görsel 5.11).
Bu iki dönem arasında tarihsel açıdan ve
muhteviyat açısından farklılıklar vardır. Bu Görsel 5.11. Mimar Sinan Güzel Sanatlar
farklılıkların altını çizebiliriz ancak Prof. Dr. Asım Üniversitesi
İşler’in üzerinde durduğu şekilde “devamlılık”
fikriyle de bu dönemlere yaklaşabiliriz.
Bu iki dönemin ürünleri “zanaat ve sanat ayrımı” üzerinden tanımlanabileceği gibi Sanayi-i
Nefîse Mektebi ve Güzel Sanatlar Akademisi arasındaki değişim ve dönüşümün sonuçları
üzerinden de yorumlanabilir.
Sanat ve zanaat arasında kalma hâlini bir belirsizlik olarak değil, çeşitlilik ve zenginlik olarak
değerlendirmek mümkündür. Gravür sanatı doğası gereği; “zanaat ile sanat, resim ile
grafik, biricik, tek olan ile çoğaltılabilir olan”
arasında konumlanmış bir yapıya sahiptir.
Gravür atölyesinin tarihine bakmak, aynı
zamanda hoca ve öğrencileriyle birlikte
sadece resim bölümü ve Türk resmine de
bakmak anlamına gelir. Bu atölyede yetişen
öğrencilerin çalışmaları üzerinden gravür
ve resim ilişkisini incelemek, hem öğrencilik
dönemlerinde hem de sonrasındaki izleri
karşılaştırmak, bize farklı bakış açıları ve
yorumlar sağlayabilir (Görsel 5.12). Görsel 5.12. Gravür baskı atölyesi, 2023
İlk Dönem: 1882-1921
1882 yılında Sanayi-i Nefîse Mektebi kurulduğunda resim, heykel ve mimarlık bölümlerinin
yanı sıra o dönemki adıyla “hakk (gravür)” bölümünün de kurulması, ülkemizdeki baskı
sanatlarının gelişimi açısından bir milat olarak kabul edilebilir.
Hakkâklık, “maden, taş veya tahta üzerine çelik kalemle oyma yapma sanatı, gravürcülük”tür”.
Arapça hakk (حك); “birşeyi kaşımak, kazımak, diğerine sürtmek,” kökünden türetilmiştir ve
“taş, maden, fildişi, ahşap gibi çeşitli sert maddeler üzerine oyma ve kazıma yapma sanatı”
olarak tanımlanır. Celal Esad Arseven’in yazdığı Sanat Ansiklopedisi’nde “kazı, kazı resim”
308

