Page 39 - İKİ BOYUTLU SANAT ATÖLYE 12
P. 39

Okuma Parçası


              Genç Picasso


                  “ …
                  Resimdeki  yeni  yönelimlere  o  denli  büyük  ilgi  duyuyordu  ki  dönemin
              sanat merkezi sayılan Paris’e gitmeye can atıyordu. Amacı, İspanyol mo-
              dernizmine esin kaynağı olan etkileri ilk elden görmek, dokunmak, duyum-
              samaktı. Toulouse-Lautrec’e  özel  ilgi  duyuyordu.  Paris  galerilerinde  Paul
              Cezanne, Edgar Degas ve Pierre Bonnard gibi ressamların yapıtlarını gör-
              dü.  Sanatın  başkenti  Paris,  Picasso’nun  alışkanlıklardan,  geleneklerden
              kopmak için fırsat kollayan fırtınalı doğasına seslenen, kendini özgür du-
              yumsayabildiği  bir  yerdi.  Sanatsal  deneyleri  için  gerekli  açık  görüşlülüğü
              ancak burada bulabildi.

                  Picasso’nun eserlerine büyük ilgi gösteren genç galeri yöneticisi Pedro  Görsel 1.58: Pedro Mana-
                                                                                         ch, 1901, Picasso, Ulusal
              Manach, ressama hemen bir anlaşma önerdi. Düzenli aralıklarla galeriye    Sanat Müzesi, Washington
              vereceği resimler karşılığında ayda 150 frank alacaktı. Böylece, parasal so-
              runlarını şimdilik çözmüş bulunuyordu. Öylesine coşkuyla doluydu ki ilk galericisinin birkaç port-
              resini yaptı (Görsel 1.58).
                  Anavatanı İspanya’ya döndüğünde, orada yalnızca pek kısa bir süre kaldı. Ailesine yabancı-
              laşmıştı. Onların orta sınıfa özgü önyargıları, ne oğullarının bohem yaşamlarını onaylamalarına
              ne de sanatında neden böylesine dizginlenemez olduğunu kavramalarına izin veriyordu. Pab-
              lo’nun yerel yetkililerin övgüsünü alacak önemli bir akademik ressam olması yolundaki düşleri
              yıkılmıştı. Aileyi kaygılandıran, Pablo’nun adlarını duyuracak bir şeyler yapmaktan vazgeçmesiy-
              di, oysa yanılıyorlardı. Ailesiyle yaşadığı tartışmalardan sonra Picasso, heyecanla sarıldığı sanat
              dergisi tasarısını da yarıda bırakmak zorunda kaldı. Dergi, birkaç sayı çıktıktan sonra kapandı.
              Picasso, anavatanında önüne dikilen ‘taşralı zihniyeti’ karşısında duyduğu düş kırıklığı içinde,
              1901 yılının Mayıs ayında Paris’e dön-
              dü. Picasso olgunluk aşamasına, akade-
              mik bir eğitimden geçerek erişmişti ama
              daha  16  yaşına  geldiğinde  öğrenilecek
              ne  varsa  hepsini  öğrenmişti.  Enerjisini
              çağdaş İspanyol sanatına yönelttiğinde,
              bir mektubunda yazdığı gibi, modernist-
              lerden  daha  modernist  olabilmek  için
              kolları sıvamıştı. Bu hedefine ulaştı. Yal-
              nızca Paris, eğitim sürecinde onu heye-
              canlandıracak bir şeyler sunabilecek bir
              yerdi. ...Degas’ın duyarlı renklerini, Tou-
              louse-Lautrec’in içinde yaşamayı seçtiği   Görsel 1.59: Mavi Şapkalı Kadın, Picas-  Görsel 1.60: Ziyaret, 1902, Pi-
              stilize dünyayı ve kendi özgürlük duygu-     so, Rosengart Galerisi, İsviçre  casso, Ermitaj Müzesi, Rusya
              sunu birleştiren pastel çizimler yaptı (Görsel 1.59). Picasso henüz kendi özgün biçemini yaratma-
              mıştı. Öte yandan, diğer ressamlarla dirsek dirseğe sürdürdüğü alışveriş de yavaş yavaş sona
              eriyordu. Özgün bir sanatçı olarak kimliğini ilk kez vurgulayan Mavi ve Pembe Dönemlerinin eşi-
              ğindeydi (Görsel 1.60). Eğitim süreci sona ermişti artık: Picasso, Picasso olmuştu.”
                  Kaynak: Ingo F. Walther – Pablo Picasso – Taschen  (Yayımlayan: ABC Kitabevi Yayın ve Dağıtım A.Ş. 1997)








                                                                                                          37
   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44