Page 133 - GENEL SANAT TARİHİ 10
P. 133

MODERNİZME YENİ BAKIŞ: 1945 VE SONRASI SANAT AKIMLAR

            Mark  Rothko  (1903–1970)  çalışmalarıyla  İkinci  Dünya
            Savaşı  sonrası  melodramatik  soyut  dışavurumcu  ekolünü
            geliştirmiştir. Dışavurumun tek aracı olarak renkleri kullanmış
            ve “renk alanı resmi”nin gelişmesine öncülük etmiştir. Rothko
            diğer soyut dışavurumcu sanatçılar gibi vahşi fırça darbeleri
            ya da boya sıçratma tekniklerine başvurmamış, tasarımlarını
            abide  gibi  duran  duvar  büyüklüğündeki  dikey  tuvallerin
            hemen hemen her yerini kaplayacak “yumuşak köşeli” iki ya da
            üç dikdörtgenle sınırlamıştır. Muazzam boyutlarına rağmen
            renkler  arasındaki  geçiş  oyunları  sayesinde  resimlerden
            güçlü bir samimiyet duygusu yayılmaktadır.
            1958  yılından  sonra  Rothko,  en  büyüğü  3x5  metre  olan
            14  devasa  tuvalden  oluşan  bir  seri  üzerine  çalışmış;  bu
            eserler  sanatçının  ölümünden  sonra  Houston  Teksas’ta
            bulunan Rothko Şapeli olarak anılan bir şapele konulmuştur.
            Karanlık  parıltılar  saçan  kahverengi,  siyah,  kırmızı  ve  vişne
            çürüklerinden oluşan bu resimler güçlü monokrom (resimde
            tek rengin farklı tonlarının kullanılması) eserlerdir (Görsel 5.5).
                                                                     Görsel 5.5: İsimsiz 06, Mark Rothko, 1968

            METİN ANALİZİ          Aşağıdaki metinde soyut dışavurumcu akımın özellikleri vurgulanmıştır. Metni
                                   okuyunuz ve soruları cevaplayınız.


              Soyut  dışavurumculuk  hem  Avrupa  hem  de  Amerika’nın  kaynaklarından  beslenen  ilk  sanat
              hareketidir.  Savaş  döneminde  Amerika’ya  sığınan  Avrupalı  sanatçılar  Amerikan  sanatını
              derinlemesine  etkilemişlerdir.  Soyut  dışavurumculuğun  oluşmasında  bu  sanatçıların  katkıları
              büyüktür. Bu katkılarla soyut dışavurumcu resim, hem geleneğe bağlı hem geleneğe karşı çıkan ve
              ondan kopmaya çalışan resimdir. Geleceğe çok bağlı kalmamış, geçmişe bakmak ve hesaplaşmaktan
              kaçınmamıştır. Hiçbir zaman resmin ötesinde bir şey hedeflenerek oluşturulmamıştır. Sanatçılar,
              çevrelerindeki  dünya  yerine  kendi  ruhlarının  derinliklerinde  ya  da  mitolojide  buldukları  evrensel
              değerlerle ilgilenmişler, kendilerine katkıda bulunabilecek her türlü düşünceye açık olmuşlardır. Bir
              imge ya da figüre gereksinim yoktur. Resmin kendisi hem nesne hem de içerik olmuştur.
              1.  Soyut dışavurumcu akım nasıl ortaya çıkmıştır? Söyleyiniz.

              2.  Akımın hem Avrupa hem de Amerika’nın kaynaklarından beslenmesinin eserler üzerindeki etkileri
                 neler olabilir?

              3.  Soyut dışavurumcu akımın geçmiş ve gelecekle bağlantısı ne şekildedir? Açıklayınız.
              4.  Soyut dışavurumcu sanatçılar eserlerini oluştururken nasıl bir düşünce içindedirler? Açıklayınız.


            Postmodernizm İle Modernizm Arasındaki Farklılıklar

            Genellikle bir arada kullanılan modernizm ve postmodernizm kavramları, aslında birbirine taban tabana zıt
            görüşleri savunan iki farklı düşünce yapısını ifade etmektedir.
            Modernizm, IX. yüzyılın sonlarında ve XX. yüzyılın başlarında ortaya çıkan bir düşüncedir. İnsanların refaha
            kavuşmasının ardından Rönesans ve reform hareketleri ile ortaya çıkmaya başlayan; resim, edebiyat,
            mimari  gibi  alanlarda  etkili  olmuş  yenilikçi  bir  akımdır.  Bu  dönemde  din  eksenli  düşünce  tarzı;  yerini
            hümanizm temelinde akılcılık, bilginin evrenselliği, barış ve özgürlük kavramlarına bırakmıştır. Rasyonel
            düşünce ve bilimsel bakış açısını benimseyen modernizm, yaşamı açık ve akılcı bir temele oturtmaya
            çalışır. Hayatın bir amacı olduğunu ve bu amaca objektif bir bakış açısıyla yaklaşılması gerektiğini savunur.


                                                                                                   131
   128   129   130   131   132   133   134   135   136   137   138