Page 140 - GENEL SANAT TARİHİ 10
P. 140
GENEL SANAT TARİHİ
Vasarely’in “Vega-Nor “ adlı eseri op artı her yönüyle anlatabilen bir çalışmadır. Bu çalışma renk ve çizgilerin
algıyı nasıl yanıltabildiğinin önemli bir göstergesidir. Resim düz bir zemin üzerine yerleştirilen bir küre
kompozisyonuyla kurulmuş, sarı ve turuncu gibi sıcak renklerle merkezdeki kareler öne doğru itilmiş,
resimde bir dışa taşma illüzyonu yaratılmıştır (Görsel 5.14).
Bu resim; tuvalin merkezinden dışarı itilmiş gibi görünen,
çoğu büyük ölçüde bozulmuş, değişen renk yoğunluklarında
seçilmiş tek tek karelerden oluşan büyük, küresel bir
forma sahiptir. “Vega-Nor” sanatçının yarattığı, düzenli
bir ızgaranın görünüşte şişip resim düzleminden dışarı
çıktığı bir dizi tablodan biridir. Eser ızgara tabanlı sistem
kullanılarak oluşturulmuş ancak bu durumda kare sıraları
tarafından oluşturulan resim yüzeyi çarpıtılmıştır. Eserdeki
yüzey gerilimi izlenimi (tuvale arkadan bir nesnenin veya
kuvvetin uygulandığı hissi) Vasarely’nin bu dönemdeki birçok
çalışmasında görülmektedir. Turuncu ve sarı gibi sıcak
renkler, tipik olarak uzayda ilerler gibi görünür. Hücreler,
sanki uzaya doğru çekiliyormuş gibi tuvalin kenarlarına doğru
giderek incelir ve küçülür. Bu eser adını gökyüzündeki en
Görsel 5.14: Vega-Nor, Victor Vasarely, 1969, Vasarely parlak yıldızlardan biri olan Vega’dan alır ve Vasarely’e göre bu
Müzesi, Macaristan
kompozisyon evrenin genişlemesini ifade eder.
Akiyoshi Kitaoka (1961-….) op art akımının
günümüzdeki en ünlü sanatçılarından biridir.
Japonya’da Ritsuimeikan Üniversitesinde psikoloji
profesörüdür. Akiyoshi Kitaoka; görsel yanılsama
bilimini inceleyen bir bilim adamı olarak çalışmalarına
başlamış, 1990’ların sonlarından itibaren
bilimsel çalışmalarına hizmet etmesi için görsel
tasarımlar üretmiştir. İzleyicinin başını döndüren,
midesini bulandıran ve rahatsızlık veren hareket
yanılsamalarına dayalı çalışmalar yapmıştır. Özellikle
uzun süre bakıldığında resimlerin hareket ettiği
izlenimi uyanmaktadır. “Dönen Yılanlar” isimli önemli
eserinde birbiri içine geçmiş ya da yan yana görünen
daireler özellikle izleyici görüntüye odaklandığında Görsel 5.15: Dönen Yılanlar, Akiyoshi Kitaoka, 2003
kişiye dönüyormuş hissini vermekte, hareket
yanılsaması başlamaktadır (Görsel 5.15).
1928’de Bauhaus akımı içinde fotoğrafçılığa başlayan Josef Albers
(1888-1976) ölümüne kadar fotoğraf üzerinde çalışmaya devam etmiş ve
fotoğraflarında yakaladığı soyut etki ve illüzyonu çağrıştıran görüntüleriyle
optik sanatla ilişkili eserler vermiştir. Klasik görüşlerin aksine fotoğraf
sanatının yaratıcılıktan en uzak dal olduğunu reddetmiş, kişiyi yanıltan
illüzyonik görüntülerin kamera lensi ya da fotoğraf makinasının değil kişinin
kendi yaratıcılığının ve yakaladığı anın ürünü olduğunu savunmuştur.
Başyapıtı olan “Kareye Saygı” renk deneylerinin özünü göstermektedir
(Görsel 5.16).
Görsel 5.16: Kareye Saygı, Josef Albers,
Özel Koleksiyon
138