Page 16 - GENEL SANAT TARİHİ 10
P. 16
GENEL SANAT TARİHİ
ÜNİTEYE BAŞLARKEN
1. Orta Çağ Avrupası'ndaki sanatçılar ve eserleriyle ilgili neler biliyorsunuz? Söyleyiniz.
2. Rönesans hakkında neler biliyorsunuz? Söyleyiniz.
1.1 AVRUPA’DA SKOLASTİK DÖNEM,
ROMANESK VE GOTİK SANATI
Avrupa’da IV. yüzyılın ikinci yarısı gerçekleşen Kavimler Göçü neticesinde 476 yılında Batı Roma İmparatorluğu
yıkılmış ve Avrupa’nın siyasal birliği bozulmuştur. Batı Roma İmparatorluğu’nun yıkıldığı bu tarihten 1453 yılında
İstanbul’un fethine kadar olan süreç “Orta Çağ” olarak adlandırılmıştır. Siyasi birliğin bozulmasıyla halk; güvenlik
kaygısıyla varlıklı kişilerin himayesi altına girmiş, böylelikle güçlü derebeylikler oluşmuş ve küçük devletçikler
ortaya çıkmıştır. Yeni kurulan bu devletçikler, topraklarını korumak ve etki alanlarını genişletmek için sürekli
mücadele içinde olmuştur. VI. yüzyıldan itibaren Hristiyanlıkla tanışan bu topluluklar, sadece Avrupa’nın
güneyinde yaygın olan Hristiyanlığın tüm Avrupa’ya yayılmasını sağlamıştır. Avrupa’da güç kazanan kilise,
IX. yüzyıldan sonra çatışma içerisindeki Avrupa uluslarını din çatısı altında birleştirmeye çalışmıştır. Roma
gelenekleri ve Avrupa’ya yeni gelen kavimlerin yerel özellikleri, Hristiyanlık dininin getirmiş olduğu kurallarla
kaynaşarak Avrupa kültürünün temellerini oluşturmuştur (Harita 1.1).
ANGILLAR FRANKOVİLER GEPİDLER
ALANLAR
OSTRO
LOMBARTLAR GOTLAR
HUNLAR
OSTROGOTLAR
SÜEVLER VİZİGOTLAR
OSTROGOTLAR
VANDALLAR
250km
Göç Yolları
Harita 1.1: Kavimler Göçü haritası
Batı Roma İmparatorluğu’nun yıkılışından sonra Avrupa’da yaşanan siyasi iktidarsızlık, V. yüzyıldan itibaren
Hristiyanlığın Avrupa’da yayılması ve güç kazanmasını sağlamıştır. Avrupa toplumları; felsefe, bilim ve
sanatta dini referans almıştır. Avrupa’da kilise çatısı altında IX ve XII. yüzyıllar arasında romanesk sanat, XII
ve XV. yüzyıllar arasında skolastik felsefenin belirlediği kurallar içinde Gotik sanat etkili olmuştur.
Skolastik düşüncenin etkisi ile Orta Çağ sanat faaliyetlerinde ağırlıklı olarak anıtsal mimari, kilise ve manastır
ön plana çıkmıştır. İnşa edilen manastırların faaliyetleri sadece dinî eğitimle sınırlı kalmamış; manastırlar,
dinî düşünceyi tüm yaşam alanlarına yaymak amacıyla sosyal, kültürel ve sanat etkinlikleri yürüten
merkez konumuna yükselmiştir. Resim, heykel ve mimari; sanat olarak kabul edilmemiş, dine hizmet
eden tamamlayıcı unsur olarak düşünülmüştür. Skolastik düşünce, Avrupa’da tüm alanlarda Rönesans’ın
doğduğu XIV. yüzyıl sonlarına kadar etkinliğini sürdürmüştür. Orta Çağ’daki siyasi, dinî ve kültürel şartlar;
Avrupa sanatında romanesk ve Gotik üslupların doğmasını sağlamıştır.
14