Page 20 - GENEL SANAT TARİHİ 10
P. 20
GENEL SANAT TARİHİ
Resim, Heykel ve Kabartma
Romanesk resim, heykel ve kabartma sanatı; mimari gelişimle paralel bir çizgi göstermektedir. Bu
dönemde mimari de dâhil olmak üzere söz konusu sanatlar, birer sanat türü olarak değerlendirilmemiş
sadece dini yüceltmek ve okuma bilmeyenlere dini öğretmek amacıyla birer araç olarak kullanılmıştır.
Bu dönemde eserleri meydana getiren sanatçılar dini eğitim veren manastırlarda eğitim görmüş din
adamlarından oluşmaktadır. Kilisenin belirlediği ölçütlere göre çalışmalarını gerçekleştiren bu kişiler,
sanatçı değere görmemekle birlikte eserlerinin altına imzalarını atamamışlardır.
Bu dönemde resim; özellikle dinî yapıların iç duvarlarına ve tonozlarına yapılan freskler (duvar resmi),
ahşap levhalar üzerine azizleri betimleyen ikonalar ve dinî içerikli kitaplarda küçük resimler (minyatür)
biçiminde kullanılmıştır. Heykel, küçük boyutlu Meryem ve aziz heykelcikleri biçiminde kiliselerde;
rölyef (kabartma resim) ise sütun başları ve duvarlarda görülmektedir. Ayrıca pencerelerde resim
sanatı (vitray) ilk defa bu dönemde görülmüştür.
Dinin yayılmasına hizmet etmek amacıyla yapılan Romaneks resimlerinde daha çok Hz. İsa, Meryem
ve azizlerin yaşamları; Tevrat ve İncil’den sahneler, kutsal sayılan günler konu olarak ele alınmıştır.
Resimlerde perspektiften uzak, derinliği olmayan basit ve çizgisel bir üslup dikkati çeker. Erken
Hristiyan ikonografisinin ve Bizans etkisinin görüldüğü resimlerde yoğun olarak kırmızı, sarı ve mavi
renkler kullanılmıştır. Tonlar arası geçişler yok denecek kadar azdır. Resimlerde İsa ve aziz figürleri
büyük ölçülerde tutulmuş, baş çevreleri beyaz ve sarı renkte bir çember içerisinde vurgulanmıştır.
Öğretici rolü bulunan çok sayıda simgenin kullanıldığı bu resimler, kilisenin onayına bağlı olarak varlık
göstermiştir.
Sant Climent de Taüll Kilisesi (Sen Kılımint de Taull) apsis bölümünde yer alan ve renkteki bozulmalar
nedeniyle bir örneği tuvale aktarılan 1123 tarihli fresk, romanesk resim üslubunun güzel bir örneğini
teşkil etmektedir. Mavi, kırmızı ve altın rengiyle çevrelenmiş bu freskte Hz. İsa tahta oturur vaziyette,
büyük boyutlu olarak merkeze yerleştirilmiştir. Hz İsa’nın ve diğer figürlerin baş çevrelerindeki beyaz
çemberler, kutsal kişiler olduklarını vurgulamaktadır. Hz. İsa, sol elinde “Ben dünyanın ışığıyım.”
yazan bir kitap tutarken sağ eliyle geleneksel kutsama ve öğreti hareketini yapmaktadır. Hz. İsa’nın
omuzlarında görülen Yunan alfabesinin ilk
ve son harfi sembolik anlam taşımaktadır.
Bizans etkisinin görüldüğü resimde
Hz. İsa’nın iki yanında Evanjelist Matta,
Markas, Luka ve Yuhanna yer almakta;
resmin alt bölümünde diğer kutsal kişiler
sıralanmaktadır (Görsel 1.6).
İncil ve diğer el yazması dinî kitaplarda
parşömen üzerine küçük boyutlu
olarak çizilen minyatürler, ele alınan
konular ve resim özellikleri açısından
fresklere benzemektedir. Minyatürlerde
dinî konuların yanında dinin koruyucu
rolündeki imparatorlara da yer verilmiştir.
Renk perspektifi ve çizgisel perspektiften
kaçış, minyatürlerde daha belirgin
hissedilmektedir. İfadenin ve hareketlerin
büyük önem kazandığı bu resimler,
öğretici yönüyle ön plana çıkmaktadır.
Canlı renkleri ve basit anlatımıyla
resimlerde sembolik anlamlar taşıyan
şekiller ve hayvan figürleri görülmektedir.
Görsel 1.6: Hz. İsa freski, Sant Climent de Taüll Kilisesi, İspanya.
18