Page 111 - GENEL SANAT TARİHİ 9
P. 111

ANTİK YUNAN, ROMA, ERKEN HRİSTİYAN VE BİZANS SANATI

            C) Helenistik Dönem (MÖ 330-30)

            Bu dönemde Yunan kültürü, Ön Asya ve Mısır’ı içine alan geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. Bu durum her alanda
            olduğu gibi sanatta da köklü değişimlere neden olmuştur. Helenistik Dönem heykelinde kendinden önceki
            heykel gelenekleri yanında konu ve eğilim yönünden yeniliklere açık bir sanat anlayışı görülmektedir. Bol
            kıvrımlı elbiseler, vücudun farklı yönlerde zıtlık oluşturacağı zor duruş ve ifadeler dönem heykeltıraşlarının
            ilgi alanlarını oluşturmaktadır (Görsel 5.21). Acı, korku, keder ve sevinç gibi ifadeler ve bu duygularla uyumlu
            zaman  zaman  abartılı  hareketler  nedeniyle  heykelde  Helenistik  Dönem  baroğu  olarak  adlandırılan  bir
            sanat anlayışı hâkimdir. MÖ III. yüzyılın ortalarından itibaren heykeltıraşların hareketler ve ifadeleri gerçekçi
            biçimde  yansıtma  isteği,  seçilen  konuların  çeşitliliğini  artırmıştır.  Gündelik  yaşamın  sıradan  insanlarını
            konu alan heykeller, Klasik Dönem’in kalıplaşmış tiplerine ve ideal güzellik anlayışına oldukça yabancıdır.
            Konuların seçimi ve işlenmesindeki özgürlük, önceki yüzyılların hülyalı bakışları ve ideal oranlara sahip
            tanrısal görünümlerine karşı çıkan bir başkaldırı niteliğindedir. Böylelikle Klasik Çağ’ın belli tiplerle sınırlı
            konularına yeni bir soluk getirilmiş, eskiye kıyasla dinî konulardan uzaklaşılmıştır. Heykeltıraşların mitolojik
            hikâyeler veya tarihî olaylardan esinlenmeleri ve teknik açıdan oldukça güç olan grup heykellerine karşı
            ilgileri, yine bu dönemde ağırlık kazanmıştır. Bu heykel gruplarının büyük çoğunluğunda konular Yunan
            mitolojisinin dramatik yönü öne çıkan öykülerinden seçilmiştir. Pergamonluların Galatlara karşı kazandığı
            galibiyetlerin anısına dikilen, kendi gücünü düşmanlarının cesareti üzerinden yüceltmek isteyen krallık
            ideolojisinin bir ürünü olan “Yaralı Grubu” olarak adlandırılan heykeller (MÖ 241-197) buna örnektir.




































              Görsel 5.21: Oturan Genç heykeli, Metro-  Görsel 5.22: Zeus Altarı kabartmaları, Pergamon Müzesi, Berlin
              politan Müzesi, New York

            Pergamon’da  II.  Eumenes  (MÖ  197-159)  tarafından  yaptırılan  Zeus  Altarı  ise  Yunan  heykel
            sanatının en dikkat çekici eserleri arasında yer almaktadır. Sunağı çevreleyen 2.5 m yükseklik ve
            90 m uzunluğundaki podyum duvarları, tanrılarla devlerin savaşını konu alan yüksek kabartmalar
            ile  süslenmiştir  (Görsel  5.22).  Pergamon  Krallığı’nın  Galatlara  karşı  kazandığı  uzun  ve  zorlu
            zaferin  anısına  inşa  edilen  sunağın  kabartmalarında  sembolik  bir  anlatımla  savaşın  galipleri  ve
            kaybedenlerinin yansıtılmak istendiği kabul edilmektedir. Birbirleriyle mücadele hâlindeki tanrı ve
            devlerin hareketleri, yüz ifadeleri ile uyum içindedir. Savaşın dramatik etkisi, tanrıların hareketli
            giysi kıvrımları kadar devlerin acıdan gerilmiş bedenlerinde de gözlemlenmektedir.
                                                                                                    109
   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115   116