Page 199 - TÜRK İSLAM SANATI 11
P. 199
Cumhuriyet Dönemi Sanatı
Giulio Mongeri (1873-1951): 1900-1930 yılları arasında başta İstanbul olmak üzere
Türkiye’nin birçok yerinde inşa edilmiş eserleri bulunmaktadır. Osmanlı, Selçuklu, İslam
mimarisi ile özellikle ilgilenen mimar, bu yöndeki yönelimini I. Ulusal Mimarlık Akımı ile
özdeşleştirilen birçok yapı ile göstermiştir.
Ankara’da Bankalar Caddesi boyunca konumlanan Osmanlı Bankası (1926), Ziraat
Bankası (1926-1929), Tekel Başmüdürlüğü (1928) ve İş Bankası (1929) yapılarında I.
Ulusal Mimarlık Akımı’nı benimsemiştir. Bu yıllarda inşa edilen banka yapıları aynı
zamanda ekonomik bağımsızlığı ve ulusal ekonomiyi temsil etmektedir. Selçuklu ve
Osmanlı mimari elemanları ile biçimlenen bu yapılar yarım kat bodrum üzerine inşa
edilmiş, ön cepheleri girişe simetrik tasarlanırken arka ve yan cepheleri daha sade tasarlan-
mıştır. Köşe kütlelerin yükseltilerek öne çıkarılması, katların silmelerle ayrılması, geniş
saçaklarda Selçuklu motiflerine yer verilmesi, her kat için farklı biçimde kemerli pence-
reler, çıkmalar, kubbeler ve pilastırların kullanılmasıyla bu yapılar I. Ulusal Mimarlık
Akımı’nın özelliklerini yansıtmaktadır. Yapıların iç mekân tasarımlarında, sütun başlık-
larında, demir parmaklıklarında, alçı kabartmalar ve taş rozetlerinde de Osmanlı ve Selçuklu
mimarlığının süsleme ögeleri kullanılmıştır. İç mekânlarda geniş hollerin üzeri çağın yeni
malzemesi çelik ve cam ile örtülmüştür.
Başlıca yapıtları: Nurettin Bey Pavyonu, Haseki Hastanesi, Saint Antoine Kilisesi,
Karaköy Palas İşhanı, Osmanlı Bankası, Ziraat Bankası, Taksim Cumhuriyet Anıtı kaidesi
ve çevre düzeni, Ankara Tekel Başmüdürlüğü (Görsel 7.11), Maçka Palas Katevleri, Ankara
Türkiye İş Bankası (Görsel 7.12), Çelik Palas Oteli, İtalyan Sefareti.
Görsel 7.11: Tekel Ba müdürlüğü, 1928, Ankara Görsel 7.12: Türkiye İ Bankası, 1929, Ankara
B) II. Ulusal Mimarlık Dönemi
II. Ulusal Mimarlık Akımı, çağdaş mimarlık işlevlerinde ve tarihsel biçim dillerinden
yararlanmada I. Ulusal Mimarlık Akımı’na benzer. Fakat I. Ulusal Mimarlık daha evrensel
nitelikteki Osmanlı anıtsal mimarlığından kaynaklanırken yeni akım Anadolu’ya özgün sivil
mimarlığın, özellikle de Türk evinin biçim dilinden etkilenmiştir. Dönemin yapılarında daha
çok kesme taş kullanılmıştır.
II. Ulusal Mimarlık Akımı 1930’lu yılların sonuna doğru ortaya çıkmış ve Türk
mimarlığında 1940-1950 arasını kapsayan dönemde etkili olmuştur. 1930’lu yıllarda İtalyan-
ların ve Almanların başlattıkları ulusçuluk akımı sanat akımlarını da etkilemiş, özellikle
mimarlıkta bu düşünceye uygun, anıtsal yönü ağır basan, ana malzeme olarak taşın
kullanıldığı büyük boyutlu yapılar ortaya çıkmıştır. Bu anlayışa uygun olarak yapılan
binlerce kişilik stadyumlar ve toplantı salonları gibi büyük mekânlı yapılar aynı zamanda
devletin gücünü de simgelemiştir. Dönem yapılarında süsleme çok dar bir alanda uygulanmış,
196