Page 17 - ÜÇ BOYUTLU SANAT ATÖLYE 11
P. 17
ÜÇ BOYUTLU SANATA GİRİŞ
Üç boyutlu sanat eserleri her yönüyle algılanabilen, dokunulabilen, kendine ait görsel dili ve hacmi olan, izle-
yiciyi düşündüren, şaşırtan, izleyicide hayranlık uyandıran özelliklere sahiptir. Form oluşturma becerisi üç bo-
yutlu sanat anlayışının temelini oluşturur. Üç boyutlu çalışmalar; seçilen malzeme çeşidine göre oyma, yontma,
ekleme-çı karma yapılarak ya da yan yana ve üst üste koyup inşa edilerek biçimlendirilir. Bulunduğu mekânı
ve boşluğu şekillendiren üç boyutlu sanat eseri, mekândan bağımsız düşünülemez. Hacim sanatlarından olan
heykel, geçmişten beri mekân sanatı olan mimariyle etkileşim içinde olmuş ve çoğu kez onunla birlikte kulla-
nılmıştır (Görsel 1.1, 1.2).
Görsel 1.1: Erehteyon (Erehteyon) Tapınağı’nın bir bölümü, Görsel 1.2: Louvre (Luuv) Müze binasının bir bölümü, ?, ?, Paris,
M.Ö. 406, ?, Atina, Yunanistan Fransa
Heykel sanatı; seramik, metal işleri, cam tasarımı, endüstriyel tasarım, mimarlık ve peyzaj mimar lığı gibi birçok
farklı disiplini kendi bünyesinde birleştirmiştir. Aydınlık, boşluk, sağ lamlık ve ışık etkilerini artıracak yeni malze-
me arayışı ve özgün yapılar inşa etme hedefindeki heykel ve mimari; Yunan, Roma, Uzak Do ğu, Mısır, Rönesans
gibi birçok geçmiş uygarlık ve dönemden beri iç içe görülmüştür. Bunun en önemli nedeni mimari ve heykelin
inanç olgusuna bağlı olarak gelişim göstermesidir. Tapınak, mabet, çeşme ve kamu binalarına yapılan heykel,
rölyef ve resimler âdeta mimarinin içine nakşedilmiştir (Görsel 1.3).
Görsel 1.3: Trevi (Tirevi) Çeşmesi, ?, Nicola Salvi (Nikıla Salva) Giuseoppe Pannini (Cüsep Peypinini), Roma,
İtalya
15