Page 39 - ÜÇ BOYUTLU SANAT ATÖLYE 12
P. 39

1. Ünite




                                                              Diğer bir örnek ise Dada akımının içerisinde yer alan Mar-
                                                           cel Duchamp [Marsel Duşan (1887-1968)] 1913 yılında bu
                                                           hareketten etkilenerek endüstri nesnelerini (Ready made),
                                                           sanat  yapıtı  gibi  ele  alan  kavramsal  çalışmalar  yapmıştır.
                                                           Ses getiren bu hareket ile birlikte, hazır nesneler artık sanat
                                                           objesi olarak kullanılmaya başlanmıştır. Amaç, formun nasıl
                                                           biçimlendirildiği değil verilmek istenen iletinin içeriğinin al-
                                                           gılatılmasıdır (Görsel 1.54).
                                                              Özellikle  II.  Dünya  Savaşı sonrası yaşanan  toplumsal,
                                                           düşünsel, teknolojik dönüşümlerle birlikte sanatçıların yeni
                                                           arayışlara yönelmeleri ve her şeyi deneme çabaları Batı sa-
                                                           natının zengin bir çeşitlilik kazanmasına yol açmıştır. Hey-
                                                           keltıraş Alberto Giacometti [Alberto Cakometti (1901-1966)]
                                                           insanın kendisini eklemleyebileceği bir boşluk tasarısı içinde
                                                           yapıtlarını oluştururken varlık-yokluk kavramları için boşlu-
               Görsel 1.54: Çeşme, Marcel Duchamp, 1917, Modern Sanatlar   ğa ihtiyaç duymuştur (Görsel 1.55).
               Müzesi San Francisco























               Görsel 1.55: Meydan, Alberto Giacometti, 1948, Guggenheim Müzesi, İspanya

                                                                        İkinci Dünya Savaşı ile aynı döneme denk
                                                                     gelen soyut dışavurumcu sanat anlayışı, sa-
                                                                     dece yeni düşünme pratiklerinin oluşması ile
                                                                     değil aynı zamanda sanatın merkezinin Avru-
                                                                     pa’dan okyanus ötesine, Amerika’ya taşınması
                                                                     açısından da önemli bir kırılma noktası oluş-
                                                                     turmuştur. İzleyicinin bilinçli olarak içerisine
                                                                     eklendiği, onun katılımı ile tamamlanan yeni
                                                                     ve büyük ölçekli çalışmalar gerçekleştirilmeye
                                                                     başlanmıştır. Tüm bunlar post modern sanata
                                                                     dayanak oluşturmuş, biçimden çok içeriğin yer
                                                                     aldığı kavramsallığın ön planda olduğu, sanat-
                                                                     çıların, gerektiğinde heykel, resim, fotoğraf, vi-
                                                                     deo gibi farklı ifade biçimlerine yönelmelerine
                                                                     yol açan uygulamaları tarif eder. Bütün bu çok
                                                                     disiplinli  çalışmalar  postmodern  sanat  anlayı-
                                                                     şını desteklemiştir. Artık heykel mekânda yer
                                                                     alan kütlesel bir yapıdan çok, zihinsel algının
                                                                     da hesaba katıldığı bir kimliğe bürünerek fizik-
                                                                     sel varlığı ile mekânın da yapıta dahil olduğu
                                                                     sanat nesnesi hâline dönüşmüştür (Görsel 1.56).
               Görsel 1.56: Hayalet Oluşum, Snail Scott [Sineyil Sıkat (1924)], 2012, Chicago





             36
   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44