Page 34 - ÜÇ BOYUTLU SANAT ATÖLYE 12
P. 34

HEYKEL SANATINA GİRİŞ




               Sümer, Akad, Asur ve Babil kavimlerinin uygarlıklarına ev sahipliği yapan Mezopotamya heykel sanatı Mısır
            ve Yunan heykel anlayışından farklı özellikler göstermiştir.  Mezopotamya heykel sanatı, bölgedeki taş yoksunlu-
            ğundan dolayı boyutları açısından ne Yunan heykelinde olduğu gibi birebir insan ölçeklidir ne de Mısır heykelinde
            olduğu gibi anıtsaldır. Mezopotamya’da heykeltıraşlar bulabildikleri küçük taşları biçimlendirdikleri için ortaya
            doğaldan küçük boyutlarda heykeller çıkmıştır. Bu heykeller tanrıları, siyasal ve dinsel yöneticileri, üst düzey yöne-
            ticileri ölümsüzleştirmek için yapılmıştır. Bu heykellerde vücudun ayrıntılarına girilmeden yüzün kişisel özellikleri
            verilmeye çalışılmıştır. Heykellerde verilmek istenen birebir yansıtma olmayıp yapılan kişinin toplum içindeki sta-
            tüsünün ve ayrıcalıklarının görsel olarak iletilmesidir. Heykellerde belirgin bir özellik olan yuvarlak ve iri gözlerde
            amaç, görülmeyeni görme çabasını iletmektir.
               Doğu’da (MÖ 216-208) “Terracotta Savaşçıları” olarak bilinen pişmiş toprak heykeller Çin heykel sanatının en
            önemli kültür mirasıdır. Bezemeler ve işlemelerdeki gerçekçilik, Çin sanatındaki doğallık ve gerçekçilik akımının
            en güzel örneğidir (Görsel 1.41). Ruhun ölümsüzlüğüne inanan Çin sanatı da tıpkı Mısır sanatında olduğu gibi
            ölümden sonra devam eden hayat inancına bağlı kalarak gelişim göstermiştir.



























            Görsel 1.41: Terracotta Savaşçıları, MÖ 210-209, Lintong Bölgesi, Çin


               Asya heykel sanatı Hinduizm, Budizm gibi dini
            temaları içeren yerli kültlerin sentezlenmiş un-
            surlarını ifade eder. MÖ 5. yy. ve 6. yy.da yapılmış
            Buda’nın aydınlatılmış varlığını içeren insan fi-
            gürleri; Kuzey Hindistan, Pakistan, Afganistan ve
            Japonya arasındaki hemen hemen her kültürde
            önemli bir sanatsal gelenek hâline gelmiştir. Altın,
            bronz, kil ve ahşap malzemelerin kullanımı kültür-
            lerin  özelliklerine  göre  değişkenlik  göstermiştir.
            Örneğin Tibet bronzları tanrı ve ikonların yanı sıra
            günlük hayatın sahnelerini içeren dünyanın en iyi
            bronz heykel örnekleriyle  doludur (Görsel 1.42).
               Batı sanatının aksine geleneksel Afrika sana-
            tı, gündelik hayatın işlevsel ve gerekli bir parçası
            olmuştur. Afrika heykel sanatında figürler ve din-
            sel maskeler, ritüelde bir güç simgesi olarak kul-
            lanılmıştır. Özellikle  Afrika maskları ruhsal güçleri
            temsil ettikleri için sembol özelliği gösterirler. Af-
            rika sanatının sembolik özelliği üslubunu da be-
            lirlemiştir. Bu semboller geleneksel inanç ve de-
            ğerleri güçlendirmek  adına farklı çeşitlerde çok
            sayıda yapılmış yarı soyut, minimal heykellerdir.  Görsel 1.42: Altın Buda, 13-14. yy., Wat Traimit Tapınağı, Bangkok







                                                                                                         31
   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39