Page 46 - MÜZİK KÜLTÜRÜ
P. 46

TEMEL MÜZİK KÜLTÜRÜ



                        Yunan çalgılarından biri olan pan flüt (Görsel 3.20.a ve 3.20.b ), su perisi Syrinks’in
                (Sirinks) adını almıştır. Efsaneye göre kırların ve çobanların tanrısı Pan, bu güzel su perisine
                âşık olur.
                        Syrinks, Pan’dan kaçmak için bir nehirdeki su perilerinden yardım ister. Nehirdeki su
                perileri, onu bir su kamışına çevirir. Pan da bu bitkilerden bazılarını keser ve pan flüt yapar.
                        Pan flüt, birden fazla (genelde yedi) kamışın farklı uzunluklarda kesilip yan yana bir-
                leştirilmesinden oluşur. Kamışların tepelerindeki deliğe hava üflenerek ses çıkarılır. Kamış-
                lar farklı uzunluklarda kesildiği için her kamıştan farklı bir ses çıkar.





















                                                          a                                       b
                               Görsel 3.20.a: Pan flüt                  Görsel 3.20.b: Pan flüt

                3. Türklerde Müzik
                        Türk  kültürü,  zenginliği  ve  etkinliği  açısından  geçmişten  bugüne  kadar  gelen  en
                önemli müzik kültürlerindendir. Bu kültür Orta Asya’da doğmuş ve gelişimini yine bu coğraf-
                yada sürdürmüştür. Buna bağlı olarak Orta Asya Türk kültürü, Türk sanatı ve Türk müziği için
                büyük önem taşır. Tarihte bütün dünya Türklüğünün beşiği ve Türk medeniyetinin kaynağı;
                Orta Asya, özellikle Doğu Türkistan’dır.
                        Türk müziğinin tarih sahnesine çıkışı Hunlardan önceki döneme rastlar. Bu dönemde
                müzik yapan kişiler, kam adı verilen din adamlarıdır. Kamlar büyü ve sağaltım  için müzikten
                faydalanırlardı. Çalgılar ve insan sesi; korkulan doğaüstü güçlerden korunma, yaratıcıdan
                yardım dileme, başka insan ve hayvanların üzerinde etkili olabilme amacıyla kullanılırdı.
                        Hun Devleti öncesinde müziğin insan sesine dayalı olduğu düşünülmektedir. Kökü
                çok eskiye dayanan diğer müzikler gibi Türk müziği de başlarda çok az perdelidir. Zamanla
                perde sayısı artarak melodik yapının gelişmesi mümkün olmuştur. Ezgisel motifin tekrarına
                dayanan müzik, ritmik açıdan kamın hareketlerine eşlik eder. Bu dönemde davul ve def gibi
                vurmalı çalgılar sıkça kullanılmıştır (Görsel 3.21. ve 3.22). Ayrıca boru ve kopuzun  ilk ör-
                nekleri de bu döneme rastlar (Görsel 3.23. ve 3.24). Bu çalgılar genellikle insan sesine eşlik
                amacıyla kullanılmıştır.


















                 Görsel 3.21: Davul       Görsel 3.22: Def      Görsel 3.23: Boru      Görsel 3.24: Kopuz


            44
            44
   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51