Page 47 - MÜZİK KÜLTÜRÜ
P. 47

TEMEL MÜZİK KÜLTÜRÜ





                      Türklerin  yaşadığı  bölgelerde  M.Ö.  8.  yüzyılda
               dümbelek (Görsel 3.25) adı verilen vurmalı çalgılar, düdük
               ve arpın atası sayılabilecek müzik aletleri kullanılmıştır.
               Asya Hun Devleti Dönemi’nde, Hun arpına benzer çalgı-
               ların  kullanılmış  olması  mümkündür.  Ok-yay  kültürüne
               sahip olan Türkler yayın şeklini temel alarak ilk arp biçim-
               lerini ortaya çıkarmışlardır.




                                                                             Görsel 3.25: Dümbelek
                      Gong ve ziller bu dönemde bulunmuştur (Görsel 3.26 ve 3.27). Yine bu dönemde
               topraktan yapılmış bir heykelciğin elinde pipa benzeri bir sazın olduğu da görülmüştür. Hun-
               lardan önceki dönemde heykelciliğin seviyesini gösteren bu eser Türk müzik kültürü için
               önemli bir yere sahiptir.























                                Görsel 3.26: Gong                              Görsel 3.27: Zil

               4. Arap Müziği

                      Hicaz, Yemen, Suriye, Irak, Mısır ve İspanya Arap dilinin yaygın kullanıldığı yerlerdir.
               Buralarda gelişen sanat, Arap sanatı adıyla anılır. Mimarlıkta ve öteki sanat dallarında gö-
               rülen Arap sanatının en büyük özelliği arabesk denilen motiflerle bezenmiş olmasıdır.
                      Arap müziği Horasan ve Suriye müziğinin bazı bölümlerinden faydalanmış, ritim ve
               biçim bu dönemde gelişmiştir. Bin Abdullah, Siyahi, bin Musaccah, Müslim, bin Muhriz öne
               çıkan müzik ustalarındandır. 9 ve16. yüzyıl arasındaki dönem, Arap müziğinin yayıldığı çağ-
               lardır.
                      Araplar İslamiyet öncesinde müziği eğlence hayatında kullanmışlar ve özellikle Cahi-
               liye Dönemi’nde önemli bir yere koymuşlardır. O dönemde eğlence hayatında kadınlar aktif
               olarak müzik gruplarında yer almakta ve müzik topluluklarının çoğu kadınlardan oluşmak-
               tadır.
                      İslamiyet’in kabulünden sonra Arapların, İslam’ı yaymak için çeşitli akınlar ve fe-
               tihler sonucu Batı’ya kadar geldikleri görülür. Bu fetihler ve İslamiyet’i yayma çalışmaları
               farklı kültürlerle temasa geçmelerine, sanatsal ve bilimsel yönden bu kültürlerden etkilen-
               melerine ve bu kültürleri etkilemelerine neden olmuştur.
                      İslamiyet’in kabulünden sonra müzik, dinî işlevini sürdürmüştür. Buna bağlı olarak
               dinî törenlerde Kur’an makamsal ezgi eşliğinde okunmuştur. Bu dönemde çalgı müziğinden
               çok, sözlü müzik ön plana çıkmış ve önem kazanmıştır.







                                                                                                           45
                                                                                                           45
   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52