Page 37 - THM TEORİ VE UYGULAMASI 11
P. 37

1.4.        BOZLAK UZUN HAVA TÜRÜ




                  “Bozlak” kelimesi yalvarış, yakarış, haykırmak, feryat etmek anlamına gelir. Divan-ı Lügat-it Türk’te
              “bozla”, “bozlamak” ses vermek, bağırmak anlamına gelir. Tema olarak aşk, gurbet, yiğitlik, kahramanlık,
              göç, ölüm, doğal afet gibi olayları işler. Orta Anadolu, bozlağın yoğun olarak görüldüğü yörelerimizin ba-
              şında gelir. Çukurova’nın Toroslara bakan kesiminde de sıklıkla görülmektedir. Kırşehir ve Keskin dolayları,
              Kırıkkale, Ankara, Çorum, Kayseri, Çankırı, Yozgat, Niğde ve Nevşehir; bozlakların yoğun olarak görül-
              düğü illerdir. Konya ve Karaman’da da bozlaklar mevcuttur. Ancak bu yörelerdeki örneklerin sayısı azdır.
                  Bozlaklarda, Anadolu insanının beşikten mezara kadar yaşadığı her türlü olay konu edilir. Ölüm, sevgi,
              aşk, övgü, güzelleme, yakınma, sitem, beddua, doğa, gurbet, hasret, öğüt, göç, iskân, gelenek görenek,
              tepki, çıkış, yergi, seferberlik, çatışma, savaş, din, tanrı vb. konular işlenmektedir. Katma söz olarak “ay
              dost, aman, oy, of, ey” gibi kelime ve ünlemler kullanılmıştır.
                  Dizeleri çoğunlukla 11 ve 14 heceli olan bozlakların sözleri anonim olabileceği gibi saz şairlerine ait de
              olabilir. Bozlakların birkaç türü vardır. Vurguladıkları konulara göre “yiğitleme, güzelleme, yanık, ağıtlama,
              kerem bozlağı”; boy adlarına göre “Avşar bozlağı”; şehir adlarına göre “Kırşehir bozlağı, Yozgat bozlağı”;
              hayvan adına göre “Kırat bozlağı“ gibi adlar alır. Bazen de Karacaoğlan, Dadaloğlu, Pir Sultan Abdal gibi
              şairlerin  şiirlerinin  bozlakların  sözlerinde  kullanıldığına  rastlanır.  19.  yy.  saz  şairlerinden  Kırşehirli  Âşık
              Said yörenin âşıklarını ve halk sanatçılarını derinden etkilemiş olup Âşık Said’in oğlu Âşık Seyfullah, Âşık
              Kerem gibi âşıklar da yöre sanatçılarını derinden etkileyen başlıca ozanlarımızdandır.
                  “Yiğitleme bozlağı” adıyla bilinen bozlak türünün sözleri, saz şairlerimizden Dadaloğlu’na ait olup şöyledir:
              Kalktı göç eyledi Avşar elleri
              Ağır ağır giden eller bizimdir
              Arap atlar yakın eyler ırağı
              Yüce dağdan aşan yollar bizimdir
                  Bozlaklar  çoğunlukla  “bağlama,  divan  bağlama”  tipinde  halk  çalgıları  eşliğinde  seslendirilmektedir.
              Bunun yanı sıra Kırşehir, Keskin dolaylarında, kapalı mekânlarda bazen “kaval” bazen de cura gibi çalgılar
              kullanılır. Açık alanlarda ise “davul zurna” takımlarının “halay” türündeki ezgileri seslendirmeleri sırasında,
              aralarda “bozlakların” seslendirildiği görülür. Günümüze yaklaşıldıkça Orta Anadolu “abdalları” tarafından
              kapalı mekânlarda “keman” kullanıldığına da tanık olunmaktadır.
                  “Abdallık” geleneği; Orta Asya, Ön Asya, Anadolu ozanlık geleneğiyle bağlantılı olan bir müzisyen
              topluluğunu da ifade eder. Özellikle Kırşehir ve yöresinde yaşayan bu ozanların, müzisyenlerin en çok yö-
              resel düğünlerde “düğün çalıcısı” olarak tanındıkları; bu ortamlarda da “bozlak havalarını” seslendirdikleri
              görülmektedir. Muharrem Ertaş ve oğlu Neşet Ertaş, Hacı Taşan, Çekiç Ali gibi Kırşehirli mahallî sanatçılar;
              “Anadolu Abdal” geleneğinin temsilcileri olarak bilinmektedir (Görsel 1.18). Usta bozlak seslendiricileri boz-
              lak uzun havalarını çalarken genellikle bağlamanın “re perdesine” (alt tel “la”) göre bir tam dörtlü yukarıdan
              başlayarak bu sesi başlangıç / karar sesi olarak kullanırlar. Bozlağı “re üzeri” çalarlar. Bozlaklar, “Avşar ve
              Türkmen” boylarına özgü bir yerel ağız olan  “Avşar ve Türkmen ağzı” söyleyiş biçimiyle seslendirilir. Boz-
              lakların çalınışında ve söylenişinde yiğitçe bir anlatım duyulur; erkek seslendiriciler bu bozlakları seslen-
              dirdiği için de erkekçe ve sert bir ifade işitilir. Bozlaklarda, ezgisel ve makamsal olarak belirgin bir biçimde
              Türk müziğinin “kürdi makamı dizisi” ve/veya “muhayyerkürdi, acemkürdi” bir seyir kullanılmaktadır. Bu
              nedenle bozlak uzun havalarının ses genişliği 8’li, 10’lu hatta 12’li olabilir.



              Bozlak Uzun Hava Türlerine Örnekler

              ► Açtım Perdeyi Turnayı Gördüm                    (Kırıkkale/Keskin)
              ► Ankara'dan Ferman Geldi Neyleyim                (Orta Toroslar-Çukurova)
              ► Anladım Evvelden Böyledir Takdir                (Kırşehir)
              ► Aşağıdan Aslan Paşam Geliyor                    (Orta Toroslar-Orta Anadolu)
              ► Aşağıdan Kalktı Bir Akça Geyik                  (Kırşehir)
              ► Bayram Geldi Benim Yârim Kaçıyor                (Çorum)
              ► Bizim Elden Geçti M'ola Obalar                  (Kırıkkale/Keskin)
              ► Coşkun Bir Sel Gibi Aktım Duruldum              (Orta Anadolu)
              ► Gaba Duraktan Gelir Geçerken                    (Nevşehir)
              ► Gayri Dayanamam Ben Bu Hasrete                  (Çorum/Alaca)
              ► Gezdir Ağam Gezdir Kır Atı Gezdir               (Ankara)




                                                         36
   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42