Page 38 - TÜRK HALK MÜZİĞİ TEORİ VE UYGULAMASI | 11
P. 38

HA
                                     HAZIRLIK ÇALIŞMALARIZIRLIK ÇALIŞMALARI



            1.  Türkü kavramını araştırarak elde ettiğiniz bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.
            2.  Farklı yörelere ait basit usul ve karma usuldeki türkülerden beşer tanesinin ismini yazınız

               ve bu türkülerin usul özelliklerini araştırarak arkadaşlarınızla paylaşınız.

            3.  Basit usuldeki bir türkünün hikâyesini araştırınız.

            4.  Türkülerin  millî  birlik  ve  beraberliğimizin  güçlenmesi  ve  ortak  değerlerimizin  gelecek
               kuşaklara aktarılmasındaki görevini araştırınız.





                   2. ÜNİTE: TÜRKÜ





             2.1. Türkünün Tanımı, Özellikleri ve Türleri



            2.1.1. Türkü


            Türk  halk  müziği  denildiğinde  genellikle  ilk  olarak  “türkü”  sözcüğü  akla  gelir.  Türk  halk
            müziğinin en bilinen formu olan türkü, 12. yüzyıl Farsçasında Türk’e ait ve Türk’e mahsus
            anlamına gelen “Türkî”den gelmektedir. “Türk” sözcüğüne bir aidiyet eki olan “î” harfinin
            eklenmesiyle Türkçe söyleyişe uygun hâle getirilmiştir.


            Türkü,  duyguların  belli  usul  içinde  şiirin  hece  kalıplarıyla  sese  dönüştürüldüğü  sesler
            bütünüdür.  Genellikle  hece  ölçüsünde  yazılan  sözlerin  kolay  anlaşılabilir  şekilde
            ezgilendirilmesiyle meydana gelir. Anadolu’nun ruhunu ve yaşanmışlıklarını anlatır.


            Türkü sözcüğü ilk olarak Doğu Türkistan’da 15. yüzyılda aruz ölçüsüyle yazılan ve özel
            ezgiyle söylenen ürünler için kullanılmıştır. Hece ölçüsüyle yazılan türkülerin ilk örneği ise
            16. yüzyılda Anadolu’da oluşturulmuştur.


            Türküyü Azerbaycan Türkleri, mahnı; Başkurt Türkleri, halk yırı; Kazak Türkleri, türki, türik
            halı keni; Kırgız Türkleri, eldi kır, türkü; Özbek Türkleri, türki, halk koşigi; Tatar Türkleri, halık
            cırı; Türkmenler, halk aydını; Uygur Türkleri de nahşa, koça nahşisi olarak isimlendirmiştir.














                                                            37
   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43