Page 142 - TÜRK HALK MÜZİĞİ TEORİ VE UYGULAMASI 12
P. 142
6. ÜNİTE
C
cem: Toplantı, bir araya gelme, tören.
cinas: Çok anlamlı bir kelimeye, her defasında başka bir anlam yükleyerek birbirine
yakın birkaç yerde kullanma.
cura: Bağlama ailesinin boyut olarak en küçük çalgısı.
cümle: İki ya da daha çok motifin birleşmesinden oluşan anlam belirten ve bütünlük
oluşturan yapı.
D
darp: 1. Bir ölçüyü oluşturan eşit sürelerden her biri; vuruş. 2. Tempo.
Darülelhan: Nağmelerin Evi, Osmanlı Devleti'nin 1917-1927 arasında faaliyet gösteren
dört yıllık, ilk resmî müzik okulu.
dergâh: Bir tarikattan olan kimselerin toplanıp birlikte tapındıkları, törenler düzenledikle-
ri, barındıkları yapı.
derman: 1. Bir şeyi yapabilme gücü. 2.Bir hastalığı iyileştiren şey.
devinmek: Vücudu ya da herhangi bir organı oynatmak, kımıldatmak, kıpırdatmak ya da
bütünüyle yer değiştirmek, yürümek.
deyiş: 1. Halk arasında demek, söylemek anlamında kullanılan terim. 2. Alevi-Bektaşi
toplulukları arasında cemin giriş kısmında çalınan, çoğunlukla dinî-mistik içeriği olan tür.
3. Halk müziği içinde yer alan türlerin şiir kısmı.
divan: 1. Türk müziğinde kullanılan bir form. 2. Türk halk müziğinde hece ve aruzun
çeşitli vezin biçimlerini esas alan bir uzun hava türü. 3. Türk halk edebiyatında bir şiir
türü.
dizek: Üzerine veya arasına nota yazılan, aralıkları birbirine eşit, beş paralel çizgi; porte.
donanım: Bir müzik parçasının notasında, tonalitede yer alan değiştirici işaretlerin ve
parçada ölçüyü belirleyen rakamların eser başlangıcında belirtilmesi.
durak: 1. Bir ezgi bütününün karar verdiği ses. 2. Klasik Türk müziğinde sözlü, dinî form.
dügâh: 1. Orta sekizlideki la sesine verilen isim. 2. Klasik Türk müziğinde kullanılan
birleşik makam.
düzen: Akort. Telli çalgılarda -özellikle de bağlamalarda- tel gruplarının birbirleriyle
ilişkilendirilerek uyumlu hâle getirilmesi.
düzüm: Türk müziğinde usulleri meydana getiren, kuvvetli ve zayıf olmak üzere çeşitli
vuruşların sıralanmasıyla oluşan bir nevi vuruş grubu veya usul parçası.
E
ebced notası: Harfleri ses karşılığı olarak kullanan nota yazısı.
ecel: Hayatın sonu, ölüm zamanı.
eda: Tavır, hâl, davranış biçimi.
140

