Page 191 - TÜRK VE BATI MÜZİĞİ TARİHİ 12
P. 191
12. ÜNİTE
12.2. Resmî Eğitim Kurumları
Geleneksel Türk müziğinin öğretim metodu, meşk geleneğidir ve bu gelenek, üst düzey bir işitme yeteneği
gerektirmiştir. Meşkler önceleri Mehterhane, Mevlevihane ve Enderunda; sonraları da evlerde ve özel meşkhane-
lerde yapılmıştır.
12.2.1. Enderun Okullarının Müzik Eğitimi Açısından İşlevi
Enderun okulları, II. Murad Devri'nde kurulan ve Osmanlı İmparatorluğu’nun üst düzey devlet görevlilerini,
sanatkârlarını ve bilim adamlarını yetiştiren okullardır. Bu okullar, Fatih Sultan Mehmet Dönemi’yle birlikte kurum-
sal bir yapı kazanmıştır. Sarayın en önemli kurumlarından biri olan Enderunda matematik, geometri, aritmetik,
hukuk, tarih, mimari, Türkçe, Arapça, Farsça, İslami bilimler ve musiki dersleri verilmiştir. Enderun okullarına kabul
edilen öğrenciler; Galata Sarayı, Eski Saray ve Edirne Sarayı gibi orta dereceli saray okullarını bitiren kişiler arasın-
dan seçilmiştir.
Mızıka-i Hümayun, Enderun okullarının müzik eğitimi veren ve doğrudan padişahın şahsına bağlı olan bölü-
müdür. Öğrencileri ve hocaları rütbeli subaylar arasından seçilen Mızıka-i Hümayunda üst düzey bir müzik eğitimi
verilmiştir. Din dışı müzikle birlikte dinî müzik de öğretilmiş; sarayın hafız, imam ve müezzinleri burada yetiştiril-
miştir. Saray içindeki kız ve erkek çocuklarının müzik eğitimi, çok değerli hocalara emanet edilmiştir. Bu okullarda
Türk müziği eğitiminin yanı sıra Batı müziği eğitimi de verilmiş ve İtalya’dan müzik hocaları getirtilmiştir. Hatta
zaman zaman Türk müziği çalgılarının yerini Batı müziği çalgıları almış, sarayda Batı müziği topluluklarıyla kon-
serler icra edilmiştir. Burada yetişen öğrencilere önce “Enderunî”, sonra “Mızıkalı” denmiştir. I. Mahmut ve II. Selim
gibi bazı padişahlar da Mızıka-i Hümayunda müzik eğitimi alarak Türk müziğinin sazlı ve sözlü repertuvarına çeşitli
formlarda besteler kazandırmıştır.
ARAŞTIRALIM PAYLAŞALIM
• Osmanlı eğitim sistemi ve Enderun Okulları konularında bir araştırma yapınız.
• Araştırmanızdan edindiğiniz bilgilerle dijital ortamda bir sunum hazırlayınız.
• Yaptığınız çalışmayı arkadaşlarınızla paylaşınız.
2.2.2. Mehterhanenin Türk Müziğine Etkileri
Askerî müzik; temsil ettiği devletin azametini göstermek, savaş meydanlarında askerlerin cesaretini artırmak
ve düşman askerinde korku yaratmak için önemli bir araç olarak görülmüştür. Tarihte birçok örneği görülen askerî
müzik türünün en önemli örneklerinden biri de mehter müziğidir. Mehter müziği, Türk milletinin “Türk devlet mü-
ziği” veya “hakanlık müziği” vasfıyla bağrına bastığı kültürel bir değeridir.
Tarihi Orta Asya’daki Türk boylarına kadar uzanan mehterin teşkilatlanma süreci, Osman Gazi ile başlamıştır.
Selçuklu Sultanı III. Alaattin Keykubat’ın Osman Gazi’ye hâkimiyet ifadesi olarak gönderdiği tabl, âlem, tuğ ve nak-
kareden oluşan çalgı takımı ilk mehterin oluşumuna zemin hazırlamıştır.
Mehterhane; kışla binalarında mehterlerin ikamet ettiği ve içerisinde meşkhane, koğuş, yemekhane gibi sa-
lonların bulunduğu kurumdur. Davul ve zurnasından vazgeçmeyen Türk milletinin müziğinin bir sistem dâhilinde
öğretilmesini sağlamıştır. Mehterhanenin müzik eğitiminden sorumlu olan mehterbaşı, öğrencilerin yetiştirilme-
sinden repertuvar seçimine kadar birçok konuda
karar verme yetkisine sahip olmuştur. Mehterha-
nede müzik eğitimi ritim ile başlamıştır. Mehter
düdüğü ile ritim ve senkron çalışmaları yaptırılan
öğrenciler, kabiliyetleri doğrultusunda çalgı bö-
lüklerine ayrılmıştır. Mehter çalgı bölükleri; icra-
cıların çaldıkları çalgının adıyla anılmış ve zurna
bölüğü, zil bölüğü, boru bölüğü, davul bölüğü,
nakkare bölüğü, kös bölüğü, öğrenciler bölüğü
vb. isimler almıştır. Bu bölüklerin eğitimleri, uz-
manlık alanlarının gerektirdiği şekilde verilmiştir.
Müzik düzeni açısından önce nefesli sazların, arka-
sından bütün heyetin çaldığı; yumuşak veya güm-
bürtülü bölümlere nöbetleşe yer verildiği mehter
çalgı takımları bir çeşit senfoni orkestrası niteliği
göstermiştir (Görsel 213). Görsel 213: Yalova mehter takımı
190 TÜRK MÜZİĞİ EĞİTİM KURUMLARI