Page 33 - TÜRK İSLAM MUSİKİSİ 12
P. 33
2.1. İSLAMIN İLK YILLARINDA MUSİKİ
İslamiyet’in ilk yıllarında musiki dinî ve din dışı olmak üzere iki şekilde icra edilmiştir. “Kur’an-ı Ke-
rim tilaveti, ezan, bayram salâtları, tekbir ve tehliller” dinî musiki örnekleridir. “Şa’bi (halk) musikisi”
formları olan “nasp, huda ve inşat” da din dışı musiki örneklerini oluşturmaktadır. Hz. Peygamber
(s.a.v.) Dönemi’nde, musiki formlarında bir değişiklik olmamış ve öteden beri kullanılan formlar
kullanılmıştır. Musiki enstrümanları da önceki dönemden kalma def, davul, kadip vb. ritim aletle-
ridir. Ayrıca bu dönemde önceden bahsi geçmeyen düdük, kaval gibi enstrümanlara benzeyen ve
“mizmar” adı verilen bir ü emeli çalgının da bahsi geçmektedir.
Hz. Peygamber Dönemi’nde olduğu gibi Hulefâ-i Râşidîn Dönemi’nde de düğün ve bayramlarda mu-
sikinin yer aldığı görülmektedir. Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer dönemlerinde yoğunlaşan fetih hareketleri
Müslümanların yeni kültür ve medeniyetlerle tanışmasına
olanak tanımış, her alanda karşılıklı bir alışveriş söz ko-
nusu olmuş ve musiki de bundan etkilenmiştir. Fetihler
aracılığıyla getirilen yabancı unsurlar, özellikle köle ve
cariyeler, beraberinde kendi musiki kültürlerini getirmişler
ve musikinin zenginleşmesinde rol oynamışlardır.
Hz. Osman Dönemi’nde insan sesi ile musiki aletinin
çıkardığı ses arasındaki uyum fark edilmiştir. Bununla
beraber ritmin melodiye uygulanmasıyla da gelişmiş bir
şarkı söyleme sanatı ortaya çıkmıştır. “El-gınaü’l-mutkan”
adını verdikleri bu tür, zamanla yerleşmiş ve yaygınlaş-
mıştır. Bu türü uygulayan ilk kişinin dönemin ünlü mu-
sikişinaslarından olan Ebu Abdilmün’im Tuveys olduğu
söylenir. Tuveys; İbn Sureyc, Dellal, Nevmetü’d Duha’ya
ve bazı kimselere ders vererek musikiyi yaygınlaştırmıştır
UVHO
Hz. Osman ve Hz. Ali dönemlerinde musiki aletleri ve
formlarında pek çok yenilik ortaya çıkmıştır. Bu dönemde
O Müzikal terapi (Minyatür) +DW Ȣ+½ȣ
daha çok Yemen ve Hicaz’da yaygın olan, ut veya tambura
benzeyen “mi’zef veya mi’zefe” adı verilen telli enstrüman; “el-kassabe” (uzun bir ney) ve “el-bük”
ismiyle kullanılan ne r (boru, borazan) gibi ü emeli enstrümanlar ve tef, kadib, davul gibi vurmalı
enstrümanlar musiki meclislerinde sık kullanılan türler olarak karşımıza çıkmaktadır.
DÜŞÜNELİM TARTIŞALIM
Kur’an-ı Kerim tilaveti ile dinî musiki arasında nasıl bir ilişki vardır? Tartışınız.
BİLİYOR MUSUNUZ?
Hulefâ-i Râşidîn Dönemi’nde Hz. Ebubekir, Kur’an-ı Kerim ayetlerini toplatıp kitap hâline ge-
tirtmiştir. Zeyd bin Sabid başkanlığındaki kurul, ayetleri birleştirmiştir. Bu nüshaya “Mushaf”
denilmiştir. Böylelikle ileride çıkabilecek sorunlar önlenmiş, Kur’an-ı Kerim’in aslı korunmuştur.
Kur’an-ı Kerim, Hz. Osman Dönemi’nde çoğaltılmıştır.
2. ÜNİTE