Page 48 - TÜRK MÜZİĞİ TARİHİ 12
P. 48
2. ÜNİTE
Altaylar göçebe yaşam tarzları sebebiyle karşılaştıkları çeşitli topluluklar sayesinde farklı müziklerle etkileşim
hâlinde olmuşlardır. Altaylarda birbirinden ayrı yaşayan budunların müzikleri de farklılıklar göstermiştir. Bu fark-
lılıklar, Türk müziğinin çeşitliliğinin ilk örnekleri sayılabilir.
Toplum yapısıyla müzik yapısı arasında sıkı bir ilişki vardır. Altayların küçük çaplı da olsa tarım faaliyetleriyle
ilgilenmesi, kültürel yapılarını ve müzik anlayışlarını etkilemiştir. Tarım yapılan toplumlarda görülen birlikte çalış-
ma gereksiniminin bir sonucu olarak müzik icrası yeni bir şekle ve düzene bürünmüştür. Bu düzen müzikte hep
bir ağızdan söyleme alışkanlığını desteklemiş ve zamanla bu alışkanlığın oturmasını sağlamıştır.
Altaylar Dönemi’nde şamanlar vasıtasıyla dinsel ve büyüsel olan müzik, Hunlarda da aynı şekilde bu işlevini
devam ettirmiştir. Bu dönemde yapılan törenlerdeki müziğin ana çalgılarından biri olan kopuz esas şeklini almış
ve müziğin yapısı beş tam ses aralıklı (pentatonik) yapıya ulaşmıştır.
Hun Devleti’nin Orta Asya topluluklarını bir bayrak altında toplaması kültür birliğinin sağlanmasına da katkıda
bulunmuştur. Bu birlik, Türk müziğine kültürel anlamda ortak bir anlayış kazandırması bakımından önemlidir.
Hun müziği, farklı kültürlerle etkileşimi sayesinde çeşitlilik, tür ve kullanılan müzik aletleri açısından zenginleş-
miştir. Ticari ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla oluşturulan İpek Yolu’nun sadece ticaret yolu değil, toplumlar arası
kültür alışverişi yolu olma rolü de vardır (Görsel 2.6). Örneğin İpek Yolu’nda gezgin kimliğiyle kopuz çalan ozanlar,
Çin, İran ve Türk müzik kültürlerinin birbirleriyle etkileşimine ve kaynaşmasına önemli katkılarda bulunmuşlardır.
Görsel 2.6: Hun Dönemi ‘ndeki İpek Yolu
Zaman içinde toplumun gelişmesi ve ihtiyaçların çeşitlenmesi sebebiyle toplumdaki iş bölümü artmıştır. Bu
durum müziğin artık sadece dinsel ortamlarda değil, askerî ve sivil ortamlarda da icra edilmesi sonucunu do-
ğurmuştur. Altaylarda dinsel ve büyüsel müzik ortamlarını yöneten şamanlar, Asya Hunlarında zamanla din dışı
müzik türleri de icra etmeye başlamışlardır. Böylece dinî ve din dışı müzik ayrımının temelleri atılmıştır. Dinî ve din
dışı ortamlardaki törenleri icra eden şamanlar ayrı meslek grupları oluşturmuşlardır.
Savaş ve kahramanlık konulu şiirler, kopuz çalan şamanlar tarafından çalgı eşliğine söylenmiştir. Daha sonra
kopuz çalan şamanların yerini kopuz çalan ozanlar almıştır. Hunlarda av, eğlence, savaş, doğum ve ad verme
törenleri kopuz çalan ozanların müzikleriyle yapılmıştır. Hunlar yılın belli aylarında toplantı ve festivaller düzenle-
miştir. Bu festivallerde dans, müzik ve toplu eğlenceler yapılmıştır.
Hun Türkleri ve Çinliler kültürel anlamda birbirleriyle sürekli iletişim ve etkileşim içinde olmuşlardır. MÖ 6.
yüzyılda Hun Türklerinin bir boyu, Çin topraklarında “İl Dağca” adındaki Türk devletini kurmuştur. Bu Türk devleti,
kendilerine ait şarkı ve danslardan oluşan kültür ögelerini Çin’e taşımıştır. Türklerin bu kültür unsurları Çin’de
büyük yankı uyandırmıştır.
TÜRK MÜZİĞİNDE DÖNEMLER 47