Page 63 - TÜRK MÜZİĞİ TARİHİ 12
P. 63

2. ÜNİTE


                2.4.2. Tanzimat Öncesi Dönemin Önemli Müzik Adamları

                Sultan II. Murat (1403-1451 )

                Fatih Sultan Mehmet’in babasıdır. Kültürel ve entelektüel faaliyetlere
             önem vermiş, her türlü ilim, edebiyat ve sanat sahasının oluşumuna katkıda
             bulunmuştur. 15. yüzyıl Türk-Batı rönesansının kurucusu kabul edilmiştir.
             II. Murat (Görsel 2.32), Fatih Sultan Mehmet devrinin hazırlayıcısıdır.
                Enderunda verilen eğitime pozitif bilimlere ait derslerle şiir, inşa (düz
             yazı) ve musikiyi ilave etmiştir. II. Murat, Türk müzik biliminin temelini oluş-
             turan birçok eser yazmıştır. Yüzlerce birleşik makam yaptırmış ve uygulat-
             mıştır.
                Devrin önemli müzik bilgini Abdülkadir Merâgî’yi, Herat’tan Bursa’ya
             davet edip ağırlamıştır. Merâgî bu dönemde, merkezi Bursa olan Türk-Batı
             rönesansı ile merkezi Herat olan Türk-Doğu rönesansı arasında bağ kurarak
             önemli bir görev üstlenmiştir. II. Murat Dönemi bilim ve sanat faaliyetlerine
             önem verilen, bu tarz çalışmaların desteklendiği önemli bir dönem olmuştur.  Görsel 2.32:  Sultan II. Murat


                Abdülkadir Merâgî (?– 1435 )
                Türk bilgin ve musikişinas olan Merâgî (Görsel 2.33), Azerbaycan’ın Me-
              raga şehrinde doğmuştur. Doğum tarihi, kesin olarak bilinmemekle birlikte
              1353 ile 1360 yılları arasında olabileceği düşünülmektedir.
                Babası çağının bilginlerinden olan Gıyaseddin Gaybi’dir. Musikiyi ve
              bu alandaki temel bilgileri babasından öğrenmiştir. Babasının ölümünden
              sonra Tebriz’e gelmiştir. Döneminin tanınmış musikişinası Rızaeddin Rıdvan
              Şah’ın düzenlediği bir musiki yarışmasında elde ettiği başarıyla tanınmaya
              başlamıştır.
                Ana dili olan Türkçe’den başka Arapça ve Farsça’yı da iyi bilmektedir. Ab-
              dülkadir Merâgî, iyi bir bestekâr, udi, hanende, kuramcı, şair, ressam, hafız
              ve hattattır. Müzik sanatını modern bir fizikçi gibi düşünmüş, incelemiş ve
              müziğin birçok kapalı noktasını açıklığa kavuşturmuştur. Merâgî, eserlerin-
              de müziğin pratik ve teorik yönlerini toplamış, bütün bunları fizik yasalarına
              dayandırarak deneysel bir düşünce doğrultusunda açıklamıştır.   Görsel 2.33:  Abdülkadir Merâgî
                Müzikteki ustalığından dolayı ondan söz eden bütün yazar ve araştırmacılar ‘’geçmiş zamanları yücelten kim-
              se’’ sıfatını kullanmışlardır. Merâgî’nin en çok etkilendiği kişi Farabi olmuştur. Birçok sanat dalıyla ilgilendiği hâlde
              müzik ile ilgili eserlerinin dışında başka bir eseri bugüne ulaşmamıştır.
                Abdülkadir Merâgî, Türk müzik kuramının şekillenmesine, üslup kazanmasına ve bir düzene sokulmasına bi-
              rinci derecede yardımcı olmuş en büyük musikişinaslardan biri olmuştur. Merâgî, klasik müzik ve halk müziği
              geleneğini birbirine yaklaştırarak Türk müziğini daha işlevsel hâle getirmek istemiştir. Bu büyük usta, kendinden
              sonra gelen musikişinasları yüzyıllarca etkilemiştir. Bugüne kadar gelen eserleri, klasik repertuvarın eserleri ola-
              rak hâlâ çalınıp söylenmektedir.

                 Eserleri
               •  Kenzû’l-Elhan: Bugüne ulaşmamıştır.
               •  Câmiü’l-Elhan: Müziğin tarifi, ortaya çıkışı, konusu ve gayesini ele almıştır.
               •  Makasidü’l-Elhan: Kendi icadı olan sazlar hakkında bilgi vermiştir.
               •  Kitabü’l Edvar: Müzik nazariyatı kitabıdır. Bazı eserlerin notası vardır.
               •  Şerhü’l-Kitabü’l Edvar: Kitabü’l Edvar’ın açıklamasını yapmıştır.
               •  Fevaid-i Aşere (On Fayda): Müzik nazariyatı kitabıdır.
               •  Zikr’ün-Negam ve Usülha: Eserlerini derlediği kitabıdır.
               •  Bugüne gelen otuz kadar eseri vardır. Devrihindi usulü ile bestelemiş olduğu rast makamındaki “Kâr-ı Muhte-
                 şem” ile segâh makamındaki “Kâr-ı Şeşâvâz” ve “Haydarnâme” en tanınmış eserleridir.


           62  TÜRK MÜZİĞİNDE DÖNEMLER
   58   59   60   61   62   63   64   65   66   67   68