Page 61 - TÜRK MÜZİĞİ TARİHİ 12
P. 61

2. ÜNİTE



                15 ve 16. yüzyıl Osmanlı Dönemi’nde halk arasındaki kopuzcu ozan gelene-
             ği, yerini sazcı âşıklık geleneğine bırakmış, âşık müziği kökleşip yaygınlaşmıştır.
             Önceleri inançsal konuların işlendiği âşıklık geleneği zamanla dünyasal konuları
             da işlemeye başlamıştır. Genellikle gezgin olan âşıklar, kent ve kasaba çevresin-
             deki özel kahvehanelerde, bey ve paşa konaklarında atışma denilen geleneksel
             yarışmalar yapmıştır. 16. yüzyılda Köroğlu ve Pir Sultan Abdal (Görsel 2.28), 17.
             yüzyılda Karacaoğlan ve Âşık Ömer, 18. yüzyılda Ravzi ve Hocaoğlu, 19. yüzyılda
             Emrah ve Dadaloğlu yaşadıkları dönemin ünlü âşıklardan bazılarıdır. Osmanlı
             padişahlarından, IV. Murat, IV. Mehmet ve II. Mahmut âşık müziğine özel bir ilgi
             ve önem göstermişlerdir.
                Mehterhane, Osmanlı’da askerî müzik yapmak amacıyla kurulmuştur. Dev-
             letin hem merkez teşkilatında, hem de bütün beylerbeyi (eyalet) ve sancak (vi-
             layet) merkezlerinde mehter takımı bulundurulmuştur. Önceki Türk devletlerin-  Görsel 2.28: Pir Sultan Abdal
             de tabılhane ve nevbet isimleri ile anılan askerî müzik toplulukları, Fatih Sultan
             Mehmet Dönemi’nde ciddi bir gelişim göstermiştir. Mehterhane, Yavuz Sultan Selim Dönemi’nde “Tabl-ü Âlem
             Mehteran”; Kanunî Sultan Süleyman Dönemi’nde ise “Âlem Mehteri” ve “Cemaat-i Mehteran-ı Âlem” olarak adlan-
             dırılmıştır.
                Mehterhane-i Hümayun
                Saraya bağlı olan ve yalnızca askerî müzik icra eden
             mehter topluluğudur. Mehterhane-i Hümayun savaş za-
             manında ordu ile birlikte görev almış, barış dönemlerin-
             de ise saray tarafından gerçekleştirilen çeşitli törenlerde
             askerî müzik icra etmiştir.
                Esnaf Mehteri
                Saraya bağlı olan mehter takımı dışında şehir merke-
             zinde esnaflık yapanların oluşturduğu “esnaf mehteri” adı
             verilen bir topluluk oluşturulmuştur. Bu toplulukta görev
             alan kişiler geçimlerini esas meslekleri olan esnaflıktan
             sağlamıştır. Dernek çatısı altında birleşen esnaf mehteri
             takımını yöneten mehterbaşı, mehterhaneye bağlıdır.
             Esnaf mehteri, nevbethanelerde günde üç kez “nevbet”
             töreni yapmıştır. Ayrıca mehter takımıyla birleşerek padi-
             şahın gittiği seferlere de katılan esnaf mehteri, askerî mü-
             ziğin dışında eğlence müziği de yapmıştır (Görsel 2.29).
                Mehterhane, I. Murat zamanında yeniçeri birliklerinin
             kurulmasıyla birlikte daha fazla gelişerek yeniçerilere yar-
             dım eden bir kurum hâline gelmiştir. Mehter takımında
             görev yapanlar da yeniçeriler gibi kapıkulu ocağına bağ-
             lanmıştır. Yeniçerilerin bir parçası olan mehter takımının
             işlevleri arttıkça bağımsız bir kurum hâlini almıştır. Meh-
             ter eski Türk devletlerindeki askerî müzik topluluklarında
             olduğu gibi Osmanlı Devleti’nde de saltanatın simgesi,
             egemenliğin ve gücün sembolü olarak görülmüştür.
                                                              Görsel 2.29: Esnaf mehteri, Levni



                 BİLGİ NOTU
                 •  Hem askerî müzik topluluğunun adı olan hem de çalınan müzik türü anlamında kullanılan “mehter”
                   kelimesinin kökeni ile ilgili iki farklı yaklaşım bulunmaktadır. Birinci yaklaşıma göre mehter kelimesi
                   “yeni ay” veya “hilal” anlamına gelen Farsça “mahi-ter” kelimesinden türemiştir. İkinci yaklaşıma göre
                   ise Farsça’da “yaya” anlamına gelen “mihter” kelimesinden gelmektedir.




           60  TÜRK MÜZİĞİNDE DÖNEMLER
   56   57   58   59   60   61   62   63   64   65   66