Page 58 - TÜRK MÜZİĞİ TARİHİ 12
P. 58

2. ÜNİTE



                  Anadolu Selçuklularında dinî müzik eğitimi, medrese-
               lerde hafız ve kurra (Kur’an okuyucusu) yetiştirilerek yapıl-
               mıştır. Bu dönemde dinî müzikler; medrese ve camilerde sa-
               dece insan sesiyle tekkelerde ise çalgı, dans ve insan sesiyle
               icra edilmiştir (Görsel 2.23). Anadolu Selçuklularında tekke
               müziği cami müziğinden daha hızlı bir gelişim ve değişim
               göstermiştir. Tekke müziğinin en önemli temsilcileri olan
               Mevlana (1207-1273) ve oğlu Sultan Veled (1227-1312) bu
               dönemde yaşamıştır. Daha çok sanat müziği anlayışının
               hâkim olduğu Mevlevi tekkelerinde insan sesinin yanında
               ney, rebap, kudüm vb. çalgılar da kullanılmaya başlanmıştır.
                  Orta Asya’dan Anadolu’ya gelen Türk boy ve oymakla-
               rı, müzik kültürlerini de beraberinde getirmiştir. Bu müzik
               kültürü, Anadolu’da kendine özgü bir bütünlük içinde sanat
               müziği ve halk müziği olmak üzere iki türe ayrılmış ve  geli-
               şimine bu şekilde devam etmiştir.
                  Selçuklu saraylarında bulunan fasıl müzisyenleri; tahta
               çıkış ve zafer törenlerinde, konuk hükümdar ve elçi kabulle-  Görsel 2.23: Hariri’nin “Makamat” adlı eserinden Mekke’ye
               rinde, bayram ve düğün şenliklerinde, günlük eğlencelerde   giden hacı kervanında boru ve kösün çalınması
               müzik yapmıştır. Sanat müziği türü içinde çalgısal ve icrasal anlamda farklılıkları bulunan kaba saz ve ince sazla
               kentsel eğlence müziği dalları oluşmuştur.


                  BİLGİ NOTU
                  •  Kaba saz açık havada, ince saz ise kapalı mekânlarda kullanılan çalgıların genel adıdır.



                  Anadolu Selçuklularında kentlerin dışında, köylerde ve özellikle obalarda yaşayan, ozan denilen halk şairle-
               ri kopuz eşliğinde kahramanlık vb. konuları içeren müzikler icra etmiştir. Anadolu Selçuklu Devleti’nden sonra
               kurulan beylikler döneminde, özellikle halk müziği türünde önemli bir değişim ve gelişim yaşanmıştır. Örneğin
               Orta Asya’dan gelen kopuz çalgısı iki telli Anadolu sazına dönüşmüş, kopuzcu ozanların yerini ise saz çalan âşıklar
               almaya başlamıştır. Halk müziği türündeki tekke müziğinin en önemli temsilcileri olan Taptuk Emre (13. yüzyıl),
               Yunus Emre (1240-1320) ve Şeyyad Hamza (13. yüzyıl) bu dönemde yaşamıştır. Daha çok halk müziği anlayışının
               hâkim olduğu Bektaşi tekkelerinde ise insan sesinin yanında şeşta, bağlama, çeng ve tef çalgıları da kullanılmaya
               başlamıştır.

                  Dinî müzik örneği

                            SELÇUKLU TÜRKÇESİ                           TÜRKİYE TÜRKÇESİ
                   Ömrüm ahır bolganda ne kılây min Huda’ya       Ömrüm sona erende ne yaparım Allah’ım
                    Can alğucı kilgende ne kılğay min Huda’ya     Can alıcı gelende ne yaparım Allah’ım
                                                                                   (Yesevi Divanı, s.300)

                  Eğlence Şarkısı

                            SELÇUKLU TÜRKÇESİ                             TÜRKİYE TÜRKÇESİ
                            Biring manga sözkiye                        Bana bir kelimecik söyle
                            Mengling kara tuzkıya                        Ey benli esmer güzeli
                             Yelvin tutar közkiye                    Büyüleyip tutsak eder gözlerin
                           Mungum mening bilinge                      Ah çektiğim dertleri bir bilsen
                                                                                     (Tekin, 1989, s.88)





                                                                                        TÜRK MÜZİĞİNDE DÖNEMLER  57
   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63