Page 175 - Konu Özetleri AYT Biyoloji
P. 175
BIYOLOJI
KONU FOTOSENTEZİN CANLILAR AÇISINDAN ÖNEMİ,
ÖZETİ FOTOSENTEZDE ROL OYNAYAN ÖGELER
AYT AYT AYT AYT AYT AYT AYT AYT AYT AYT AYT AYT
FOTOSENTEZİN CANLILAR AÇISINDAN ÖNEMİ
Güneş yeryüzündeki ana enerji kaynağıdır. Canlıların güneş enerjisini doğrudan
kullanması ya da bu enerjiyi depolaması mümkün değildir. Bu yüzden güneş
enerjisinin canlılar için kullanılabilir hâle gelmesi gerekir. Güneş enerjisinin can-
lıların kullanabileceği enerji şekline donuşmesi fotosentez ile sağlanır. Klorofil
pigmenti bulunduran canlıların ışık enerjisini kullanarak inorganik maddelerden
organik madde sentezlemelerine fotosentez denir.
Fotosentezin Canlılar İçin Önemi
Fotosentezle üretilen organik besinler canlıların hücre yapısına katılır. Canlılar,
bunu besin kaynağı olarak kullanır ve bu besinleri solunum olayı ile parçalaya-
rak yaşamı için gerekli enerjiyi kazanır. Dolayısıyla fotosentez, ekosistemlerde
besin ve enerji akışının temelini oluşturan en önemli biyolojik olaydır.
• Fotosentetik canlılar, karbondioksiti kullanarak kendisi ve diğer canlılar için
gerekli besin ile oksijeni üretir.
• Oksijenli solunum yapan canlılar enerji üretmek için bu besin ve oksijeni kullanarak atmosfere karbondioksit verir.
Böylece oksijen ve karbondioksit döngüsü gerçekleşir.
• Fotosentetik canlılar atmosferdeki fazla karbondioksiti kullanarak sera etkisini azaltır.
• Fotosentezle atmosfere verilen oksijenin temel kaynağı fitoplanktonlar, algler ve bitkilerdir.
• Fitoplanktonlar ve algler, bütün mevsimlerde fotosentez yapar.
• Bazı bitkiler ise kışın yaprak döktüğü için fotosenteze daha az katkı sağlar.
Fotosentez sürecinin Anlaşılmasına Katkı Sağlayan Bilim İnsanları ve Çalışmaları
Bitkilerin küçük bir tohumdan zamanla nasıl büyük bir bitki hâline geldiği, kütlece nasıl büyüdüğü bilim insanları
tarafından merak edilmiş ve günümüze kadar araştırma konusu olmuştur.
Aristo (MÖ 384-322), bitkilerin besin maddelerini kökleri aracılığıyla topraktan ve sudan hazır aldıklarını ileri sürmüştür.
Jan Baptist van Helmont (Cen Baptist ven Helmant), bitkilerdeki kütle artışının sudan kaynaklandığını ileri sürmüştür.
Nicolas Theodore De Saussure (Nikola Tüudör Dö Suçyu), 1800’lü yılların başında bitkilerin güneş ışığında suyu ve
karbondioksidi emdiği ve ağırlığının arttığı teorisini kanıtlamıştır. Ayrıca bitkilerin azotu havadan değil topraktan suda
çözünmüş tuzlarla aldığını göstermiştir.
Theodor Wilhelm Engelmann (Teodor Vilhelm Engelmın), ışığın dalga boyunun fotosentez hızına etkisini Engelman
deneyi olarak ifade edilen basit bir düzenekle açıklamıştır.
Frederick Blackman (Friderik Bilekmen), fotosentez hızının fotosenteze etki eden faktörlerden miktarı en düşük olanına
göre belirlendiğini belirten Minimum kuralını bulmuştur.
Cournelius Bernardus van Niel (Kornelyus Bernardis Van Niyıl), 1930’larda bitkiler tarafından salınan oksijenin daha
önce düşünüldüğü gibi karbondioksitten değil su moleküllerinin bölünmesinden geldiğini belirlemiştir. Ayrıca CO kul-
2
lanarak kendi besinini kendisi üreten ancak atmosfere oksijen vermeyen bakterilerle çalışmalar yapmış, bu çalışmalar
sonucunda bakterilerin su yerine H S kullandığında yan ürün olarak kükürt açığa çıktığını saptamıştır.
2
Robert Hill (Rabırt Hil), 1937 yılında ortamda ışık, su ve uygun bir hidrojen yakalayıcısı bulunduğunda kloroplastların O
2
oluşturabildiklerini görmüştür. Elektron alıcısının sudaki hidrojeni tutarak oksijeni serbest bıraktığını açıklamıştır. Buna
da Hill reaksiyonu adı verilmiştir.
18
Samuel Ruben (Semuul Ruben), 1941 yılında ağır oksijen atomu ( O ) taşıyan su (H 2 18 O) molekülleri ve normal oksi-
2
16
16
jen atomu ( O ) taşıyan karbondioksit (C O ) molekülleri ile yaptığı çalışmalarla Van Niel’in hipotezini doğrulamıştır.
2 2
BİYOLOJİ - AYT MEBİ KONU ÖZETLERİ 175