Page 101 - Konu Özetleri AYT Türk Dili ve Edebiyatı
P. 101

HİKÂYE TÜRLERİ VE HİKÂYENİN YAPI UNSURLARI


                                          HİKÂYENİN YAPI UNSURLARI

        Olay Örgüsü: Hikâyedeki kişilerin başından geçen olaylar dizisidir ve ana olaya bağlı küçük olayların sıralanmasıyla
        oluşur.
        Kişiler: Olayı yaşayan kahramanlardır. Hikâyede kişi sayısı azdır. Kahramanların, kendine özgü özellik taşıyanlarına ka-
        rakter, bir düşünce veya topluluğu temsil edenlerine tip denir.
        Zaman: Olayların başlangıcı ve bitişi arasındaki süredir. Zaman, başlangıçtan sona veya sondan başa doğru akabilir.
        Mekân: Olayların geçtiği yer veya çevredir. Olayın anlaşılması için ayrıntıya girmeden betimlenir.






                                      HİKÂYEDE ANLATICI VE BAKIŞ AÇISI
        Anlatıcı: Hikâyeyi okuyucuya sunan kişidir ve yazarın kendisi değil, kurmaca bir kişidir. Olaylar birinci ya da üçüncü kişi

        ağzından anlatılır ve hikâyedeki olaylar ve kişilerle ilgili bilgiler anlatıcıdan öğrenilir.
        Bakış Açısı: Anlatıcının kişi, olay, yer ve zamanı nasıl ele aldığı ve bunlara karşı takındığı tutumdur.
        Üç çeşit bakış açısı vardır:
        a-) Kahraman Bakış Açısı: Olayın hikâye kahramanlarından biri tarafından birinci kişi ağzından anlatılmasıdır. Anlatıcı,

          yalnızca kendi duygu, düşünce ve izlenimlerini bilir ve aktarır.


               ÖRNEK

         Ziya Osman Saba’nın Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi eserinde:"Bu caddeye ne kadar da çok fotoğrafçı toplanmış,
         şimdiye kadar kaç tanesinin önünde resimleri seyre daldım. Şu gelin, demin gördüğüm kocalı kadın değil mi? Şu pembe
         yüzlü, çift örgülü saçlı küçük çocuk, daha demin sıçrayarak yanımdan geçen genç kız değil mi?"





        b-) Hâkim (Tanrısal / İlahi) Bakış Açısı: Anlatıcı, kahramanların iç dünyasını bilir, her şeyi görür, bilir ve sezer. Anlatıcı
          bazen öğüt verir, yargıda bulunur ya da hikâyeyi özetler. Bu bakış açısında anlatım üçüncü kişinin ağzından yapılır.

               ÖRNEK

         Sabahattin Ali’nin Ayran hikâyesinde: "Küçük Hasan hiçbir şey düşünmeden ilerliyordu. Ne evde kendisinin dönmesini
         bekleyen iki küçük kardeşi ne de dört saat uzaktaki nahiye merkezinde hizmetçilik yapan anası bu anda aklında değildi.
         Ayranını satıp satamayacağını da düşünmüyordu. Kafasında yalnız bir şey vardı: Bu yolu tekrar yürümek, geri dönmek
         mecburiyeti…"





        c-) Gözlemci (Müşahit) Bakış Açısı: Anlatıcı, yalnızca gördüklerini ve tanık olduklarını nesnel bir şekilde aktarır. Anlatıcı,
          kahramanlarla ilgili her şeyi bilemez ve duygu düşüncelerine hâkim değildir. Anlatım üçüncü kişi ağzından yapılır.

               ÖRNEK

         Sabahattin Ali’nin Ses adlı eserinde: "Adam akıllı akşam olmuştu. Yol amelesi çadırlarına dönerek ateş yakmaya baş-
         lamışlardı. Bizim kamyon şosenin bir kenarında muazzam bir hayvan ölüsü gibi hareketsiz duruyordu. Şoför ve muavini,
         üstleri yağ ve toprak içinde, yüzlerinden siyah terler damlayarak, bir kenara oturup uzunca bir dinlenme yapıyorlardı."




        TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI - AYT                                               MEBİ KONU ÖZETLERİ      101
   96   97   98   99   100   101   102   103   104   105   106