Page 116 - Konu Özetleri AYT Türk Dili ve Edebiyatı
P. 116
TÜRK D
TÜRK DILI VE EDEBIYATIILI VE EDEBIYATI
KONU CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK HİKÂYESİ 2
ÖZETİ
AYT AYT AYT AYT AYT AYT AYT AYT AYT AYT AYT AYT
1960 SONRASI CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK HİKÂYESİ
• Başlangıcından bugüne önemli değişimler geçiren Türk hikâyesi, Cumhuriyet Dönemi’nde teknik ve muhteva
yönünden gelişmiştir. Bu gelişim süreci 1960 sonrasında da devam etmiştir.
• 1960’tan sonra asker ihtilallerin doğurduğu sosyal, siyasi ve ekonomik çalkantılar, 1950’den sonra giderek
yoğunlaşan köy ve kasabadan büyük şehirlere göç, toplumun çeşitli ideolojiler etrafında kamplaşması gibi iç
gelişmelerin hikâye türü üzerinde büyük etkisi olmuştur.
• Hikâye türünün özellikleri tartışılmış, bu tartışmaların bir sonucu olarak hikâyede kurgu ve içerik bakımından
yenilikçi gelişmeler yaşanmıştır.
• Hikâye türünde eser veren yazar sayısının artması ile hikâye türündeki eserlerde hem konu hem anlayış olarak
bir çeşitlilik ortaya çıkmıştır.
• Türk hikâyesi 1970 özellikle 1980 sonrasında, neredeyse yüzyıldır devam edegelen ve gelenekleşmiş bulunan
hikâyeden farklı ve yeni birtakım arayışlara sahne olmuştur.
• İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra giderek sertleşen soğuk savaş şartları, varoluşçuluk ve özellikle hızla bütün
dünyayı saran postmodernizm gibi dış gelişmeler de hikâye türü üzerinde etkili olmuştur.
KÜÇÜREK HİKÂYE
• Küçürek hikâye; Türk edebiyatında minimal öykü, çok kısa öykü, öykücük, kısa kısa öykü, kıpkısa öykü, sımsıkı
öykü, kısa kurmaca, kısa öykü gibi adlandırmalarla da bilinmektedir.
• Hikâyenin bir alt dalı olarak 20. yüzyılın sonlarında Batı edebiyatında ortaya çıkmıştır.
• Kısa, yoğun ve düşündürücü niteliğiyle modern çağın gereksinimlerine cevap veren yeni bir türdür.
• Kişi, zaman, mekân unsurları sınırlı bir şekilde yer aldığından hacmi küçüktür.
• Az sayıda kelimeyle oluşturulan küçürek hikâyeler, yoğun anlatıma sahiptir.
• Sadece bir anın saptanması ve en can alıcı noktasının yansıtılması amaçlanır.
• Şiirde olduğu gibi çoğu zaman imgeler kullanılır. Bir şeyleri ima ederek geçer ve pek çok ayrıntıyı anlatmaz, bu
noktada okura büyük iş düşer.
• Sezdirmeye dayanan bu hikâyeler yorumlanmaya ve çağrışıma açık metinlerdir.
• Küçürek hikâye; ortaya herhangi bir bildiri koymaz, nasihat etmez, karakter geliştirmez, okuyucuyu bir yere
taşımaz.
• Ferit Edgü, Haydar Ergülen, Hulki Aktunç, Necati Tosuner, Vüs’at O. Bener, Murat Yalçın gibi sanatçılar küçürek
hikâye tarzında eser veren sanatçılardandır.
Kısa hikâye ile küçürek hikâyenin farkları şunlardır:
• Kısa hikâye göze çarpan ve kendine özgü bir konuya, izleğe ve yapıya sahipken küçürek hikâyede belirgin bir
olay örgüsü bulunmaz.
• Kısa hikâyede kişiler belli bir şekilde gelişme, çoğalma gösterirken küçürek hikâye anlık düşünüşlerin bir
parıldaması olduğu için böyle bir durum söz konusu değildir.
• Kısa hikâye, bazen bir değişim sürecini bazen de kısa bir zamanı içerirken küçürek hikâye, zamanın en küçük
birimi olan anı dile getirir.
• Kısa hikâyelerde mekân betimlemeleri kullanılabilir, küçürek hikâyenin mekânı betimlemesi gibi bir olanağı yoktur.
116 MEBİ KONU ÖZETLERİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI - AYT