Page 25 - EĞİTSEL OYUNLAR 9
P. 25
Eflatun, çocukların eğitimi için önce ana babaların yetiştirilmesi gerektiğini ileri Caillois ‘e (Keyloys) göre oyun; serbestçe kabul edilmiş fakat bağlayıcı kurallara göre belli bir
sürer. Çocuğun eğitiminin beden eğitimi ve ruh eğitimi olmak üzere iki alanda yapılmasını alan ve zaman süreci içinde sürdürülen, gerilim ve eğlence duygularını içeren, gerçek hayattan farklı
önerir. Bedensel eğitim açısından oyunun eğitsel değerinden bahsederek “Çocuk oyunla olduğu bilinci ile yapılan, gönüllü bir hareket ya da faaliyettir.
büyümelidir.” der
Piaget (Piyaje) ise oyunu bir “uyum” olarak görmekte- Montessori (Montesori) de oyunu çocuğun işi ola-
dir. Çocuk gelişimi araştırmalarına bilişsel açıdan katkılar sağ- rak nitelendirmiştir. Oyun oynamak sadece eğlenceli zaman
layan Piaget’nin zekâyı bireyin çevreye uyması olarak tanımla- geçirmek değil, çocuğun merak duygusunun öne çıkacağı
dığı düşünülünce oyunun da bu uyum sağlamadaki etkileri göz ortamlarla öğrenmesinde bir araçtır. Montessori, okul ön-
ardı edilemez. cesi dönemde, oyunun merkezde olduğu eğitim anlayışını
ortaya koymuş ve uygulamaya geçirmiştir.
Gazali, oyunun çocuk eğitiminde önemli olduğunu be- Freud (Furoyt), oyunu çocukların sosyal olgunluğa
lirtir. Ona göre oyun, çocuğun belleğini yeniler, öğrenme gücü- ulaşmalarında ve kendi öz benliklerini bulmalarında yardım-
nü artırır ve çocuğu dinlendirir. cı olan bir etkinlik olarak tanımlamaktadır. Ona göre oyun,
çocuğun davranışının ve kişiliğinin bir aynasıdır.
Gross’a (Gıros) göre oyun bir pratiktir. İleride karşılaşı- Bütün bu tanımlamalar ve açıklamalar doğrultu-
labilecek davranış biçimleri, oyun yoluyla denenir ve çocuk bu sunda oyun; belli bir amaca yönelik olan ya da olmayan,
yolla geleceğe ilişkin korunmalı bir deneyim alanı bulur. Oyun, kurallı ya da kuralsız gerçekleştirilebilen fakat her durumda
korunmalı bir deneyim alanıdır. Çünkü oyunla edinilecek bilgi çocuğun isteyerek ve hoşlanarak yer aldığı fiziksel, bilişsel,
ve beceriler birebir gerçek değil, çocuk için tasarlanmış bir şab- dilsel, duygusal ve sosyal gelişiminin temeli olan, gerçek
lon niteliğindedir. Çocuk bu şablonlarla geleceğe ilişkin dene- hayatın bir parçası ve çocuk için en etkin öğrenme sürecidir
Görsel 2.2. Görsel 2.5.
yimler edinerek hayata hazırlanır. denebilir.
Görsel 2.3. Görsel 2.4. Görsel 2.6. Görsel 2.7.
Oyun kavramı hakkında bu kadar çok ve farklı tanımın olması, farklı araştırmacıların ve bilim
adamlarının oyunu kendi alanları ve uzmanlıkları açısından değerlendirmelerinden kaynaklanmakta-
dır. Örneğin bir bilim adamı fiziksel özellikler açışından oyunu tanımlarken bir diğeri psikolojik açıdan,
Montaigne ( Monteyn), oyunu çocukların en gerçek uğraşıları olarak tanımlamıştır. bir başkası da sosyolojik açıdan tanımlamıştır. Yapılan tanımlarda çocukların farklı yönleri ele alına-
Çünkü çocuk, hayatı oyun olarak algılar. Hayat; nasıl bir anne için çocuk, sınava girecek rak bu yönleri üzerinde durulmuştur. Tüm bu tanımlarda ortak bir görüş ortaya çıkmaktadır ki bu da
bir öğrenci için sınav soruları ise çocuk için de sadece oyundur. Çocuğun uykudan uyanıp oyunun çocukların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimine olumlu etkisinin olduğu, çocukların hayatta
tekrar uyuyuncaya kadarki tek faaliyeti oyun oynamaktır. Arada yemek yemek, tuvalete lazım olan her şeyi oyunlar sayesinde öğrendiğidir. Her oyun, çocukların farklı yeteneklerini geliştir-
gitmek gibi angarya işlere de zaman ayırır. Oyununa engel olacak her türlü duruma karşı meye ve ortaya çıkarmaya yöneliktir. Görülüyor ki ortak nokta çocuktur. Oyun çocuğa şekil veren bir
çıkar. araçtır. Bu yönüyle oyun, hiç kimsenin öğretemeyeceği bilgileri, çocuğun kendi deneyimleriyle edindi-
ği bir öğrenme yöntemidir.
22 23