Page 39 - Ortaöğretim Veli Rehberlik Kitabı 1
P. 39
Ergenlerin Gelişiminde Okullar
Ergenlik dönemindeki önemli konulardan biri de kuşkusuz okul ve gencin okulla ilişkileridir. Her ne kadar okul deyince
aklımıza çoğunlukla ders başarısı gelse de okul aslında bundan çok daha fazlasıdır. Gençler zamanlarının önemli bir
kısmını okulda geçirirler. Arkadaşlarıyla sohbet eder, dertleşir, şakalaşır ya da onlarla oynarlar. Bunun yanı sıra kendile-
rini iyi hissetmek için bir yere ait olduklarını, birileri için değerli olduklarını, sevildiklerini ya da bir işi başarıyla tamamlaya-
bildiklerini bilmeye ihtiyaç duyarlar. İşte okullar, gençlerin bu ihtiyaçlarını karşılamaları için onlara güvenli ve kontrollü bir
ortam sağlar. Örneğin bir öğrenci spor karşılaşmasında okulunu iyi temsil edip tören esnasında okul müdürü tarafından
ismi anıldığında bu öğrencinin kazanımı bir madalyadan çok daha fazlasıdır. Bu gencin kendine olan güveni artar, ken-
dini sevilmeye layık biri olarak görür, iyi şeyler başarabileceğine ve iyi şeyleri hak ettiğine ilişkin inancı artar ve bazen
bu duygular o kadar güçlüdür ki kişi yaşamının sonuna kadar bu anıyı ve anıya ait duyguları içinde taşır. Bu bağlamda
baktığımızda okulun yalnızca gençlerin meslek kazanmak amacıyla bir şeyler öğrenmek için gittikleri sıradan binalar
olmadığını, öğretmenlerden öğrencilere, yöneticilerden yardımcı personele kadar herkesin bazen sevindiği, bazen üzül-
düğü, bazen hayal kurduğu, bazen de hayal kırıklığı yaşadığı duygularla dolu yaşam alanları olduğunu söyleyebiliriz.
“İnsanlar söylediklerinizi ya da yaptıklarınızı unutur, ancak onlara hissettirdiklerinizi asla unutmazlar.”
Adam Fawer
Sizin eğitim hayatınız boyunca okulda kendinizi çok özel ve değerli hissettiğiniz bir anınız oldu mu? Bu
anınızı gözünüzde canlandırabilir misiniz? Bu anınızda hatırladığınız kişiler kimler? En çok hoşunuza
giden şey neydi?
Gençlerin Akademik Gelişimlerinde Okullar
Her ne kadar okulların tek işlevinin derslerde başarı olmadığını, okulların gençler için önemli bir yaşam alanı olduğunu
söylesek de okulda başarı kavramına biraz değinmemiz gerekir. Bunun en önemli nedeni, gençlerle ebeveynler arasında
gerilime ve çatışmaya neden olan önemli konulardan birinin çocuğun derslerde gösterdiği başarı olmasıdır. Gençler ders-
lerinde başarılı olduklarında ebeveynler genellikle çocuklarıyla pek sorun yaşamazlar. Ders başarıları yüksek olduğunda
genellikle oyun oynamak için sizlerden daha kolay izin alabilir, eve daha geç saatlerde gelebilir ya da çok istedikleri bir
ayakkabıyı sizlere aldırmayı daha kolay başarabilirler. Ancak derslerde başarı düşmeye başladığında bu durum ebevey-
nlerde çoğunlukla öfke ve endişe yaratır. Ebeveynler genellikle ilk olarak en iyi bildiği yöntemle sorunu çözmeye çalışır.
Onunla konuşur, onu uyarır ve derslerinin kötü gitmesi durumunda gelecekte ne gibi sorunlarla karşılaşabileceklerini anla-
tırlar. Ancak bu yöntemler işe yaramazsa genellikle istemeden de olsa daha sert önlemlere başvururlar. Onu sertçe uyarır,
tehdit eder ya da bazen de ceza verirler. Bu önlemler bazen sorunun çözülmesini sağlar, bazen ise işe yaramadıkları gibi
çocuklarınızla daha sık ve şiddetli tartışmalara yol açarak sorunun daha da derinleşmesine neden olurlar. Bu da başlarda
yalnızca ders başarısızlığı olan sorunun zamanla sizlerle çocuklarınız arasında daha önemli ilişki sorunlarına dönüşmesi
anlamına gelir. Yardım aramak için ruh sağlığı uzmanına giden birçok ebeveynden çocuğuyla ile ilgili en önemli şikâyetle-
rinden birinin çocuğun derslerine gereken önemi vermediğini duymak sıra dışı bir durum değildir.
Okul yıllarında derslerinizde başarılı olduğunuzda ebeveynlerinizin ya da öğretmenlerinizin size karşı
davranışları nasıl olurdu? Derslerinizde başarınız düştüğünde çevrenizdekilerin size karşı davranışları
değişir miydi? Bu size kendinizi nasıl hissettirirdi? Aldığınız kötü notlardan en çok hayal kırıklığına uğ-
rayan kim olurdu?
39
39