Page 43 - Ortaöğretim Veli Rehberlik Kitabı 1
P. 43
Ergenlerin Gelişiminde Okullar
3. Kişilik
Kişilik, bir kişinin yaşama uyumunu sağlamak için sahip olduğu zihinsel, duygusal ve davranışsal kalıplardır. Kişiliğin
mizaç olarak tanımlanan özellikleri önemli ölçüde doğuştan getirilir ve büyük ölçüde sabit kalma eğilimi gösterirler. Yani
bir çocuğun doğduğu anda ne kadar öfkeli, arkadaş canlısı ya da çalışkan olacağı bir miktar bellidir. Ancak bu özelliklerin
nasıl gelişeceği, onun hayatta nelerle karşılaştığı ve neler yaşadığına bağlı olarak değişebilir. Örneğin kaygılı olmaya
eğilimi olmayan bir çocuk üst üste yaşadığı travmalardan sonra kaygı yaşamaya başlayabilir. Ya da şiddet eğilimi olan
bir çocuk uygun aile ve çevre koşullarının etkisi ile daha sakin ve uyumlu biri olarak yaşamına devam edebilir.
İnsanların kişilikleri genel olarak beş farklı boyutta bir birinden farklılık gösterir. Bunlar; dışadönüklük, uyumluluk, duy-
gusal denge, sorumluluk ve gelişime açıklıktır.
Dışa dönüklük, sosyal olarak diğerleri ile bir arada bulunma, onlarla konuşma ve sosyal etkinliklere katılma anlamına
gelir. Dışa dönük insanlar hayat dolu, heyecanlı, neşeli, konuşkan ve girişken olma eğilimi gösterirler. İçe dönük insanlar
ise başkalarına karşı daha mesafeli davranırlar, daha az konuşurlar ve kendileri ile ilgili özel bilgileri daha az ve daha
zor paylaşırlar.
Uyumluluk, kişinin diğer insanlara karşı genel tutumu ile ilişkilidir. Uyumlu insanlar başkalarına karşı genellikle daha
ılımlı, sevecen, barışçıl ve dayanışmacıdırlar. Bu kişiler genellikle toplum tarafından daha fazla kabul edilir ve sevilirler.
Bunun aksine uyumsuz insanlar genellikle başkalarına karşı üstünlük taslama, başkalarıyla yarışma ya da başkalarıyla
çatışma eğilimleri gösterirler.
Duygusal denge, kişinin olaylar karşısında gösterdiği duygusal tepkilerin makul olup olmaması ile ilişkilidir. Kimi insan-
lar duygusal olarak daha dengelidirler. Olumlu ya da olumsuz duygularını daha makul sınırlar içinde yaşarlar. Kimi in-
sanların ise duygusal dünyaları daha kırılgandır, kötü bir olay karşısında daha çabuk üzülüp endişelenebilir ya da mutlu
olduklarında bunu daha abartılı bir şekilde yaşayabilirler.
Sorumluluk, duygusu yüksek kişiler daha öngörülebilir insanlardır. Üstlendikleri işi özenli, düzenli ve son ana bırak-
madan tamamlarlar. Sorumluluk duygusu düşük olan kişilerin ise yaptıkları işe genellikle kaos hâkimdir, işlerini son ana
bırakırlar ve yaptıkları işleri genellikle özensiz yaparlar.
Deneyime açık olma ise kişinin yeni deneyimlere açık olması ile ilgilidir. Deneyime açık olan insanlar yeni yiyecekler
tatmaya, yeni yerlere gitmeye ya da yeni insanlar tanımaya daha yatkındırlar. Bu kişiler yeni şeylerle karşılaştıklarında
bundan heyecan duyar ve mutlu olurlar. Deneyime açık olmayan insanlar ise yeniliklerden ya da belirsizliklerden hoş-
lanmaz, yaşamlarını alıştıkları şekilde devam ettirme eğilimi gösterirler. Bu kişiler aynı zamanda yeni şeylerle karşılaş-
tıklarında daha çok stres, kaygı ve huzursuzluk hissederler.
İnsanların birbirlerine benzeyen ya da birbirinden farklı özellikleri vardır. Bu özelliklerden ya da kişilik yapılarından birinin
diğerinden üstün ya da iyi olduğunu söylemek mümkün değildir. Yine de belirli kişilik özelliklerinin akademik başarıyla
ilişkili olduğunu söyleyebiliriz.Yapılan çeşitli araştırmalar sorumluluk duygusu yüksek, daha dışa dönük, duygusal olarak
dengeli ve yeni şeyler denemeye eğilimi olan kişilerin ders başarısının diğerlerine oranla daha yüksek olduğunu göster-
miştir.
Siz kendi kişiliğinizi nasıl tanımlarsınız? Mesela sizce daha çok dışa dönük bir insan mısınız yoksa içe
dönük mü? Yeni şeyler denemekten ne ölçüde hoşlanırsınız? Aldığınız bir görevi tamalarken ne kadar
özen gösterirsiniz?
43
43