Page 66 - 3 Adım TYT Türkçe
P. 66
TÜRKÇE 3. ADIM
2020 TYT 7. Necatigil’in şiirlerine genellikle konuşma üslubu hâkimdir.
Onun şiirleri alçak sesle konuşur gibi okunmaya uygun bir
5. Faust, Don Juan ve Don Kişot emellerinin peşinden sabit bir yapıdadır. Şiirinde çığlık atmaz, feryat etmez. O, her şeyi ka-
fikirle koşar. Bu karakterlerin her biri aslında mükemmellik ara- bullenişin verdiği bir ruh dinginliğine sahiptir. Bu ruhsal durum
yışıyla kibrin, istisnai bir yiğitlikle yozlaştırıcı bir aşırılığın vücut
bulmuş hâlleridir. Söz konusu karakterlere dair tespitlerim, aslın- da üslubuna yansımıştır. Necatigil, şiirinde hitabet üslubunun
da çok daha önce yaratılmış olan bu imgelerin romantik dönem bulunmaması, şiirinin yüksek sesle değil alçak sesle okun-
yorumuna dayanan izlenimlerimdi. Ancak Faust’un sırf merak ması gerektiği konusunda şu bilgileri vermiştir: “Benim şiirimi
duygusu yüzünden lanetlendiğini, Don Juan’ın gerçekten işken- kesik kesik okumalı. Dura dura... Sözcükler arasında gerekli
ce gördüğünü artık düşünmüyorum. Hatta Don Kişot’un cömert- boşlukları bıraka bıraka... Benim şiirim eskilerin deyimiyle in-
liği bile gerçek mi emin değilim. Fakat bu karakterlerin bireyci şada gelen bir şiir değil, yüksek sesle okunacak bir şiir değil.
toplumumuz için hâlâ özel birer tınısı olduğuna inanıyorum. Ancak havasına girdikten sonra o havanın gerektirdiği kolla-
yışlara dikkat ederek okunması icap eden bir şiir.”
Bu parçanın yazarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez? Bu parçadan hareketle Necatigil ve şiiri ile ilgili aşağıda-
A) Roman kişilerini, onların karakteristik özellikleri üzerinden kilerden hangisi söylenemez?
değerlendirmiştir.
A) Şiiri kitlelere heyecan verme, büyük kalabalıkları duygu-
B) Roman kahramanlarına ilişkin değerlendirmelerinde de- sal manada harekete geçirme amacı taşımaz.
ğişim olmuştur.
B) Şiirine aşırı coşku hâkim değildir; dolayısıyla o, bir mey-
C) Roman kahramanlarına ilişkin analizlerini belirli bir dö-
dan ve miting şairi değildir.
nem bağlamında ortaya koymuştur.
C) Şiirinin okunuş şekliyle ilgili teknik özellikler, onun karakteri
D) İdealizm ve kontrolsüz eylemlerin kurgusal başarıyı artır- hakkında okura bazı ipuçları da vermektedir.
dığına inanmaktadır.
D) Şiirinin anlam yoğunluğunu belirtecek bir tarzda okunması,
E) Roman karakterlerinin toplum üzerinde süregelen bir etki-
si olduğunu düşünmektedir. bunların kapalı şiirler olduğunu göstermektedir.
E) Ruhsal huzurunun şiirindeki yansımaları, şiirinin yavaş ve
düşünülerek okunması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır.
6. Gereği var mı on yıl önceye dönmenin? Bir geceyi, bir akşamüs-
tünü yeniden yaşamanın? Hayır, yapacak. On yıl, yirmi yıl ön-
cesinin karışık öyküsünü duyuracak. Yanlışlıklar mı yapmışım,
ters bir adım mı atmışım, bir çıkmaza mı girmişim, ille ille ha-
tırlatacak! Biliyorum onları. Terslikler, yanılgılar çok. Yaşamım
dolu onlarla. Ne olacak? Ben geçtim onları. Ben o insan değilim.
8. Cam bizim için sıradan bir şey olsa da bilimciler için değil. Ne
Başka bir kişiyim artık. Her gün bir yeni insan değil miyiz? Geçti
kadar sıradan görünürse görünsün onlar için hâlâ çözülme-
o anılar. O anılardaki kişi. Bak, kilom başka, paltom başka, elbi-
miş birçok sır barındırıyor. Şu sıralarda yayımlanan iki ayrı
sem başka. Deri, deri de başka. İçimdeki düşünceler, üzüntüler,
makaleye bakılacak olursa da yıldızının yeniden parlamaya
sevinçler, düşler başka. Duygular başka. Öyleyse ne var o eski
şeyleri tekrarlayacak? Evet, o yollara sapmamalıydım, o yanlış- başladığı kesin. Bazı kimyacılar, sıvı bir maddenin katı bir
lara düşmemeliydim. O kitabı kapatmalı, başka kitabı açmalıy- hâle dönüştürülmek üzere ne kadar hızlı soğutulduğuna bağlı
dım. Yeni yönlere doğru koşmalıydım. Doğru belki de dedikleri. olarak camın da her seferinde farklı şekilde oluştuğunu söy-
Belki yanlış büsbütün. Kim bilebilir? Geçmiş, geçmiştir. lüyorlar. Bulguları, uzun süredir “ideal” bir cam dönüştürme
yolu arayışındaki katı hâl fizikçilerinin umutlarını belki pa-
Bu parçanın yazarı aşağıdaki cümlelerden hangisini söy- ramparça edecek ama daha iyi plastik ve farklı polimer ara-
lemiş olamaz?
yışındaki sanayicilerin çabalarına da katkıda bulunabilecek
A) Eserlerimde umutsuzluklara karşın ayakta durmayı sür- türden.
düren kişiyi konu edindim.
Bu parçada cam ile ilgili aşağıdakilerden hangisine
B) Bireyin iç dünyasına, duygulanmalarına, ruh sarsıntıları- değinilmemiştir?
na izlenimci bir tutumla yaklaştım.
C) Eserlerimde toplumsal sorunlara dayalı betimlemelere A) Yapımı ile ilgili soru işaretleri barındırdığına
değil, anılara dayalı duygulara yer verdim.
B) Oluşumunun hâl değişimi ile ilgili olduğuna
D) Kendi izlenimlerim ve hayat tecrübelerimden yola çıkarak
C) Farklı grupları ilgilendiren taraflarının bulunduğuna
yazdığım eserler, birinci kişinin iç konuşmalarını yansıtır.
D) Bilim adamlarının ilgisini çekmeye devam ettiğine
E) Hayal ile gerçekliği, geleneksel ile çağdaş olanı verdiğim
eserlerimde başarılı doğa tasvirleri yer alır. E) İnsanlığın, üretimi konusunda geç kaldığına
64