Page 68 - 3 Adım TYT Türkçe
P. 68

TÜRKÇE                                                                                       1. ADIM



        5.   Dost ve dostluk dediğimiz; çoğunlukla ruhlarımızın beraber   7.   Şairin, mizacına uygun bir takma isim edinmesi ve bu ismi yaz-
            olmasını  sağlayan  bir  rastlantı  ya  da  zorunlulukla  edindiği-  dığı şiir metninde kullanması şeklinde ortaya çıkan “mahlas”
            miz ilintiler, yakınlıklardır. Benim anlattığım dostlukta ruhlar   kavramı, divan şiirinde İran tesiri ile başlamış ve bir gelenek
            o kadar derinden uyuşmuş, karışmış, kaynaşmıştır ki onları   hâlini almıştır. Edebiyatımızda XIII. yüzyıldan itibaren görülen
            birleştiren dikişi silip süpürmüş ve artık bulamaz olmuşlardır.   mahlas kullanımı; bazı şairlerde birden fazla mahlasın benim-
            Onu  niçin  sevdiğimi  bana  söyletmek  isterlerse  bunu ancak   senmesi, bazılarında ise farklı dönem ve divanlarda mahlas
            şöyle anlatabilirim: Çünkü o, o idi; ben de bendim. Ruhlarımız   değişikliği  şeklinde  yer  edinmiştir.  Aynı  geleneğin  modern
            o kadar sıkı bir birliktelikle yürüdü, birbirini o kadar coşkun bir   şiirde  de  zaman  zaman  devam  ettirildiği  görülür.  Tanzimat
            sevgiyle seyretti ve en gizli yanlarına kadar birbirine öyle açıl-  Dönemi’nde başlayan edebiyatta ve sanatta Batılılaşma rüz-
            dılar ki ben onun ruhunu benimki kadar tanımakla kalmıyor,   gârı, her ne kadar klasik şiir zevkinden kopuş ve şiir anlayışın-
            kendimden çok ona güvenecek hâle geliyordum. Öteki sıra-  da köklü bir değişim ile sonuçlanmış olsa da geleneksel unsur-
            dan  dostlukları  buna  benzetmeye  kalkışmayın.  Onları  hem   ların tamamen kaybolduğunu söylemek mümkün değildir.
            de en iyilerini ben de herkes kadar bilirim. O dostluklarda in-
                                                                   Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşı-
            sanın, eli dizginde yürümesi gerekir. Aradaki bağ, güvensizli-
                                                                   lamaz?
            ğe hiç yer vermeyecek kadar düğümlenmiş değildir.
                                                                   A)  Geleneksel  şiirden  vazgeçemeyen  şairler,  şiirde  Batılılaş-
            Bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
                                                                      manın karşısında durmuş ve klasik şiiri yukarılara taşımıştır.
            A)  Dost ve dostlukla ilgili bir tanımlama yapılmıştır.
                                                                   B)  Divan şiiriyle ortaya çıkan ve gelenekselleşen kimi özel-
            B)  Yazar, kendi dostluk anlayışı ile diğer dostluklar arasında   likler, Tanzimat Dönemi sonrası da tamamen sona ermiş
               bir fark olduğunu düşünmektedir.                       değildir.
            C)  Genel itibarıyla dostluktan bahsedilmiştir.        C)  Şiirimizde  mahlas  kullanma  geleneğinin  oluşmasında
                                                                      Doğu edebiyatının etkisi yadsınamaz bir gerçektir.
            D)  Yazar, kendi anlayışına uygun bir dostluğun kurulmasını
               imkân dışı bulmaktadır.                             D)  Divan şairleri, tek bir mahlas kullanmakla kalmamış; kimi
                                                                      zaman bu mahlasları değiştirme gereği duymuştur.
            E)  Dostlukta “güven” duygusunun önemine dikkat çekilmiştir.
                                                                   E)  Klasik şiirden uzaklaşılması, şiir anlayışını değiştirmiş ol-
                                                                      masına rağmen alışılmış ögeler varlığını sürdürmüştür.





                                                               8.   Yazmanın  üstadı  Tolstoy’un  1881  yılında  kaleme  aldığı  bir
                                                                   başyapıt  daha.  Beşinci  bölümde  Tolstoy,  devrin  Rus  köy
        6.   Kitap, bedeni oluşturan uzuvlar gibidir; her birinin işlevi bilin-  dünyasından da izlenimler edinmeyi sağlayan tasvirleri için-
            meden beden nasıl öğrenilmezse kitap da dilsel yapı, düşün-  de, özünde “Maddi terakkisini tamamlamış insan, daha neye
            sel yoğunluk, duygu yöntemleri bilinmeden kavranamaz. Bu   ihtiyaç duyar?” sorusunun cevabını barındıran öyküler sunu-
            yapılmazsa kitabın çok yönlü anlaşılması engellenir. Ancak   yor okuyucusuna. Yazılmasının üzerinden yüz otuz yılı aşkın
            kitabı nasıl değerlendireceğini bilen; onun kimine göre büyü-  süre geçmesine karşın betimlemelerinin yalınlığı, içerisindeki
            lü,  kimine  göre  gerçek  dünyasına  girebilir.  O  da  birden  ol-  derinliği, çıkarımlarının güncelliğini yitirmeyişi büyük yazarla-
            muyor. Bedende başkalaşımlar bile aşama aşama öğrenili-  ra yaraşan bir marifet olarak her daim Tolstoy ismi ile birlikte
            yor.  Dolayısıyla  kitap da  okuru  kendi  yaşıyla  yaşlandırıyor.   anılıyor. Eser, “Tolstoy’a giriş” tadında, üstada yabancı olan-
            Cervantes boşuna Don Kişot ’u okumayı çocukluk, olgunluk,   ların da sıkılmadan okuyabilecekleri sadelikte.
            yaşlılık dönemlerine bölmemiş.
                                                                   Bu  parçadan  Tolstoy’un  eseriyle  ilgili  aşağıdakilerden
            Bu parçadan hareketle,                                 hangisi çıkarılamaz?
             I. Kitap farklı bileşenlerden oluşan bir bütündür.    A)  Kitap,  maddenin  ötesinde  yaşama  dair  önceliklerin  ne
                                                                      olabileceğini de içermektedir.
             II. Kitabı doğru özümseyebilenler ona tam anlamıyla hâkim
               olabilmektedir.                                     B)  Kitapta köy betimlemeleri büyük kalemlere yarışır bir us-
                                                                      talıkla sunulmuştur.
            III. Kitaplarda yer verilen kurguyu ve gerçeği fark edebilenler
               o ince çizgiyi görebilmektedir.                     C)  Tolstoy’un etkileyici bir biçimde kaleme aldığı eserlerin-
                                                                      den biridir.
            yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
                                                                   D)  Tolstoy’la  tanışmaya  karar  verenlerin  okuması  gereken
            A) Yalnız I                          B) I ve II                         C) I ve III
                                                                      kitapların başında gelir.
                                 D) II ve III                     E) I, II ve III
                                                                   E)  Tolstoy’un  eserde  sözünü  ettiği  akıl  yürütmeleri  bugün
                                                                      hâlâ geçerliliğini korumaktadır.



         66
   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72   73