Page 67 - 3 Adım TYT Türkçe
P. 67
TÜRKÇE TYT 1.
ADIM
Yardımcı Düşünce - 3
1. 1906 yılında Adapazarı’nda doğan Sait Faik, ilköğrenimini 3. Baş ucumdaki öyküler okuyup yazdığım, yaşadığım müd-
burada, ortaöğrenimini İstanbul ve Bursa’da tamamlamıştır. detçe uzayıp gider. Hayatın karanlık yollarını kandil olup
Üç yıllık Avrupa hayatından sonra İstanbul’a yerleşmiştir. aydınlatır. Bazen ansızın gönül kapımdan girer, hayatı daha
Öykülerinde de mekân olarak hep burayı kullanmıştır. Bursa yaşanılası kılar. Bakışıma, kalemime yansır. Onlardan bes-
lenip yazdıkça rengârenk kelebekler gibi başucumda uçuşup
Lisesindeyken başlayan ilk yazı denemeleriyle öykücülüğü-
dururlar. Ben de onlarla büyür, kendime bir dünya kurarım.
müzde o güne değin alışagelmiş bir anlatımın dışına çıkan
Yazacağım öykülerle yüreklerde masmavi gökyüzünü çoğalt-
örnekler vermiştir. Yazarın yazın hayatı da böylece başlamış
mak isterim. Zaman zaman baş ucu öykülerimin arasından
olur.
birçok yeni öykü geçse de onlar hep benim yanımdadır, hep
benimledir çünkü benim öykülerimdir.
Bu parçada Sait Faik ile ilgili aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir? Aşağıdaki cümlelerden hangisi bu sözleri söyleyen
yazara ait olamaz?
A) Değişik şehirlerde öğrenim gördüğüne
B) Hikâyelerini dergi ve gazetelerde yayımladığına A) İnsani duyarlılıkları yakalayan bu öykülerle kendime geli-
yor, kendimi buluyorum.
C) Öykülerinde yer olarak İstanbul’u konu edindiğine
B) Öykü yazarken bu baş ucu eserler benim yol haritam oldu.
D) Yaşamının bir bölümünü Avrupa’ da geçirdiğine
C) Baş ucu öykülerimi bir kez okuyup kitaplığımdaki yerleri-
E) Özgün bir anlatımla öykülerini yazdığına ne bırakırım.
D) Hâlâ güzel bir öykü okumak istesem baş ucumdakinin
herhangi bir sayfasını açar okurum.
E) Ruhsal çözümlemeleri, iç yolculuğumu öykülerle yaşıyorum.
2. Orhan Asena; çeşitli toplumsal ve siyasal değişimler karşısın-
da olayların arka planını iyi bir şekilde okuyabilen ve geleceği
geçmişten ders alarak yorumlayabilen yazarlarımızdan biri-
sidir. Eserlerinde toplumun çeşitli katmanlarını konu edinmiş
4. Araştırmacılar insan vücudunda birbiriyle bağlantılı sıvı dolu ka-
ve bireyleri her anlamda sorgulamıştır. Bu sorgulamayı tek
nallardan oluşan yeni bir doku keşfetti. İnterstitiyum adı verilen
yönlü olarak ele almamış, kişileri yaşadığı toplumdan so-
doku pek çok bilim insanı tarafından yeni bir organ olarak da
yutlamamıştır. Özellikle bazı oyun kahramanları olan tarihî
kabul ediliyor. İnterstitiyumun şimdiye kadar fark edilememesi-
kişilerin ruhsal özellikleri ve ahlaki değerleri üzerinde ciddi nin nedeni geleneksel doku inceleme yöntemlerinin bir yeter-
bir şekilde durmuştur. Tarihî oyunlarında seyirci, bir yandan sizliği. Dokular incelenirken başvurulan geleneksel mikroskop
geçmişteki olay ve durumların trajik anlamını algılarken diğer örneği hazırlama yönteminde örnekteki sıvı kurutulduğu için,
yanda tarihin ışığı altında günümüzde yaşanan olayların ne- yeni keşfedilen dokunun yapısında bulunan kesecikler geride
denleri ve muhtemel sonuçları üzerinde bir kez daha düşün- sadece destekleyici dokuları bırakarak büzüşüyor. Bu yüzden
müş olur. Kendisinin de sanatla ilgili şöyle bir yorumu vardır: deri yüzeyinin hemen altını kaplayan, ayrıca akciğerleri, sindirim
“Bir meyvenin vitamini nasıl onun dokusundaysa toplumsal ve boşaltım yollarını çevreleyen dokunun sadece bir çeşit bağ
öz de bir sanat eserinin özünde, dokusunda olmalıdır. İnsan doku olduğu sanılıyordu. Dokunun asıl yapısı görece yeni bir
teknikle yapılan bir inceleme sırasında şans eseri ortaya çıktı.
vitamin almak için meyve yemez, meyve yerken vitamin alır.
Sanat da böyle algılanmalıdır.” Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
Bu parçadan Orhan Asena’yla ilgili,
A) Doku inceleme yöntemlerinin yetersizliğinden interstiti-
I. Geçmişle geleceği harmanladığı eserlerinde yol gösterici
yum adlı doku geç bulunmuştur.
olduğu,
B) İnterstitiyum sıvı dolu keseciklerden oluşan ağ biçiminde
II. Tarihî oyunlarında olayın akışını keserek çeşitli bilgilendir- bir dokudur.
melerde bulunduğu,
C) Geleneksel mikroskop yöntemleri kullanılarak deri altında
III. Eserlerinde bireylerin içsel durumları yerine toplumsal ya- yeni doku keşfedilmiştir.
şamı yansıttığı
D) Birbiriyle bağlantılı sıvı dolu kanallardan oluşan yeni do-
ifadelerinden hangilerine ulaşılamaz? kunun bir organ olduğu görüşü hâkimdir.
E) Önceleri araştırmacılar bu dokunun karın bölgesinde bir
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
bağ dokusu olduğunu düşünmüştür.
D) II ve III E) I, II ve III
65