Page 172 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 172

80        TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10                          Ortaöğretim Genel Müdürlüğü




           Kaçanlardan bir kısmı geri geldi. Çarşıda tek tük dükkânlar açıldı. Fakat kasaba, o kışla hâlini bir
           türlü kaybetmiyordu. Muharebeye giden taburlar hep oradan geçiyorlardı. Kasabada erkek kalmamış
           gibiydi. Eli silah tutanlar asker olmuşlar, yahut gönüllü çeteleri teşkil ederek ordunun peşine takıl-
           mışlardı.
           Babam da bunların arasındaydı.
           (…)
           Bana demişti ki:
           — Oğlum, bizim doktorlar muharebe yerine daha yakın bir yerde hastane kurmaya gidiyorlar… Yara-
           lıları buraya kadar getirmek güç olacak. Ellerinde işe yarar adamları az… Hastanenin eski emektarı
           diye beni de götürüyorlar… Vazifeden kaçılmaz… Zaten gideceğim yer uzak değil… İki üç saatlik bir
           köy… Haftada bir iki defa yine seni görmeye gelirim… Artık kocaman oldun. Komşulara da tembih
           ettim. Sana bakıverirler, dedi.

           Babamdan ilk defa ayrıldığım ve evde yalnız kaldığım için ilk günlerde biraz mahzun olmuştum.
           Fakat çabuk alıştım.
                                                                               Reşat Nuri GÜNTEKİN

          1. Reşat Nuri Güntekin I. Dünya Savaşı’na şahit olmuştur. Yazın hayatının anlaşılmasında bir yazarın
              hayat hikâyesinin bilinmesinin faydası var mıdır? Yorumlayınız?






          2. Reşat Nuri Güntekin yazın hayatına Birinci Dünya Savaşı sırasında başlamıştır. Metni okuduğu-
              nuzda yazarların yaşadıkları dönemde şahit oldukları olayların edebî eserlerine yansıması ile ilgili
              neler düşündünüz?







          3. Yazar, müfettişlik görevi sırasında Anadolu’yu baştan başa dolaşmıştır. Bu esnada karşılaştığı olay-
              larla ilgili izlenimlerini eserlerine yansıtmıştır. Siz de kendi yaşamınızda  hikâye konusu olabilecek
              durumlarla karşılaşıyor musunuz? Bu durumlara birkaç örnek veriniz.







          4.   Roman  (Çalıkuşu, Damga, Yeşil Gece…),  hikâye  (Sönmüş Yıldızlar, Tanrı Misafiri, Leyla ile
               Mecnun…), tiyatro (Balıkesir Muhasebecisi, Hakiki Kahramanlık, Hançer…) vb. türlerde eserler
               vermiş olan Reşat Nuri Güntekin: “Eser vardır ki memleketin yahut insanlığın bir yarası üzerine
               eğilir yahut faydalı bir heyecan telkin eder. Bu eser mutlaka fayda gayretiyle zorlanmamış da
               samimi ve tabii olarak gelişmişse güzel olabilir. Bütün mesele eserin kendi kaynağından kaynama
               tarzındadır.” demiştir.
              Sanatçının bu düşüncesinden yola çıkarak okuduğunuz metnin “kendi kaynağından kaynama tarzı”
              ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?









          170
                                                                                      Hazırlayan: Melda HÜR
   167   168   169   170   171   172   173   174   175   176   177