Page 55 - FELSEFE 11 BECERİ TEMELLİ ETKİNLİK KİTABI

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü FELSEFE 11 23

2.ÜNİTE >MS 2. YÜZYIL-MS 15. YÜZYIL FELSEFESİ Kazanım: 11.2.3. Örnek felsefi metinlerden hareketle MS 2. yüzyıl-MS 15. yüzyıl filo-
zoflarının felsefi görüşlerini analiz eder. e) İbn Rüşd’ün “Tehâfut et-tehâfut
Alan Becerileri: Felsefi Okuryazarlık
el-felâsife” adlı eserinden alınan veya derlenen bir metinden hareketle filozo-
Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi fun “din felsefe ilişkisi” ile ilgili görüşlerinin irdelenmesi sağlanır.
Etkinlik İsmi DİN VE FELSEFE 120 dk.
Amacı İbn Rüşd’ün “Tehâfut et-tehâfut el-felâsife” adlı eserinden alınan veya derlenen bir metinden hareketle Bireysel
filozofun “din-felsefe ilişkisi” ile ilgili görüşlerini analiz edebilme.

Yönerge Aşağıdaki metnin incelemesini yapınız.

! Etkinliği gerçekleştirmek için
“Ekler” bölümünde verilen
“Metin İnceleme” başlıklı
yönergeyi takip ediniz.

AKILSAL OLAN İNANÇSAL İbn Rüşd der ki: Gazâlî, bu sorunu

OLANDIR bitirince filozofların cesetlerin diril-
mesi hususunu reddettiklerini ileri
Her Din Vahye Dayanır ve Akıl da Onunla sürmeye girişmiştir. Bu sorun, es-
kilerden hiç kimsenin üzerinde söz
İç İçe Bulunur. etmediği bir sorundur. Oysa cesetle-
rin dirilmesi görüsü en azından bin
yıldır şeriatlarda yaygın olan bir gö-
rüştür. Felsefeleri bize kadar ulaşan
filozoflar ise daha yakın zamanlarda
bu konuyu ele almışlardır. Cesetle-
rin dirilmesi konusunu ilk olarak
ele alanlar Hz. Musa’dan sonra gelen
İsrail oğulları peygamberleridir. Bu
husus, Zebur’dan ve İsrail oğullarına
mal edilen birçok yazılı metinler-
den açıkça anlaşılmaktadır. Yine bu
husus, İncil’de de yer almış ve Hz.
İsa’dan çok sayıda ravi tarafından
nakledilmiştir. Aslında cesetlerin di-
rilmesi görüsü, Sabi’lere ait bir görüş
olup Ebu Muhammed b. Hazm şeri-
atının en eski şeriat olduğunu söyle-
mektedir.
Ancak filozofların kendi tabiatları
gereği bu görüşe en çok değer veren
ve ona bağlanan kişiler oldukları
anlaşılmaktadır. Bunun nedeni, fi-
Görsel 2.16: İbn Rüşd lozofların bu görüşün insanın insan
olarak var olması ve kendine özgü
elsefe, şeriatta (din) yer alan her şeyi araştırır. Eğer felsefe, mutluluğa ulaşması için insanlara
şeriatı iyi kavrarsa felsefenin anlayışıyla şeriatın anlayışı ara- çekidüzen vermeyi amaç edindiği
Fsında bir fark kalmaz ve dolayısıyla bilgi bakımından daha görüsünde olmalarıdır; çünkü o, in-
yetkin bir dereceye ulaşmış olur. Eğer felsefe, şeriatı iyi bir biçim- sanların ahlaksal ve kuramsal erdem-
de kavrayamazsa insan aklının bu konudaki yetersizliği bilinmiş leri ile uygulamaya yönelik (amelî)
olur ve onu yalnızca şeriat kavrar. sanatların var olması için gereklidir.
… Filozoflara göre insanın uygulamaya

53