Page 350 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 350
172 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11 Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
Şimdi herkes malını böyle meydana mı koyuyor? diye sordu çocuğa.
Nasıl? dedi çocuk.
Adam camı gösterdi sakalıyla.
Vitrin mi? dedi çocuk.
Sesini çıkarmadı adam. Artık bir şey sormamaya karar vermişti.
Duvarlara yapıştırılmış afişler, resimler, yazılar, yer yer yükselmeye başlayan inşaat iskeletleri, be-
ton yapılar, kaldırımlar, parke taşları, asfalt, çeşmeler, elektrik direkleri, arada bir yanlarından geçen
araçlar, bazı vitrinlerde yanıp sönen ışıklar, her şey… Daha sabahın sessizliği, mahmurluğu içinde
olmasına, daha büyük gürültü ortaya çıkmamasına rağmen başını döndürmüştü. Merakla değil, belli
bir iğrenmeyle, öfkeyle kahırla bakıyordu.
Nasıl göz yummuşlar? diye söylendi.
Efendim dede? dedi çocuk.
Hiç, dedi yaşlı adam, bereket yok diyorlardı da… Şimdi görüyorum sebebini.
(…)
Rasim Özdenören, Gül Yetiştiren Adam
1. Metinden alınan Hiç, dedi yaşlı adam, bereket yok diyorlardı da… Şimdi görüyorum sebebini. ifadele-
rinde geçen bereket kavramının kültürümüzdeki yeri hakkında neler söyleyebilirsiniz?
2. Rasim Özdenören, Gül Yetiştiren Adam romanında manevi çözülmenin yol açtığı sorunları ele al-
mıştır. Başka yazarlarımız da aynı konuyu önemsemiş ve eserlerinde işlemişlerdir. Sizce millî ve ma-
nevi değerlere sahip çıkmanın önemi nedir? Bu değerlerimizi korumak için neler yapılabileceğine
dair görüşlerinizi açıklayınız.
3. Sizce metindeki yaşlı adam elli yıl boyunca neden sokağa çıkmamış olabilir?
348
Hazırlayan: Birkan OLGÜNER