Page 351 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 351
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11 173
6.ÜNİTE > Roman Kazanım A.2.12: Metinde edebiyat, sanat ve fikir akımlarının/anlayışlarının yansımalarını değerlendirir.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi/Yazma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Fikir ve Sanat Akımlarının Yansımaları 20 dk.
Amacı Metindeki fikir ve sanat akımlarını değerlendirebilmek. Bireysel
1. Yönerge Aşağıdaki metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Ruh Adam
(…)
— Fakat bütün bu sözlerden ben bir netice çıkaramıyorum. Bir manavın kabiliyetine malik olsaydım
şüphesiz mühim hakikatları anlayacak, bediî unsurları bulacak ve belki de edebî hülyalara dalarak
birkaç dakika huzur içinde yaşayacaktım. Şu zavallı talihsiz Yüzbaşı Burkay beni ilgilendirmedi de-
sem yalan olur. Yalnız, bir subay için büyük askerî ve vatanî fikirler dururken güzel bir kıza bu kadar
yakınlık duyup mahvolmayı kabul edemiyorum. Çok rica ederim, bu masaldaki hakikat ne ise, yahut
ne olabilirse, bana kendi anladığın kadar ve benim anlayacağım basit bir dille izah et de kafamdaki
düğümler çözülsün.
Kadın hâlâ sakindi. Odada muttarid adımlarla gezen ve kendisine bakmayan erkeği gözleriyle takip
ederek anlattı:
— Hakikat şu olabilir: Bugünden belki iki bin yıl önce, o zamanki Türk devletinin ordusunda ta-
nınmış bir subay büyük bir suç ve yahut büyük bir günah işledi. Bu subay, suçunun veya günahının
cezasını çok pahalı bir şekilde, büyük maddî veya manevî ızdıraplarla ödedi. Fakat bu öyle bir vaka
idi ki halk bunu asırlarca unutamadı. Subayın çektiği cezayı umumî vicdan kâfi görmediği için onun
ruhunun da ızdırap içinde kıvranmasını ve dünyaya her gelişinde aynı cezanın tekerrürünü arzu etti.
Ceza pek şiddetli olduğuna ve masal iki bin yıl öncesini anlattığına göre bu vaka Mete zamanında
geçmiş olabilir. Senin sevgili Mete’n zamanında...
Mete’nin adı geçince erkeğin gözleri parladı:
— Bu iğrenç asırda yaşamaktansa Mete zamanında dünyaya gelmiş olmayı tercih ederdim.
Kadın, onun bu safiyane arzusu üzerine şakaya başladı:
— Kim bilir? Belki o zamanda da yaşamışsındır. Bu masalda nasıl Mete devrinin izleri, unsurları
varsa sende de o zamana ait çok şeylerin bulunduğu muhakkak... Şu farkla ki masalda o zamana ait
şeyler kırıntı şeklinde bulunduğu halde sende Yirminci Asır kırıntı olarak yaşıyor. Denilebilir ki sen
Mete ordusunun hiç ihtiyarlamadan bugüne erişmiş bir subayısın. Tenasüh akîdesinin lehinde delil
arayanlar seni görmelidir. Hoş zaten o nazariye de pek ceffelkalem reddolunacak bir fikir değil ya…
(…)
Hüseyin Nihal Atsız, Ruh Adam
Kelime Dağarcığı
âmil: Etken, sebep. bediî: Estetik, göze hoş gelen. ceffelkalem: Düşünüp taşınmadan, bir çırpıda. muttarid: Tekdüze.
nazariye: Kuram, düşünce. tenasüh akîdesi: Ruh göçü inancı.
1. Otobiyografik bir romandan alınan bu parçanın yazarı Türkçülük akımının etkisindedir. Türk
kültür, dil ve tarihini sevip her türlü tehlikeye karşı korumayı ilke edinen Türkçülük düşüncesi,
dünyadaki tüm Türkleri tek vatanda ve tek bayrak altında birleştirmeyi amaçlamıştır. Ziya Gökalp,
Ömer Seyfettin, Mehmet Emin Yurdakul gibi isimler bu akımın önemli temsilcilerindendir. Yazarın
Türkçülük düşüncesinin etkisinde olduğunu gösteren unsurları parçadan bularak yazınız.
349