Page 445 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 445
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11 219
8. ÜNİTE > Eleştiri Kazanım A.4.7: Metnin üslup özelliklerini belirler.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Eleştiri Üslubu 30 dk.
Amacı Bir metne özgü dil ve anlatım özelliklerini belirleyebilmek. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Ve Diğer Kutsal Şeyler
Türk edebiyatının önemli kalemlerinden biri olan Nezihe Meriç’in Keklik Türküsü adlı öyküsünde çok
beğendiğim iki cümle vardır: “İnsanın evi çok güzel olmayabilir diye düşünürdü. Ama evine giden yol,
illa güzel bir yol olmalıdır.” Elbette “yol” ve “hayat” birbirine çok yakıştırılan iki kavram: Kişi, ancak bir
yola girdiği zaman anlamıyor mu “yolda” olduğunu? Yani hayatta…
Arka kapak yazısına bakarsanız Selim Bektaş’ın ikinci romanı Ve Diğer Kutsal Şeyler de bir “yol roma-
nı” olarak sunuluyor okuruna. “Yolun sonunda her zaman ışık olmak zorunda değil. Bazen yol başladığı
yere döner.” denilerek tanıtılan bir roman bu. Üstelik kitabın kapağında da bir tren yolu var. O zaman
kitabın kapağını açıp yola koyulmaktan başka ne düşer okura?
“Yazamayan yazar” hikâyelerini oldum olası çok sevmişimdir; bir yazarın en acınası, en komik, en pa-
tetik hâli. Kahramanımız Veysel Zebub da yazamamaktan dolayı acı çeken, “buluta dönüşen bulutlar”ı
çok seven bir genç yazardır. İş aramakta mıdır, yazmak için işini bırakmamış mıdır derken... Sonunda,
yazarak para kazanacağı bir iş teklifi alır. Bir çeşit hayalet yazar olacaktır. Kim böyle bir teklife hayır
diyebilir ki? Veysel Zebub da hayır diyemez. Sonra başlar tren yolculukları, garip ilişkiler, soru işaretli
aşklar ve diğer kutsal şeyler…
Her şeyden önce Türkçeyi su gibi duru, tertemiz, oldukça akıcı kullanabilen bir kalemle karşılaşmak
beni çok mutlu etti romanı okurken. Bence son dönem kurmaca yazarlarının en büyük eksikliği, kalem
erbabının en önemli, en hayati, en olmazsa olmaz malzemesi olan dili ıskalamaları. Çok güzel, ilgi çe-
kici, acayip mi acayip bir konu bulabilirsiniz ve süslü cümlelerle bu konuyu işleyip kurmaca iskeletinde
yükseltebilirsiniz belki. Ama Türkçeyi bir kenara bırakır da yaparsanız tüm bunları, çivileri de okurun
ağzına batırıverirsiniz. (Elbette tam da burada, ustamız Refik Halit Karay’a bir saygı duruşunda bulun-
mak gerek.)
Selim Bektaş klişelere düşmeden, pergelinin bir ucunu gerçeğe dayandırarak absürtlüklerde gezinen
bir yol (hem gerçek hem de metaforik anlamda) romanı sunuyor bizlere. Kendisinden başka her şeyi
ararken ister istemez kendisini bulan bir yazarın yolculuğunu okuyoruz, kısa gibi görünse de doyurucu
roman bölümlerinde. Adı konulmamış tüm şeyler için çıkılmış, “Taşgeçkısmet Kitabevi”nden “Birüya
köyü”ne uzanan biraz fantastik, pek acayip, çok şiirsel ama pek de tanıdık bir yolculuk bu.
Doğukan İşler, Sabitfikir Dergisi
Kelime Dağarcığı:
absürtlük: Saçmalık. erbap: Bir işten anlayan, bir işi iyi yapan kimse. klişe: Basmakalıp söz. metaforik: Mecazi. patetik: Doku-
naklı, etkili.
1. Okuduğunuz metinde yazarın sıkça devrik cümleler kullanması, okuyucuya sorular sorması, adı
geçen kitaba ilişkin kişisel duygularını aktarması sizce metnin üslubunu nasıl etkilemiştir?
443