Page 63 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 63
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11 29
1. ÜNİTE > Giriş Kazanım A.4.15: Metinlerden hareketle dil bilgisi çalışmaları yapar.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Metinde Yazım ve Noktalama 30 dk.
Amacı Yazım kuralları ve noktalama işaretleriyle ilgili kuralları kavrayabilmek. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Âşıklık Geleneği
Anadolu’nun kültürel belleğinin yanı sıra kültürel çeşitlilik ve zenginliğinin de önemli bir ifadesi olan
âşıklık geleneği; yüzyılların deneyimlerinden süzülerek biçimlenmiş; şiiri, müziği ve hikâye anlatımı-
nı içeren çok yönlü bir sanattır. Kendine özgü geleneği ve icrası olan âşıklık geleneğinin en önemli
niteliği, döneminin yaşayış ve hayata bakış tarzını, etik ve estetik değerlerini yansıtarak geniş halk kit-
lelerine hitap edebilmesidir.
Geleneğe uygun bir biçimde şiir söyleyebilen, karşılıklı atışma yapabilen, hikâye anlatabilen ve icraları-
nı çoğunlukla saz eşliğinde gerçekleştiren sanatçılara âşık; bu söyleme biçimine “âşıklık-âşıklama” de-
nilmektedir. Bu sanatın temsilcileri, usta âşıkların yanında uzun yıllar çıraklık yaparak yetişmektedirler.
Âşıklar, hem manzum hem de manzum-mensur eserlerle edebiyatımızda âşık tarzı adı verilen kendile-
rine has bir üslup oluşturmuşlardır.
Âşıklık geleneğinin kökeni konusunda çeşitli görüşler bulunmakla birlikte genel kabul, âşıklığın
ozan-baksı edebiyatı olarak adlandırılan Türk destan anlatım geleneğine dayandığı ve Türklerin İsla-
miyet’i kabul etmesinden sonra ortaya çıkan tasavvufi düşünce ile Selçuklu ve Osmanlı yaşam biçimi
ve kabullerinin bu geleneği şekillendirdiği yönündedir. Âşık, güzellikleri övdüğü ve acıları dramatik
bir dille vurguladığı kendi deyişlerini veya ustalarının deyişlerini yöresel ezgilerle saz eşliğinde söyler.
Âşıklar tarafından söylenen şiir ve hikâyeler, sevgiliye duyulan özlemi, ilahi aşkı, kahramanlık hikâye-
lerini ve döneminin toplumsal sorunlarını konu edinir. Anadolu insanının dünya görüşü, ahlaki ve
estetik anlayışı âşıkların şiirlerinde ifade edilir.
(…)
Âşık repertuarının en bilinen türlerini atışma ve leb değmez oluşturur. Atışma, en az iki âşığın dinleyici
huzurunda karşı karşıya gelerek söyleştiği veya birbirlerini söyledikleri sözlerle alt etmeye çalıştıkları
bir tür yarışmadır. Leb değmez ise âşıkların ustalıklarını sergilemek için bir nevi söz hüneri olarak baş
vurdukları bir atışma biçimidir. Bu tür, âşıkların dudaklarının arasına aldıkları bir topluiğne eşliğinde
b, p, m, f, v gibi dudak ve diş-dudak seslerini kullanmadan şiir söylemeleri esasına dayanır.
Âşıklar sanatlarını icra ederken, yörelere göre değişiklik göstermekle birlikte, âşık fasılları adı verilen
belirli bir silsileyi gözetirler. Merhabalaşma, âşıkların seyircileri selamladığı; “hoşgeldiniz”, “merhaba”,
“safa geldiniz” gibi rediflere bağlı deyişler söylediği giriş bölümüdür. Hatırlatma, usta âşıklardan deyiş-
lerin okunduğu bölümdür. Tekellüm, icranın en geniş ve en çok beceri isteyen bölümü olup daha çok iki
âşık ile yapılmaktadır. Bu bölümde âşıklar hünerlerini sergileyerek üstünlüklerini ortaya koyma gayreti
içinde birbirlerini taşlayarak yarışırlar.
(…)
Geleneğin genç kuşaklara aktarılması amacıyla âşıklık geleneğinin Türkiye’de yaygın olarak sürdürül-
düğü illerden biri olan Kars’ta, Doğu Anadolu’da Kültür Turizmi İçin İttifaklar Birleşmiş Milletler Ortak
Programı kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Kars Belediyesi’nin işbirliği ile Âşık Kültür Evi
2011 yılında kurulmuş; Âşıklardan Halk Hikâyeleri kitabı ve CD’si yayımlanmıştır.
(…)
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı AREGEM, Somut Olmayan Kültürel Miras
61